Tolstoy ;
"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar:
Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir"* * *
Araba yolculuklarını hep sevmiştim, değişik bir havası vardı adeta. Kulaklıklarını takıp ıssız ucaksız yolculuklara giderken birde pencereden bakmak ve her saç telini okşayan rüzgarı hissetmek...
Ama bu seferki biraz farklıydı, Eskişehir'deki evimizden çıkmış ve Samsun'daki teyzeme gidiyorduk. yaklaşık 9 saatlik yolculuğumuzun şu ana kadar güzel geçtiğini söyleyebilirim.
Tek çocuktum bu yüzden ailemin tüm ilgisi benim üzerimdeydi bazen bunaltıcı olsada sevilmek güzeldi.
Teyzemi 4 yaşımdan beri görmüyordum sadece telefonla konuşur hal hatır sorardık, birde onun üvey oğlu vardı daha doğrusu evlat edindiği. Teyzem evlenmekten kortuğu için hiç ilişki yaşamamış ve çocuk istediği zamanda yetimhaneden bir bebek evlat edinmiş ve bir sene sonra ben doğmuşum.
Yolculuğumuzun bitmesine yakın babam mola vermek istediği için hemen yolun üzerindeki restorana girdik. Babam masayı donatırken annem ona kızmış ve "yapma Zafer yola çıkıcaksın, dokunmasın sonra!" Demişti. Babamsa "aman hanım sonunda ölüm yokla yiyeyim işte" diyerek geçirtirmişti ama bilmiyordu ki sonunda gerçekten ölüm olduğunu.
Tekrar yola çıkmamızın üzerine babamın tansiyonu artmış ve kalp atışı artmıştı sonucunu zaten tahmin edersiniz. Babam direksiyonun hakimiyetini kaybedip arabayı uçsuz ucaksız denizin derinliklerine sürmüştü.
Allah'a şükür insanlar hemen yetkilileri arayıp beni kurtarmışlardı ama ne kadar çabalasalarda ailemi sonsuza dek kayıp etmiştim.
* * *
Beni havza devlet hastanesine yatırmışlar ve bir şekilde teyzeme ulaşmıp durumu anlatmışlar. Teyzem ise kendisi gece devriyesinde olduğu için*polis* çocuğunu benim yanımda durması için yollamış.
Tabi bunları öğrenmeden önce beni görmeliydiniz ,ortalığı birbirine katmış ve kuzenim olucak çocuğu çileden çıkarmıştım. Şimdiyse ağlamaktan mecalim kalmamış şekilde cenin pozisyonunda yatıyordum acılarımı umursamadan.
Şapşal kuzenimse telefonuyla bir şeyler yapıyordu. Tabi ben burda hem ailemin hem kendi acımı çekmiyormuşum gibi. Şimdiden sevmedim seni kuzen, babanıda sevmezdim zaten.
* * *
Büyük konuşma derler o zaman :)