Bölümlerin geciktiğinin farkındayım fakat mazur görün çok yoğunum.
İyi okumalar🖤
*****"Haydi, kalkın haydi!" Kapıyı delicesine yumruklayan askere nefretle baktım. Zaten uyumuyordum gözümün içine baka baka beni deli edercesine bağırıyordu.
Ters ters bakıp, olduğum pozisyonu bozmayarak "uyanığım zaten niye gereksiz konuşuyorsun sabahın köründe?" Dedim sert bir tonla. Gözlerini ağır ağır benden çekti ve Ali'ye bakarak derin bir nefes aldı. Gözlerimiz tekrar buluştuğunda ağzını hafifçe araladı ve kalın ses tonuyla ağır ağır konuşmaya başladı.
"Taşra'da zaman yok. Gecelerinizi sabaha, sabahınızı gecelerinize sığdırmayı alışkanlık haline getirin. Yoksa delirir..." Bir an duraksadı ve sesimizle uyanan Ali'ye baktı. Tekrar devam etti: " ölürsünüz!" Dedi ve kapıyı sertçe kapatarak gitti. Ali bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Ve ben sinir ve durgunluk karışımı ona bakıyordum. Bana çok uzun gelen bakışmamızı Ali'nin tok sesi bozdu.
"8.2 saniye" dedi sakince gözlerime bakmaya devam ederek. Öyle derin bakıyordu ki kendimi rahatsız hissetmiştim. Ve söylediği şeyi anlamayarak "ne?!" Diye sordum. 8.2 saniye de neydi?
"Hiç...öylesine boşver!" Dedi ve ayağa kalkarak dolabı açtı, kendine bir tişört aldı tam soyunacaktı ki "heyy n'apıyorsun? Burda giyinemezsin!" Dedim kızgınlıkla. Aynı odayı paylaşıyor olmak onun vücudu görme zorunluluğu vermiyordu bana. Aynı şey onun içinde geçerliydi ben onun yanında giyinmiyor, banyoda giyiniyorsam o da öyle yapmalıydı, yani yapacaktı!
"Ne? Hiç sahilde yarıçıplak bir adam görmedin sanki? Neden abartıyosun ki?" Abartıyormuşum! Hah! Ayağa kalkarak onun karşısına dikildim. "Doğru söylüyorsun daha önceden yarıçıplak bir adam gördüm!" Tam yanından geçecekken kulağına doğru "ama sahilde, ve biz Taşradayız!" Dedim hızla dolaptan bir kaç parça kıyafet alıp banyoya girdim. Üstümü giyinirken Ali'nin suratını hayal ettim de sanırım Ali'ye ilk kez laf sokuyordum. Çarpık bir şekilde gülümsedim. Kafamı kaldırdığımda aynada yansımamla karşı karşıya geldim. Gözlerim şişmiş, dolgun dudaklarım gereğinden fazla kızarmıştı. Yavaşça soğuk suyu açıp bileklerimi suya tuttum. Hala acıyorlardı hatta belki de daha fazla zarar görmemeleri için bi sargı bezine sarmam gerekiyordu fakat bunu yaparsam içimdeki yaşayacağım acı bileğimdekini bastırırdı. En son annem sarmıştı. Ve hayatımda bundan sonra o kadar özel biri olamazdı onun gibi o yüzden sarmayacaktım. Bileğimdeki acıyı boşverip suyu hızlıca kapattım. Ve banyodan çıktım. Ali üstünü giymiş odayı inceliyordu. Benim geldiğimi farketmediğinden hafifçe öksürdüm. Anında bana dönünce afalladım fakat şaşkın bakışlarımın ardından kendimi toplamam uzun sürmedi.
"Çıkalım mı?" Ağzımdan çıkan saçma cümleyi aklımda doğrusu nasıl diye tasarlarken Ali donmuş yüzüyle "nasıl çıkalım mı? Sen ciddi misin?.." tam bir şey daha söyleyecekken kaşlarını çattı ve devam etti: " çıkamam yani yanlış anlama ölürüz, ölürsün!" Ne diyordu bu böyle aptal aptal?!
Yüzü bir korku filminden çıkmışcasınaydı. Sapsarıydı! Yok çıkamazmış yok ölürmüşüz! Saçma sapan şeyler! Elimle ben gidiyorum dercesine elimi havaya kaldırdım ve tam çıkacakken kafam dank etti. Bu çocuk çıkalım derken yanlış anlamıştı! Kahretsin! Ve üstüne üstlük sadece öleceğimiz için kabul etmiyordu! Öfkemi yatıştırmaya çalışırken her geçen saniyede daha da artınca hızla Ali'ye gidip onu dirseğimle boğazından tuttum ve duvara yasladım. Ali şaşkın bakışlarına devam ederken ben tehdit cümlelerimi sıralamaya başlamıştım bile."Sen..ne..yaptığını..zannediyosun? Aptal! Seninle aynı odada kalıyoruz diye değil bana asılmak saçımın bir teline dokunursan dokunduğun parmağını kırarım, anlaşıldı mı?" Cevap gelmeyince yüzü kızaran Ali'yi daha da bastırarak "sana.. anlaşıldı..mı..dedim!" Diye tısladım. Hafifçe kafasını salladığında birden geri çekildim. Ve karşısında dikelip sert çehremle onu izledim. Boğazını tutarak öksürük krizine girmişti. Onun o halini görünce bir anda gözlerimin yuvalarından çıkacak gibi oldu. Ne yapmıştım ben!? Az kalsın çocuğu öldürüyordum! Ben Ali'yi öldürüyordum! Bu buradaki kaçıncı cinayetim olacaktı acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAŞRA #Watty2019
Science FictionBirbirlerinden haberleri olmayan yüzlerce genç, yabancı karşıladıkları bir yer, gittikleri yerin katı kuralları var. Peki bu kurallara uyabilecekler mi? Yoksa isyan mı edecekler? ***** Tüm bu savaş sadece ailelerini korumak için! Fakat aileleri o...