Neyse üzerimi çıkarıp duşa girdim.Şampuanları da maşallah sıralı sıralı ne ararsan var.Hepsinin kokusuna bakıp bir tanesini gözüme kestirdim.Böğürtlen, ananaslı çok değişik ama güzel kokuyor.Üstünde şampuan yazmasa duş jeli sanıcam.Sıcak su tarafını ayarlayıp suyu açtım.Fıskiyenin altına geçip sıcak suyun rahatlığı hissederek, suyun altında bir 10 dakika öylece durdum.Şampuanı elime alıp elime döküp saçımı şampuanladım saçıma masaj yaparak, saçımı yıkayıp duş jelini elime aldım o da ananaslı bu çocuğun meyvelere olan aşkı nerden geliyor.
———
Duşa kabinden çıkıp saç kurutma makinesini elime alıp saçımı kurutmaya başladım.Bir 15 dakika saçlarımı kuruttuktan sonra saçlarımı arkaya doğru attım.Aynadan kendime bakıp gözlerin alnıma ilişti.Elimle alnıma elledim kan birikmiş pamuğa çıkartmakla çıkartmamak arasında kaldım.Islandı zaten kendisi düşer.Tam üstümdeki bornozu çıkartıcakken çamaşırlarımın olmadığını farkettim.Yavaşça kapıyı açıp içeri kolaçan ettim.Atlas hâlâ horul horul uyuyor.İçeri girip yavaş adımlarla dolabı açıp kendime bişeyler bakındım.
Gözüme ilişen siyah bir tişört alıp birde çorap aldım siyah beyaz şeritleri olan bornozu tam çıkarıcakken banyodan iç çamaşırlarımı almayı unuttum.Küçük küçük adımlarla ilerleyip çamaşırlarımı alıp giydim.Tekrar bornozu giyip odaya yöneldim.Bornozu çıkarıp yatağın üstüne koydum.Siyah tişörtü elime alıp giydim.allahtan komple ağda yaptırmıştım.Yoksa kıllı kıllı ıyh, kezban değilim.Çorapları da giyip tam karşımda olan banyoya yönelip bornozu bıraktım.Odaya girip Atlas'ın pörtlek gözleri ile gözlerim birleşti."Atlas"
"Güzelim"
"Atlas, ee şey ben duşa girdim çamaşırım olmadığı için seninkilerden birşey giydim."
"Çok güzel bacakların var"Elime yastığı almamla Atlas'a fırlatmam bir oldu.
"Ne ya? İltifat etmekte mi yasak"
"Yasak"
"Ama güzel ne yapayım"
"Çok konuşma, kalk bana kahvaltı hazırla"
"Ne!"
"Ne, ne?"
"Eşşek başımıyım ben"
"Gördüğün gibi yaralıyım"
"Bende yorgunum"
"Pardon, naptında yorgunsun?"
"Başında bekledim"
"Hatırlatmak istemem ama bende ağladım, koştum, yaralandım, azar işittim.."
"Tamam, tamam sus.Özür dilerim"
"Umrumda değil!"Odadan çıkıp mutfağa ilerledim.Dolabı açıp karnımı doyuracak şeylere baktım.
Domates, salatalık alıp kahvaltılıkları da çıkarıp musluğun üzerine koydum.Dolaptan kahvaltı tabaklarını çıkarıp kahvaltılıkları yerleştirdim.Bir tabak alıp domates ve salatalığı yıkayıp doğradım.Masaya koydum.Evin içeri güneş girsin diye perdeyi açmaya yeltenirken karşımda bir kadın belirmesiyle çığlık attım ve geriye doğru giderek yere düşmem bir oldu.Bu kadın bu, bu o kadın.Elime resmini aldığım kadın.Atlas koşarak yanıma gelerek;"Nolduu!"
"O"
"Ne"
"O, o, o ka"
"Nediyorsun"İşaret parmağımla camı işaret ederek Atlas cama baktı.Atlas'ın bakışlarını fark etmemle o da şaşkın ama sinirliydi.Düştüğüm yerden kalkıp;Atlas'ın koluna girdim.Atlas eli ile sırtımı kavrayıp camı açtı.
"Sen , senin ne işin var burda?"
"İçeri davet etmicek misin?"
"Hayır"
"Diyeceklerim önemli"
"Beni ilgilendirmiyor"
"Seni ilgilendiren konular ama"
"Ne söyleyeceksen burda söyle"Bu kadının derdi neydi.Atlas doğmasın diye elinden geleni yapan şimdi burda ne işi var?Pişmanlık yansıtan surat ifadesi bile yok kadının yüzünde, sıfatsız!
Atlas camı geriye doğru açıp içeri buyur etti.Kadının üzerindekiler;
Siyah dar bir bluz altında siyah dar dizden 3 cm aşağıda kalem etek.Üstünde kahverengi kürklü bir palto.Makyajı çok nude çantası el çantası.Ayakkabıları ise stiletto.Dışarda bir yerde görsem mükemmel giyiniyor derdim.Atlas ve annesi ile birlikte koltuklara oturup;Atlas benimle iki kişilik olan koltuğa, annesi tek kişilik olan koltuğa oturdu."Benim paraya ihtiyacım var;babandan istedim vermedi"
"Sen hangi hakla para istemeye cürret ediyorsun!"
"Borcum var"
"Bundan banane"
"Borcumu ödemez isen çevrendekilere zarar gelir!"Deyip gözleri ile beni deşti.Atlas bir hışımla koltuktan kalkıp;
"Burdan defolll!"
"Bana para vermek zorundasın ben senin annenim"
"Bir oğlun olduğunu şimdi mi hatırladın!
Defoll dedim sana"Atlas kadının kolundan kavradığı gibi iteleyerek kapıdan dışarı itti.Kadının ayağı takılmasıyla birlikte yere düştü.Tam kaldırmaya yeltenicekken Atlas bileğimden tuttuğu gibi geri çekti beni.
"Seni yakınlarımda hatta olabildiğince çevremden uzak durucaksın.Yoksa bana hamileyken yaşattıklarını sana bin mislini yaşatırım.Aynı kanı taşıyor olmaktan utanıyorum."
Kapıyı hızlıca kapatıp camın önünde durup dışarıyı izlemeye başladı.Ne diyeceğimi bilemedim.Bir film şeridi gibi geldi geçti.Atlas'ın omzuna dokunup bana döndü;İki eliyle yüzümü kavrayıp;
"Sana kimse zarar veremez, sakın korkma"
"Sen yanımdaysan korkmam
Birşey dersem bana yersiz,yersiz bakar mısın?"
"Bakmam"Yüzüme tebessüm ederek;
"Üzerini giyin çıkalım"
"Nereye?"
"Dışarıda yiyelim,havada güzel hem"
"Ama hazırlıyordum ben"
"Bugün evde yemek istemiyorum"
"Peki,o zaman beni bekle eve geçip üstümü falan giyinmeliyim"
"Tamam"Atlas ile birlikte kapıya doğru yaklaşıp tam kapıdan çıkıcakken kolumdan tutup;
"25 dakika sonra alıcam seni,çünkü kurt gibi açım daha fazla bekleyemem"
Deyip karnını ufaladı.
"25 dakika az ama"
"10 saniye geçti bile"Kapıdan apar topar çıkıp 5 adımlık mesafede evime gelip kapıyı açtım.Koşarak odama çıkıp,dolabın kapağını açıp bakındım.Ne giyeceğimi karar veremediğim için Atlas'a mesaj atmaya karar verdim ona göre giyineyim.
"Kahvaltıdan sonra bir şeyler yapar mıyız?Ona göre giyineceğim"
"Rahat bir şeyler giyin"Dolaba bakınıp durdum ne giyinsem diye düşünürken;bej renginde likralı dar elbise giydim.Üstüne koyu yeşil sweat,belimede koyu yeşil bir kemer ve kulaklarıma küpe takıp kombinimi bitirdim.Makyaj masasına geçip saçlarımı düzleştirdim.Telefonun saatine bakıp 9 dakikamın kaldığını gördüm.Kiremit renginde far ve ruj sürdüm.Rimel de sürüp makyajımı bitmişti.Fondöten vs.kullanmıyorum yüzüm zaten pürüzsüz ne gerek var.
Son 2 dakika;
Parfümümü sıkıp çantamı telefonumu cüzdanımı alıp odadan çıktım.Bir yandan çantaya telefonumu ve cüzdanımı koyuyordum.Hızlı adımlarla kapıya gelerek beyaz spor ayakkabılarımı giyerek 25 dakikayı tam doldurdum.Kapıdan tam çıkıcakken Atlas'ın karşımda belirmesi beni korkutmuştu.
Atlas kolundaki saate bakıp;"Dakiksin baya"
Arabaya doğru yönelerek;
"Nereye gidiyoruz?"
"Gidince görürsün"
"Peki"Arabaya binip,oturup bekledim.Atlas da arabaya binip emniyet kemerini takıp freni boşa alıp vitesi de boşa alıp arabayı çalıştırdı.El frenini çekip ilerlemeye başladık.
Medyada Kayla'nın giydiği kıyafetler var.
Tavsiyelerinizi,önerilerinizi ve yanlış yaptığım yerleri açık bir şekilde yazabilirsiniz😊
Çünkü daha iyi olmak için çabalıyorum💪🏻
Yapıcı tüm eleştiriler kabuldür🙏🏻
Sizleri seviyorum💜
YOU ARE READING
Şarap düğümü
Teen FictionBASILDIIIII!!! BASILDIIII!!! Tüm internet sitelerinden sipariş verebilirsiniz!!.