Komadan çıktı mı?

31 7 2
                                    

12 gün sonra

12 gün içinde hiç eve gitmedim.Kayla'yı bekledim her gün.
Yanında durdum uyudum.Kokusunu özledim.Artık gücüm kalmadı.
Çaresizim elimden hiçbir şey gelmiyor.
Tek ümidim uyanması.
Ağlamaktan gözlerim şişlikten göz torbalarım fışkırıcak sanki.Sandalyeden kalkıp lavaboya gitmek için ayaklandım.
Kapıyı içeri doğru açıp içeri girip,aynadan kendime baktığımda kendimden tiksinir oldum.Ellerimi çeşmenin altında tutup sert soğuk suyu ellerimle hissettikten sonra vücudumda ki tüylerim ürperdi.Bir kaç kere yüzüme boynuma su tuttuktan sonra lavaboda çıktım.Kayla'nın olduğu odanın camından beri onu izliyordum.

"Artık uyan şarapçı kız.Artık uyan."

Gözlerim tam kapatıp çaresizliğe değinicekken Kayla'nın işaret parmağını oynattığını gördüm.Görmemle hemen odaya dalıp; -Kayla,Kayla diyerek ellerimle başını elleyip ellerini tuttum.Gözlerini zar zor açmaya çalışan Kayla konuşmaya çalışıyordu.

"Konuşma tatlım,yorma kendini ben hemen doktoru çağırıyorum."

Yatağın sol köşesindeki zile parmağımla basıp doktorun odaya gelmesi gerektiği için bastım.
1 dakika bile dolmadan doktorun hızlıca odaya girip;

"Şükürler olsun,uyandın"

Doktor elindeki ışık kalemiyle Kayla'nın gözlerine tutup bakıp inceledi.Elindeki kalemi önlüğün cebine koyup ellerini ve bacaklarını 2 kere oynatıp durdu.

"Bir sorun mu var doktor?"
"Hayır yok temkinleri yapıyorum"

"Evet Kaylacım,kendini nasıl hissediyorsun?"
"Yorgun,halsiz.Sanki kaç gündür yatıyormuşum gibi heryerim tutulmuş."
"Evet tatlım bunlar gayet normal çünkü 13 gündür yatıyorsun"
"Neee!! Neden?"
"Komadaydın"

Kayla korkulu gözlerle bana baktı.Korkmaması için elini kavrayıp tuttum.Kayla olucakları hatırlıcak gibi olduğunda elimi sıktı ve gözünden bir damla yaş süzüldü.

"Atlas,abim o nerde?"
"O da benimle hep burdaydı,şirkette işler olunca sabahtan gitti"
"Sen hep burda beni mi bekliyordun yani"
"Evet güzelim"

"Kayla,seni baya iyi gördüm çok rahat konuşuyorsun böyle giderse yarın taburcu olabilirsin."
"Oh sonunda"

Kayla'nın ağzından;

Herşeyi dün gibi hatırlamaya başladım.Atlas ile kahvaltıya gidicektik fakat Atlas beni dağ evine götürmeye karar verip orda kalıcağımızı söylemişti.Giderken de 2 taksinin bizi takip ettiğini söyleyerek babamlar olduğu ortaya çıkmıştı.Abim yanımıza geldiğinde plan yaparken babamın gelip kapıyı benim açmamla babamla tartışmıştım.Artık baba diyesim bile gelmiyor.Tartıştığımız anda silahını çıkarıp bana doğrulttuğunda vuramıcağını düşünerek beni vurmuştu.Atlasın demesine göre,Atlas beni hastaneye getirip direk ameliyathane'ye alınmışım.8 saat süren ameliyathaneden sonra komaya girip 12 gün uyumuşum.Atlas'ın başımda durduğu zamanlar benimle konuşuyordu.Onu duyuyordum.Tam olarak hatırlamıyorum hepsi yarım yamalak.

"Kayla iyi misin?"
"İyiyim"
"Bak bişeye ihtiyacın varsa söyle"
"Evden kıyafet getirebilirsin aslında"
"Tamam hangi kıyafetini getireyim"
"Siyah kot pantolonumu üstüne de siyah triko kazakla o bordo tüylü ceketimi"
"Nerde bunlar"
"Pantolonlarım cam tarafında ki çekmecede
Kazaklarımda 2 kapaklı olan dolapta
Ceketlerimde banyomun yanındaki odada"
"Umarım unutmam"
"Unutursan ararsın"
"Tamam"

Atlas tam gidip kapıyı açıp gidicekken u dönüşü yapar gibi dönüp;

"Bartu gelsin öyle gideyim"
"Bişe olmaz bana sen git"
"Gördük bişe olmaz sana"
"Hastanedeyim ne olabilir"
"Doğru baban da artık yok"
"Nasıl yok"
"Ben sana anlatmadım mı?"
"Neyi?"
"Bartu babanın uyuşturucu ile işbirlik yaptığı adamlarla olan senetleri dosyaları adamları bir yerde kıstırıp yakalatmış.Ne zamandan beri polisler de babanı yakalamaya çalışıyorlarmış ama ellerinde kanıt olmayınca bir şey de bulunamamışlar."
"Yani şimdi içerde mi babam?"
"Evet"
"Ohh bee,çok sevindim şuan
Ama içerdeyken de bize zarar verebilir sonuçta çevresi geniş"
"Bundan sonra asla"
"Benim yüzümden ne hallere geldin
Eğerki bir yerde zorlanırsan hayatına devam edebilirsin"
"Bir daha asla böyle bir şey duymayacağım.Her ne olursa olsun sen benim hayatıma girmiş en güzel şeysin"
"Teşekkür ederim"

Atlas oturduğu koltuktan kalkıp eğilerek alnımdan öptü.

Telefonumun çalmasıyla elimi komodini uzatmaya çalışırken Atlas alıp bana verdi.

Arayan abim;

"Efendim"
"Uyanmış benim uyuyan güzelim"
"Sana ihtiyacım var"

Gözlerimden yaşlar süzülerek;

"Ağlama,geldim ben hastanenin önündeyim"
"Tamam"

Telefonu kapatıp Atlas'a verdikten sonra kapı açıldı.Abim gelmişti.Hızlı adımlarla gelip bana sarıldı karşılık verdim omzuna kafamı sokup ağlamaya başladım.

"Seni kaybetmekten çok korktum"

Kafamı kaldırıp Atlas'a;

"Bizi biraz yalnız bırakır mısın?"
"Tabi"

Atlas'ın da gözleri dolduğunu görünce daha çok gözlerim sulanıp ağlamaya başladım.Abim ağlamamak için kendini zor tuttuğunu hissediyordum.

"Abi neden böyle"
"Şimdi zamanı değil"
"Neyin zamanı değil.Bu yaşadıklarım ne böyle?"
"Bilmediğin şeyler var zamanı gelince öğreniceksin herşeyi güzelim"
"Daha bilmediğim ne var allah aşkına"
"Annemi neden öldürttü?
Babam neyden dolayı bunları yapıyor?
Babam kim?
Ben kimim?
Neden beni öldürmeye çalışıyor?
Neden,İşkence çektiriyor neden?
Bu lanet olası uyuşturucu denen şey neden hayatımızda?"

Kafamı bıkmışlık ve ağlamaklı olarak sağa doğru çevirdiğimde Atlas'ı gördüğümde bize bakıyordu.Ne konuştuğumuzu anlamaya çalışır gibiydi.

"Herşeyi zamanı gelince öğreniceksin"
"Zaman falan istemiyorum şimdi öğrenmek istiyorum ben"
"Hayır hayatım zamanı gelince bütün taşlar yerin oturucak"

Yerimden doğrularak;

"Göğsünde yatıp saçımı okşamanı ve bana şarkı söylemeni özledim"

Abim yerinden kalkıp;

"Kayda yat göğsüme"

Yataktan birazcık kayıp abime yer açtım.Yanıma yatıp kafamı göğsüne koyup saçlarımla oynamaya başladı.

"Hadi şarkıda söyle"
"Ne söyliyeyim"
"Imm,Deniz Tekin-ayrılık"
"Bende öyle düşünmüştüm.

Abimin de sesi güzeldir hatta bir erkeğe göre gayet güzel.

Şarap düğümüWhere stories live. Discover now