Saçmalık. Bang Shi Hyuk denilen tosuncuğun beni odasına 'davet etmesi' saçmalık. Normalde olsa köpek gibi kullandığından olsa gerek yadırgamıştım bu saygılı halini.
Bana tam olarak "Bayan Lee eğer müsaitseniz odama gelebilir misiniz?" Demişti.
Koştura koştura odasının olduğu kata çıktım. Kafasına saksı düştüğü için böyle saygılı olmalıydı. Hastaneye falan götürülmesi gerekiliyor olabilirdi. Kapının önüne gelince elbisemi düzeltip kapıyı çaldım. Hızla saçıma başıma düzen vermek zorunda kalmıştım. Lanet Bangbang telaş yaptırtıyordu.
Gel komutunu alır almaz içeri dalmıştım. Sandalyesine oturttuğu göbeği ve göbeği üzerinde minicik kalan kafasıyla gülücükler saçıyordu. Evet, kesinlikle saksı düşmüş.
"Bayan Lee! Bizde sizi bekliyorduk. Bir şey içmek ister miydiniz acaba?"
"Aslına bakarsanız pek vaktim yok. Biliyorsunuz grubum comeback yapmak üzere. Başlarında bulunmam gerek. Konu neydi acaba?"
Evet bu doğruydu. Ama daha doğru bir bahane varsa o da gergin ortamdan sıyrılma isteğimdi.
"Tamam uzatmayacağım."
İyi olur Bangbang.
"Sejin'in menajerlik sözleşmesinin süresi doldu. Ve kendisi kariyerine başka bir şirkette devam edecekmiş. Onun yerine güvendiğim bir menajer getirtmek istiyorum."
Aptal Bangbang! Şirkette zaten iki grup var ve bu da sadece iki menajer demek oluyor.
"Senin yerine de dışarıdan birisini bulacağız artık. Ne dersin? Bangtan'ın menajeri olmak ister misin?"
Tanrım kariyerimin zirvesi demek bu. Elbette kabul edeceğim. Her ne kadar kendi grubumu özleyecek olsam da bu yeni grup parama para, itibarıma itibar katacak. Daha ne isteyebilirim ki Tanrı'dan?