11.Kötü adamların derlenmesi

1.2K 111 12
                                    

....."Endişelenme Leydim, her şey yoluna girecek".....

Birdenbire sıçrayarak uykudan uyandığımda odamdaydım. Uykuda Kara Kedi'yi görmüştüm ama her şey çok gerçekçi gibi görünüyordu. Tikki, çarşafların arasından çıktığında bana merakla bakarak, "Sorun ne, Marinette?"-diye sordu.

"Bilmiyorum, ben ... benimle konuştu."

Gözlerimi ovalayarak konuştum. Çok garip bir rüyaydı.

Tikki omzuma oturarak merakla, "Kim?"-diye sordu.

"Bilmiyorum, sanırım ... Sanırım Kara Kedi"-diye yüksek sesle düşündüm.

"Rüyamda bana, 'Endişelenme Leydim, her şey iyi olacak.'dedi"

Tikki şüpheli bir şekilde düşünmeye başladı.

"İşte bu!" -diye küçük Kwami birdenbire bağırdığında hazırsız yakalandığım için zıplamıştım.

"Sana hafızanı kaybettiğinde söylediğini hatırlıyorsun!"

Düşüncelere dalarak ayak parmaklarıma baktım. Tikki çarşaflara geri dönüp küçük bir top oluşturduğun da merakla onu izledim.

"Ne oldu, Tikki?"-diye üzgün ​​bir ses tonuyla sorduğumda, kırmızı kvami bir gözünü açarak bana baktı. Ama bir kelime bile etmedi. Sadece baktı. Bakışlarından, bana hiçbir şekilde birşey anlatmayacağını anlamıştım. Ahh inatçı ama sevimli kvami. Tekrar ışığımı kapatarak kendimi yatağa attım ve çok geçmeden uykuya daldım.

Sabahları olduğunda, oldukça geç uyanmıştım. Veya daha doğrusu beni uyandırmışlardı.

"Marinette." -diyerek birisi omzuma dokunduğunda çarşafı çekip çıkardı. Bir gözümü açıp kimin yaptığına baktığımda, bu kişinin Kara Kedi olduğunu gördüm.

"Ne yapıyorsun burada?"-diyerek kendimi tekrar çarşafın altına saklamak istedim.

"Seni görmek istedim."

Bana bakıp gülümseyerek yanımda yatağa oturdu.

"Beni görmeye gelme alışkanlığın var."-diye gülümseyip yatağın üstüne oturdum ama bir anda aklıma gelenlerle kızarıp bakışlarımı kaçırdım.

" Dinle, eğer dün geceki öpücük yüzünden..."

"Ne? Hayır, öyle değil!"-dediğinde o da aynı benim gibi kızardı. Bizim bu kırmızılaşmış halimize baktığımda aniden gelen gülme isteğimi bastıramayıp gülümsediğim de, Kedi de bana bakıp güldü.

"Bir kütük gibi kaldın ve seni eve getirdim."-diye kıkırtılarının arasında konuştu.

Bir anda annem aşağıdan ,"Marinette! Biriyle mi birliktesin?"-diye seslenince telaşa düşerek korktum.

"Çabuk git, git buradan."

Onu itekliyerek gitmesini söylediğimde, ne yapacağını bilemeyerek hızlıca tavan arasına girdi. Tam o anda annem de oyaya giriş yapmıştı.

Annem bana merakla bakarak, "Bir ses duyduğumu sandım."deyip omuz silkti. Bana giyinecek kıyafetler verdiğinde hazırlanıp yürüyüşe çıktık. Bütün günümüzü Alya ve annesi ile birlikte halka açık bir havuzda geçirdik. Harika zaman geçirdiğimiz için zamanın farkına varamayarak eve oldukça geç dönmüştük. Odama çıktığımda, yorgunluktan ölüp bittiğim için kollarımı açarak kendimi yatağa attım.

Kalan zamanım boyunca Kara Kedi'yi bekledim ama o ortalıkta görünmüyordu. Birden akumayı aradığı düşüncesi beynimi kemirdiğin de endişelenmeye başlamıştım. Cep telefonum çaldığında, yatağımdan kalkarak aramayı cevaplandırmayı hazırlandım ama gözüme çarpan çekmeceyle duraksayarak, oraya ilerledim. İşte oradaydı! Telefonu görmezden gelip, çekmeceyi çektiğimde, içinde bir kitap dikkatimi çekmişti. Başlığı okudum.

Benim Küçük Uğur Böceğim (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin