Benim Küçük Uğur Böceğim (TR)

26. Colette

"Sen ... sen Chloé'nin kuzenisin."Dedi Kara kedi şaşkınca karşısındaki kıza bakarak.

Mavi gözlü kız aşağı baktığında kwami'si ortaya çıkmıştı.

"Colette!  Sana kimliğini kimseye açıklayamayacağını söyledim! ”Diye tiz bir sesle bağırdı kwami genç kıza.

Bunun üzerine genç kız üzgünc3 iç çekerek "Affet beni Abeille."dedi.

"Bu senin hatan değil. Zamanımız yoktu." Uğur Böceğı elini sarışın kızın omzuna koyarak onu teselli etmeye çalıştığında bu sefer üçü de birden iç çekti.

"Ayçiçeği tohumlarımı istiyorum!" diye küçük sarı kwami sevimlice bağırarak kendini hatırlattı.

Colette, elbisesine uyacak şekilde giydiği küçük bir debriyaj çantasına elini atarak bir avuç dolusu ayçiceği tohumu çıkardı. Marinette de genç kıza bakarak Tikki'ye enerjisini geri kazanması için birkaç kurabiye çıkarıp verdi.

Çok geçmeden, iki genç kızda geri dönüşmüş ve dışarı çıkmak için hazırlanmışlardı.

"Colette, diğerlerinin yanına geri dönmelisin."

"A-ama..."

"Muhtemelen seni arıyorlar, inan bana, korkmalarını ve şüphelenmelerini istemiyorsan, diğerlerinin yanına geri dönmelisin.
Diye genç kız sarışını ikna etmeye çalıştı.

Bunun üzerine Colette isteksizce deforme olarak kapıdan dışarı çıktı.

"Güle güle, Uğur böceği. Güle güle, sokak kedisi." Ayrılmadan önce veda etme şekline karşı Kara Kediden bir homurdanma kazandı.

"O bir salak olacak." Diye Kedi homurdanmaya devam ettiğinde benekli kahraman kıkırdadı. 

"Sanırım ikiniz çok iyi geçinmeyeceksiniz," diye durumlarını yorumladı.

Odanın kapısını açıp dışarı çıktıktan sonra hızlı bir dönüş yaparak Eyfel Kulesi'ne geldiler.

"Neden buraya geldik!? " Yukarıdan onunla manzayı izlerken genç kız soru sorduğunda Kara Kedi omuz silkti.

Biraz sonra genç kız esnediğinde bu Kedinin gözünden kaçmamıştı.

"Belli ki küçük hanım yorgun, değil mi?" -diye alaycı bir şekilde güldü ve genç kıza yaklaşarak yanına oturdu.

Benekli kahraman da aynısını yaparak bacaklarını bir birine geçirdi ve kedinin yanına yerleşti. Uzun süre böyle oturmaya devam ederken, ikisi de kendileri hakkında bir şeyler düşünüyorlardı.

"Ne düşünüyorsun, Kedi?" Diye sonunda genç kız iç çekerek onu düşüncelerinden kurtarmaya çalıştı.

"Önemli bir şey yok sanırım."

"Bir şey seni endişelendirdi.  Söyle bana  Bana her şeyi söyleyebileceğini biliyorsun."-diyerek genç erkeğin sıkıntılarınıkendisine anlatmaya ikna etmeye çalıştı. 

Genç erkek iç çekti.

"Peki."

Konuşmaya başlayana kadar birkaç dakika sessiz kaldı.

“Dinle, eminim söyleyeceğim şey senin için çılgınca görünecek.”

"Bu önemli değil.  Ben zaten bu tür şeylere alışkınım."

"Peki...bak bir süredir babamın biraz garip davrandığını fark ettim." -diye anlatmaya başladı. Ardımdan biraz duraksadıktan sonra devam etti.