18. Volpina'nın maskesi

722 67 13
                                    

Kara Kedi ile Arachne'yi yenmemizden bu yana bir hafta geçmişti. Peki, Volpina da yardım etmişti. Gerçek şu ki, son günler devriyeye gelmemişti.
Her gün olduğu gibi okula Alya ile geldiğimde, garip bir şekilde hiç bir şey olmamıştı. Akumalar veya kavgalar olmadan sakin bir gün geçmişti. Ben bile garip bir şey yapmamayı garip bulmaya başlamıştım. Ancak bu okulun kapısından girerken değişecekti.

"Sana zaten söylemiştim, beni yalnız bırak!"

April yumruklarını sıkarak çıktığında onu bu hareketine biraz şaşırdık. Adrien'ın arkadaşının yanına uğrayıp sormaya gittiğini gördük.

"April'in nesi var?" Esmer, telefonuna bakarken sordu.

"Corre, ailesinin boşanacağına dair rivayetler."
Nino biraz güvensizlikle cevap verdi.

"Ama neden?" Biraz endişelendiğimde Adrien ve Nino omuz silkti. April yine avluya girdiğinde bir bankta tek başına oturdu. İkinci kere düşünmeden onu neşelendirmek için yanına koştum.

"Beni rahat bırak." Beni görmediği için konuşunca hemen sözünü kestim.

"April, sana bir şey olursa ..."
Sözümü tamamlayamadan ayağa kalkarak bana sarıldı.

"Benim ... ailem..."-ağlamaya başladığında onu kendimden ayırarak daha rahat devam etmesini sağladım.

"Boşanmaya gidiyorlar."
April, gözyaşlarını koluyla kurutmaya başladı.
"Ve kesinlikle başka bir yere taşınmam gerekecek."

Onun için üzülmüştüm ve ona sarılmaya devam ederken çok geçmeden bana da sarılan bir şey hissettim. Adrien. Ayağına bastığımda benden ayrılmıştı.

"Üzgünüm, bu sarılmak bir arada mıydı?"-dediğinde April gülümseyerek ağlamayı bıraktı.

"Sen benim en iyi arkadaşlarımsın."-diye gururla dedi.

"Çünkü geldiğim günden beri bana yardım ettin ve kimse yapmadığında bana dikkat ettin. Bunun için seni seviyorum." Bana sarıldı. Ders zili çalıncaya kadar kucaklamayı bırakmadık. Normal geçen bir ders gününde öğleden sonra dersleri bitirdiğimizde,April çıkışta beni durdurdu.

"Marinette! " Diye bana seslendiğinde dönerek arkadaşımın bana doğru kaçtığını gördüm.

"Sanırım ... sana bir şey söylemeliyim."-diye kulağıma fısıldayarak kolumu sarstı ve beni banyoya götürdü. Kapıyı kapatarak üzerime eğildi.

"Bana söylemek için bu kadar önemli olan neydi?"
Bu tepkimede biraz umutsuzluğa kapıldım. Yere bakarken bir süre sessiz kaldı.

"Söylemem gerek mi bilmiyorum..."-dediğinde iç çektim.

"Bana söylemek istemiyorsan ..."

"Ben Volpina'yım!" Diye bağırdı bir anda.

"Ne?"

April, Volpina? Hayır, doğru olamazdı.Ya da belki evet olabilirdi.

"Ama bana kahraman olmak istemediğini söyledin." Hala şaşırmış şekilde konuştum.

"Evet, ama o öğleden sonra odamda bir şey belirdi."-diyerek kolyesini gösterdi.

Tabii ki! Volpina kolyesi. Kolyeyi taktığını nasıl anlayamadım?

"Ve hepsi bu değil. Trixx!"
Ceketinden turuncu bir kwami ​​çıktı.

"Trixx, beni dönüştür!" Diye bağırdı ve Volpina'ya dönüştü. Onu izlemeye devam ederken, bu durum benim için normal olsa bile şaşırdım.

"Hey, neden bana bunu anlatıyorsun?"-dedigimde beklemeden bana sarıldı.

"Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın."-diye Volpina kulağıma fısıldadığında kendimi suçlu hissettim. Daha önce kimliğimi Alya'ya söylemediğim için kendimi suçlu hissediyordum, çünkü o benim arkadaşımdı. Bu yüzden kimliğini açığa vurma noktasında Volpina'ya kızmıştım.

"Gitmeliyim." Oradan çıkmak için bahane bulamazken koştum ve kendimi çıkışta Adrien'in yanında buldum.

"Gel!"

Onu kolundan yakalayıp çekerken bizi görmeyecekleri bir yere götürdüm.

"Ne oldu, Leydim?"

Ciddi bir şekilde bana bakıyordu ama ciddiyeti yakında sona erdi.

"Benimle çıkmak mı istiyorsun?"-dediğinde karın boşluğuna dirseğimle vurdum.

"Volpina April."-diye ciddiyetle konuştuğumda şaşırmıştı.

"Nasıl?. Emin misin?"

"Evet, bana söyledi." Adrien kararsızlaştı.

"Tamam, sakin ol."

Bir gürültü duyduğumuzda birbirimize baktık. Harekete geçme zamanı gelmişti.

Benim Küçük Uğur Böceğim (TR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin