"Bak sen her ne kadar görmesen bile şuraya yazıyorum sanırım bir sene boyunca asla ama asla yemek yapmayacağım. Tanrım! Ona kendimi affettirmek için ben neler çektim farkındamısın sen? Hepsi senin yüzünden Gemma!"
"Ne?! Benim yüzümdenmi kusura bakma bebeğim ama madem Harry'e birşeyler hissediyordun neden Harry yerine Zayn'i seçesin ki? Ah senin Zeki olduğunu unutmuştum değil mi? Sen bana Harry'nin sevdiği yemekleri söyle dedin bende söyledim."
"Bak sende söylüyorsun. 'Harry'nin sevdiği yemekleri dedim. Alt tarafı iki kişi olup baş başa yemek yiyecektik. Hadi ama Gemma ben sana 2 sayfalık yemek ismi mi ver dedim?"
"Sende listenin farkına varıp beni durdursaydın. Ağzıma geleni söyledim işte"
"Şu an üzerimde iki fil sevişiyor gibi hissediyorum Gemma"
Gemma'nın konuşması gereken yerde onun kahkalarını dinliyordum.
"Evet Gemma bende öyle düşünüyordum. Hadi görüşürüz"
Telefonu Gemma'nın yüzüne kapattıktan sonra masadaki marifetlerime baktım. Masayı hazırlamıştım hazırlamasına ama ben hazır değildim.
Mutfaktan çıkarken masaya tekrar göz gezdirdim ve koşar adımlarla Lou'nin odasına gittim. Ben yanıma herhangi bir giysi getirmemiştim bu yüzden Lou'nin giysilerinden giyinecektim.
Eşyaları karıştırırken gözüme ilişen beyaz elbiseyi görür görmez elime aldım ve ayna karşısına geçerek elbiseyi üzerime tuttum.
Beğendiğimi belirten mırıltılar apzımdan çıktığında hemen üzerimi değiştirdim ve elbiseye uygun siyah kumaşımsı ayakkabıları ayaklarıma geçirdim. Ayakkabının tabanı kırmızı olduğu için oldukça güzel gözüküyordu.
Saçlarım dalgalı olduğu için uğraşmadım, sadece ellerimle şekil vererek tamamladım. Yine Lou'nşn dolabındaki kasalardan küçük taşlı küpe ve kolye çıkarttım ve onları taktım.
Tam çekmeceyi kapatırken gözüme ilişen üçlü yüzüğü gördüm. Gözlerim bunun benim elime yakışacağına dair sinyaller verdikten sonra yüzüğü üç parmağıma geçirdim.
Ayna karşısına geçtiğimde gerçektende güzel olduğumu düşündüm.
Hemen odadan çıktım ve Harry'nin odasının önüne gelerek kapıyı çaldım.
"Harry?"
"Ne var?"
Ne ara bu kadar kaba olmuştu?
"Yemek hazır. Söylemek için geldim"
"Ben yemiyorum"
Ne! Ben o kadar yemeği yapayım ve o yemesin? Yok deve.
"Peki"
Diyeceğim tek şey buydu.
Tam gideceğim sırada Harry kapıyı açtı ve yanımdan geçerek aşağıya indi. Ha omuz atmayı unutmadı gençler.
Harry hızlı adımlarla aşağıya inerken bende ona yetişmeye çalıştım. Ona yetiştiğimde kolundan tuttum ve bana döndürdüm.
"Hey nereye?"
"Partiye"
"Ne partisiymiş bu "
"Seni ilgilendirir mi?"
Kalbimi kırdın.
"Hayır. Ama"
"Bende öyle düşünmüştüm"
"Nerde şu parti "
"Söylersem önümden çekilecekmisin?"
"Evet"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm back (Harry Styles)
FanfictionHarry Styles Ve Colin Ross. İkiside ne olacağını bilmiyordu. Birbirlerini sevebilecekler miydi? Birbirleriyle bir ömür boyu olacaklar mıydı? En önemlisi hayatlarının en önemli sorusuna "EVET" diyebilecekler miydi? I'm Back