14

334 38 4
                                    


Dersimin bitmesine yarım saatten fazla vardı. Evet, dersim önemliydi ama Mark daha önemliydi. Ondan hoşlanmıyor olabilirdim ama kimsenin duygularını incetecek kadar da vicdansız değildim. Bu yüzden eşyalarımı toplayıp apar topar dersten çıkarak seri adımlarımı tıp fakültesine yönlendirdim. Çok geçmeden fakülteye geldiğimde yanımdan geçmekte olan minyon kızı kolundan tutarak durdurdum.

'Mark Tuan hangi derslikte.'

'Nereden bileyim ben!' Kızın yüksek oktavlı sesiyle sorduğuma pişman olarak kolunu bırakıp azar işiteceğimi bilsem de teker teker dersliklere girmeye başladım. Her birindende hem azarlanarak kovulmuş hem de elim boş çıkmıştım. Sanki yer yarılmıştıda içine girmişti. Artık umudumu kaybetmiş bir şekilde kapıyı çalmadan son dersliğe girdiğimde profesör dersinin bölünmesine olsa gerek çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Bundan istifade konuşmadan atıldım.

'Beni azarlayacağınızı biliyorum profesör işim uzun değil aradığımı bulduğum zaman-' Konulurken aynı zamanda bakışlarımı içeride gezdirirken aradığımı bulduğumda hafifçe gülümsedim. Kararlı adımlarla yanına ilerleyip bileğinden tutup peşimden sürüklerken devam ettim.

'Ah aradığımı bulduğuma göre dersinize devam edebilirsiniz.' Yapmacık bir tebessümle baş selamı verip hızla derslikten çıktım.

'Jinyoung-' Devam etmesine engel olarak atıldım.

'Kapa çeneni Mark.' Kısa süre içerisinde bahçeye çıktığımızda insanların az olduğu bir yere götürerek kolunu bıraktım.

'Neden?'

'Ne?'

'Neden, senden hoşlanmadığımı ve Jacksonla konuşmalarımızı bildiğin halde bir şey söylemedin.'

'Ne dememi bekliyordun Jinyoung.'

'Bana bağırıp, çağırmanı, bir tepki göstermeni bekliyordum. Öylece her şeyi kabullenmeni değil.'

'Sen beni en başından beri gerçekten tanımak istemedinki. Gerçek beni tanımak istemedin ki. Ben de bu nedenle olanları öğrendiğimde vaz geçtim. Sadece o an gelene kadar seninle mutlu olmak istedim. Hepsi bu. Şimdi eğer izin verirsen dersime girmek istiyorum.' Sözlerini bitirir bitirmez adımlarını fakülteye yönledirirken hiçbir şey diyememiştim.

Neden bu kadar kızgın hissediyordum ki, kızgınlığım kendi aptallığıma mıydı yoksa Mark'a mıydı? Peki ya kalbimdeki acı? Neden üzgün hissediyordum ki, istediğim olmuştu işte, işin sonunda kalp kıran kişi ben olmuştum. Ama neden hala üzgün hissediyordum. Onunla konuşunca geçer sanmıştım. Geçmemişti…

Instagram | MarkjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin