Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mark_tuan Yeni bir sayfa ;) @jinyoung_0922jy
64.768 beğeni
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jinyoung_0922jy 🤭 @mark_tuan
21.342 beğeni
Anasayfamda alt alta denk gelen fotoğraflarımıza bakıp gülümsedim. Şu birkaç gün onunla birlikte öyle güzel geçiyordu ki önceden olan olayları unutmuştum bile. Nasıl unutmasaydım ki, yanımda bana gülümseyen gözlerle bakan biri varken gayet normaldi.
'Mark bana öyle bakmaya devam edersengideceğim.'
'Nasıl bakıyorum ki?' Dedim şaşkınlıkla. Yanakları alışık olmadığım bir şekilde kızarırken başını eğerek zorlukla duyduğum sözcükleri söyledi.
'Bana bakarken gözlerin parıldıyor.' Söyledikleri karşısında yüzümde oluşan gülümsemeye engel olmayarak Jinyoung'un başını nazikçe kaldırıp gözlerimizin buluşmasını sağladım.
'Karşımda, güzel gülüşünü bana bahşeden biri varken nasıl parıldamasınlar ki?'
'Derse girmem gerek.' Gözlerini kaçırarak söylediği şeyle kıkırdayarak karşılık verdim.
'Dersinin bir saat önce bittiğini ve benimle vakit geçirebilmek adına eve gitmediğini biliyorum Jinyoung-ah.' Sözlerim karşısında gözlerini şaşkınlıkla açmış ardından sorgular biçimde tek kaşını kaldırmıştı.
'Size geldiğim gün belki ders programının fotoğrafını çekmiş olabilirim.' Dedim. Başını iki yana sallayıp güldükten sonra karşılık verdi.
'Senden nefret ettiğimi söylemiş miydim?' Tek kaşımı kaldırarak yamuk bir gülümsemeyle karşılık verdim.
'Ah ben, senin benden hoşlandığına eminim.'
'Onu da nereden çıkardın, duygularım sadece nefret yönünde.' Dedi alaylı bir ifadeyle.
'Öyleyse işim daha kolay, sonuçta sevgi ve nefretin arasında ufak bir çizgi olduğu söylenir. Benden ne kadar nefret edersen o kadar çabuk seni kollarımın arasına alıp benden uzaklaşmamanı sağlayabilirim.' Dedim göz kırparak ve sözlerim karşısında kızarmasını büyük bir zevkle seyretmeye başladım. Çok geçmeden masanın üzerinden aldığı çantasıyla hiçbir şey demeden çıkışa yönelirken bütün kafeteryanın duymasını sağlayacak sözleri söyledim.
'Ben de senden nefret ediyorum Jinyoung-ah!' Sözlerim karşısında bir süre duraksasa da karşılık vermeden hızla kafeteryayı terk ettiğinde yüzümdeki geniş gülümsemeyle arkasından bakmakla yetindim.
