Buddy | •SOPE•

♧8♧

Sabah uyandığında, onu izleyen bir Hoseok beklemeyen Yoon Gi şaşırmıştı. Hoseok ise gülerek;

-Günaydın Yoon Gi.

Yoongi,Hoseok'un ona adıyla seslenmesine karşı, yüzüne bir gülümseme yerleştirerek;

-Senin o Yoon Gi diyen ağzını kırarım.

Şaka olduğu her yerden belli olan bu ses tonuna karşı Hoseok, dudaklarını büzmüş ve kafasını eğmişti. Bunu gören Yoon Gi;

-Hadi ama Hoseok, şaka olduğunu sende biliyorsun.

-Ama Hyung.. Kırıldım..

-Şapşal.. Peki nasıl alırım gönlünü pamuk prens?

-Bir kez öp beni prensesim.

-Höst... Prenses anandır.

Yataktan hızlı bir şekilde kalkıp odadan çıkan Yoon Gi, arkasında kahkaha atan bir Hoseok bırakmıştı.
Yoon Gi'nin aklından gecen soru şuydu;

"Şimdi niye öp beni dedi ki?"

Lavabodan çıkan Yoon Gi, mutfağa girdi ve kahvaltı hazırlamaya başladı.
Sofrayı kurduktan sonra yukarıda olan Hoseok'a seslendi;

-Hoseok..

Hoseok sanki kapıda ona bağırmasını bekliyormuş gibi anında içeri girdi.
Bu duruma şaşıran Yoon Gi, bir şey demedi ve sofraya oturdu. O sırada Hoseok konuştu;

-Hyung.

-Efendim Hoseok?

-Sabah niye kızardın?

Yoongi düşündü, cidden kızarmış mıydı? Bu çok utanç vericiydi ve beklemeden; hemen cevapladı.

-Sinirden Hoseok, sinirden..

-Hyung ortada sinirlenecek bir şey yoktu ki..

-Ben sana prens derken sen bana prenses dedin. Burda sinirlenecek bir şey var.

Ne diyeceğini bilmeyen Yoon Gi, ortaya abuk subuk sebepler atıp, konuyu geçiştirmeye çalışıyordu.

-Ee Hyung ben doğru olanı yaptım. Eğer ben prenssem sen de benim prensesim oluyorsun.

Bunu duyan Yoon Gi, yediği ekmeğin boğazında kaldığını fark etti. Ve öksürmeye başladı. Tedirginlenen Hoseok;

-Hyung iyi misin?

-öhoo ohoo.
(öksürme efekti bu amk şlcmaödösla başka nasıl yazayım bilemedim. im sorry but im not sorry :v)

-Hyung ne oluyor?

-öhoo bo-boğu öho -luyorum öhö..

-Ne? Ne diyorsun?

-Kö-kör ohoo oho müsün? Ohho..

-Ne diyorsun anlamıyorum?

-S-suu öhoo öhoo Ho-hoss ohho..

-Su doğru, doğru su getirmem lazım..

Eli ayağı birbirine giren Hoseok, hemen bardağı su doldurup Yoon Gi'ye içirdi. Sonunda nefes almayı başaran Yoon Gi, Hoseok'a öldürücü bakışlar atarak;

-Eğer senin elinde kalırsam çok yaşamam Hoseok.

-Yahh. Ama Hyung elim ayağım dolaştı ne yapabilirim?

-Haklısın Hoseok, bundan sonra sen bir şey yapma. Her hareketin beni ölüme bir adım daha yaklaştırıyor.

-Yah. Hyung öyle deme kırılıyorum.

-Of.. Hoseok off..

Sofradan kalkıp duşa ilerleyen Yoon Gi, peşinde olan Hoseok'u fark edip arkasını döndü. Hoseok onun durduğunu fark etmediğinden ilerlemeye devam etti ve Yoon Gi'nin ağzına kadar girdi. Ne olduğunu anlamayan Hoseok kafasını yerden hafifçe kaldırıp, kirpikleri üzerinden,kendisine bakan Hyung'unun güzel yüzüne, şirin bir gülümseme sunup, bir adım geriledi. Bunun üzerine Yoon Gi;

-Ne yapıyorsun Hoseok?

-Özür dilerim Hyung..

-Tamam şimdi gidebilirsin.

Yoongi önüne dönüp banyoya doğru ilerlemeye devam etti. Hâlâ peşinden gelen Hoseok ise onu daha çok kızdırdı.

-Hoseok banyoya gidiyorum.

Bunu duyan Hoseok tekrar Özür dileyip mutfağa indi. Yoongi'de gözlerini devirip banyoya girdi.