Güneşin batmasına dakikalar kala Hoseok daha fazla dayanamayarak Yoon Gi'nin yanına gidip banka oturmuştu.
-Hoseok?
Yoongi şaşırmıştı. Beklemiyordu.
-Sadece izle Hyung sonra konuşuruz.
Yoongi kafasıyla onayladı ve önüne dönerek güneşin batışını izledi. O sırada Hoseok;
-Hyung baksana gece mi gündüz mü belli olmuyor.
Bunun üzerine Yoon Gi kafasını Hoseok'a çevirdi ve inceledi küçüğünün yüzünü. Çok masumdu Hoseok. Çok güzeldi.
O sıra Hoseok'da Yoon Gi'ye döndü.
Bir süre birbirlerine baktılar. Gözlerini birbirlerinden hiç ayırmadan izlediler. Gözleri konuştu ikisininde, dilleri sustu. Sonra Hoseok aklında kalan soruyu irislerini Hyung'unun irislerinden ayırmadan ona yöneltti;-Sende benim gibi mi hissediyorsun Hyung?
Yoon Gi kurumuş dudaklarını yaladı ve biraz bekledi. Yanlış mıydı bu hisleri? Bir yanlış ne zaman bu kadar güzel hissettirmişti ki kendine? Olamazdı. Eğer içinde Hoseok varsa bu yanlış olamazdı. Ardından;
-Senin nasıl hissettiğini bilmiyorum Hoseok. Ama ben hiç yaşamadığım, hissetmediğim duyguları hissediyorum. Ve bu çok hoş.
Bunun üzerine Hoseok tebessüm edip;
-Evet Hyung, tarif edilemez duygular bunlar. Ve çok hoş hissettiriyorlar.
Bunun ardından ikisi de ne yapması gerektiğini bilmiyorlardı.
Şimdi el ele tutuşup gitmeli miydiler? yoksa burada kalıp denizi mi seyretmelilerdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buddy | •SOPE•
Fanfic▶Tamamlandı◀ -Gitme Hyung, beni burda yalnız başıma bırakma. Gitme Yoon Gi, sen olmadan nefes alamam Gitme Sevgilim, sensiz yaşayamam.