Arkamdan gelen adım seslerini duymamla yürümemi koşmaya çevirdim.Ne de olsa beni yakalayamayacaklardı.
Evden çıkar çıkmaz garajtaki siyah küçük arabaya takıldı gözlerim.Elimi belime götürüp silahımı yokladım.Buradaydı.
Arabaya atladım ve gideceğim eve doğru hızla sürdüm.Bir an önce bu işi bitirmeliydim.O kasayı alıp Barış Bey 'e(!) götürmeliydim.
Evin önüne gelince arabayı park edecek yer aradım.Bana yakın bir yer olmalıydı.Evin arkasında ağaçların dikili olduğu küçük bir yer görünce arabayı oraya çektim ve farları kapayıp arabadan indim.
Evin içine misafir gibi giremezdim çünkü beni durdurmamaları için çok hızlıca evden çıkmıştım ve de tipim bildiğin kayıktı.
Evin arka cephesinden tırmanmak için harekete geçtim.Tırmanmak zordu,pencere pervazlarına basarak ilerliyordum ama çok yavaştım.Yaklaşık 1 saat sonra en üst pervaza ayağımı bastım.Pencereden içeriye baktığımda içeride 5 kişilik mini ordu görmeyi beklemiyordum.
Ellerimle cebimi yokladım.Minik bir çakı bulunca onu elime aldım ve o an çok tehlikeli bir işe kalkıştığımın farkında olarak düşündüğümü yaptım. Demir çatıya tutunarak ayaklarımı serbest bıraktım.İçimden üçe kadar saymaya başladım ve bir...iki...üç!Ayaklarımla hızla yukarı doğru ters takla atarken aynı zamandada elimdeki çakıyı hızla cama fırlattım.Bu onların ilgisini çekmek için yeterdi.
Adamlar kafalarını dışarıya çıkardıklarında sessizce olduğum yerde bekledim .Daha sonra aralarında aşağıya ineceklerine dair bir konuşma geçti.Konuşmadan 10 saniye sonra yine ters taklayla camın pervazına indim.İyi ki pervaz geniş be !
Camı nasıl açacağımı düşünürken adamların camı açık bıraktıklarını fark ettim.Ağzım O şeklini alırken hala şoktaydım.Bir de ünlü bir iş adamının korumalarıydı !Sen onu külahıma anlat.
İçeri yavaşça girdiğimde kapının önünde arkası dönük iki adamı fark ettim.Önlerinde oldukça büyük demirden bir kapı vardı.Anlaşılan burası ek bir kattı.
Adamların arkalarından ilerdim ve arkamdaki iki silahı çıkararak boğazlarına dayadım.
''Hişşt!''adamlar elimden kurtulmaya çalışırken ikisine de arkadan sert bir tekme savurdum.Yere düşerlerken hızla adamın cebindeki anahtarı aldım ve önümdeki demir kapıyı kilitledim.
Adamlar yerden kalkarlarken silahları üzerilerine doğrulttum.Onlarda silahlarını bana doğrulttuklarında ortada üçümüz kalakalmıştık.
''At silahını yere !''
''Aynen ben de tam onu yapacaktım.''en zevklisi de dalga geçmekti.Belki az sonra ölecektim biraz eğlenebilirdim.
Adam hiç beklemediğim bir anda arkamdaki bir noktaya ateş edince direkt bacağına sıktım.Adam yere düşerken silahı da elinden biraz uzağa fırladı.Elimdeki iki silahı diğer adama doğrulttum ve yerdeki silahı dikkatle aldım.Diğer adama doğru hızla atlayarak kafa attım.Oda bana yumruk atınca hızla ağzına doğru bir tekme savurdum ve yere düşmesini sağladım.
Gece'nin söylediği oda tam karşımdaydı.Hızlı adımlarla odaya girdim.Cebimden eldivenlerimi çıkarıp taktım.Pencerenin altını yoklarken bir 'klik'sesi duyuldu ve gizli bölme gibi bir şey ortaya çıktı.Bölmenin içindeki küçük flashı alırken bölmeyi hızla geri ittirdim.Kapak kapanırken aynı hızla odadan çıktım demem için çok geçti.Bayılttığım adam yerden kalkmış ve enseme doğru silahın arkasıyla vurmuştu.Beni öldürmeyeceğini biliyordum.Çünkü önce patronuna götürecekti.
Bilincim kaybolmamasını dileyerek adama hızla bir yumruk geçirdim ve iki silahı birden üstüne doğrulttum.Adama hiç acımadan bir kurşun bahşettim.Hızlı adımlarla evden çıkmam gerekti.Pencereye doğru koştum ama hesaba katmadığım bir şey vardı.Adam hala ölmemişti.Arkamdan gelen sesle geciktiğimi hissettim.Kurşun hızla karnıma saplanırken elimi karnıma bastırdım ve pencereye çıktım.Bu çok zordu.Canım yanıyordu ama ölmemek için buradan çıkmam gerekiyordu.Pencereden çatı katına atlamaya çalıştım.Çatıdan aarka kapıya hızlı inebilirdim.
-
Uğraşlar sonucu arka kapıya vardığımda hızlı olabildiğince arabama ilerledim.Arabaya geldiğimde artık kanım durmaksızın akıyor bilincim yavaş yavaş kapanıyordu.Anahtarı zorlukla takıp arabayı son hıza aldım.Ne kadar hızlı,o kadar iyi.
Bilincim yavaş yavaş kapanmaya devam ediyordu.Ne yapacağımı bilemedim ve neden burada olduğumu anlayamadığım için araba da ellerimden kayıp gidiyordu.Arabayı zorlukla eve kadar getirebildim.Park etmeden indim.Eve doğru ördek adımlarıyla ilerken artık çok geçti.Daha fazla dayanamadım ve olduğum yere düştüm.Düşmeden önce son hatırladığım oldukça endişeli kahverengi gözlerdi.
Minnacık bir bölüm attım . Hepinize iyi geceler.İyi ki varsınız.
100 okunma olmaya az kaldı.Benim için 1 kişi okusa bile çok değerli kendinizi sevin,kendinize değer verin.Çünkü kimse kendinizden daha önemli değil,olmasın da.Kendinize iyi bakın.
Allah'a emanet.