Karaborsa

24.Bölüm - Araf - Sezon Finali

Sezon finalinden hepinize merhabalar!

Bölüm geç geldi biraz o konuda üzgünüm ama bir türlü yazamadım. Çok aksilik yaşadım. Bu bölüm hiç mi hiç içime sinmedi. Sanırım en kötü bölümle sezon finali yapıyorum :(

Neyse bölümün ithafı her zaman yanımda olan çok çok çooook sevdiğim kuzuma Esra'ma. Yani hediye92'ye.

Ayrıca düğün fotoğrafları konusunda bana çok yardımcı olan Zeliha'ya teşekkür ederim. 

Bölüm şarkısı ve fotoğrafları multide. :)

Yaza kadar son kez keyifli okumalar. ^^

24. Bölüm

İki saat sonra kızlarla acele acele kuaföre doğru gidiyoruz. Kına gecesi için Sevim annelerin havuz başını hazırladık. Erkekler olmayacak onlar da kendilerine göre bir eğlence ayarladılar.

Melis : Zeyno bak bindallına göre topuz yaptıralım çok sıkı olmasın salaş bir topuz olsun, olur mu?

"Tamam Melo sen ne dersen o bugün!"

Yağmur : Ay aman aman!

Zülal : Kızlar siz ne yapacaksınız?

Begüm : Ben maşa yaptırırım bir de sade makyaj yeter

 Zülal : Zeynep ya! Evleniyorsun!

"Eveeet!"

Yağmur : Ben hiç düşünmemiştim senin bu kadar erken evlenebileceğini

"Öyle aşığım ki, ne dese kabul ediyorum. Çok seviyorum."

Melis : Canım kardeşim, inşallah bu mutluluğun daimi olur.

"Tek istediğim o Melis. Gerçekten. Sanki hayatım Kerem'in ellerindeymiş gibi hissediyorum. Zaten öyle de. Canım, kalbim tüm benliğim onun. Ne yaparsa yapsın gıkım çıkmaz."

Zülal : Vallahi sen aşıksın! Ayy! Ben de istiyorum böyle büyük bir aşk!

Yağmur : Zülüüü bulursun belki düğünde. Mutlaka olacaktır torununu sana ayarlamak isteyen teyzeler.

Zülal : Hıhh! Sen de benim durumumu iyice kötü gördün!

Melis : Ya o değil de bugün Cerenler geliyor mu?

"Borayla konuştum dün, geleceklerdi."

Begüm : Ben de tanımak isterim meşhur Ceren'i!

"Çok tatlı bir kız ya!"

Bu muhabbetlerden sonra sonunda kuaföre geliyoruz. Dört saat sonra çıkıyoruz kuaförden. Saate baktığımda 18.03 olduğunu görüyorum. Kerem bu süre içerisinde sürekli mesaj atmıştı bana. Sayerlerin evine geçiyoruz Ufuk'un sürdüğü arabayla. Ufuk Keremlerin şoförü. 

Sevim anne ve annemler bizi gülümseyerek karşılıyorlar. İçeriye girdiğimde daha kimsenin gelmediğini fark ediyorum. Sevim anneden rica ettiğim gibi bana Kerem'in eski odasını ayarlamış, hazırlanmam için. Odası alt katta olduğu için aşağı iniyorum. Kapısı olmayan oda tam Keremlik. O kadar Kerem ki her yeri hayran oluyorum odaya. Herkes yukarıda olduğu için rahatlıkla her yerini kurcalıyorum. Dolaplarını açıyorum ve dipte köşede bir tişört olduğunu görüyorum. Elime alıp kokladığımda bunun Kerem'in tişörtü olduğunu anlıyorum. Gri kollarının uçları beyazlı ve yakaları koyu gri olan bir tişört bu. Bunu Kerem'in üstünde hayal ediyorum ve kalbim sekliyor. Eminim çok yakışıyordur. Yanımda olan çantamın içine atıyorum hemen tişörtü. Odasını baya karıştırınca bir dosya görüyorum. Açtığımda bir sürü çizim buluyorum içinde. Kerem bana bundan hiç bahsetmemişti, demek ki yetenekleri arasında resim çizmekte var. En son yatağına geliyorum, uzanıyorum. Yastığına burnumu yaslayınca deterjan kokusu alırım diye düşünüyorum ama yanılıyorum. Kerem kokuyor bu yastık. Tıpkı Kerem'in o kendine has olan erkeksi kokusu gibi.