41.Bölüm - Yeniden aynı karar

2.8K 131 39
                                    

Bölüm çok gecikti çok üzgünüm. Tatilden döndükten sonra annem izin almıştı ve yeni bir tatile çıkmış gibi oldum sürekli gezdik. Bir daha böyle geciktirmeyeceğim inşallah :) Bu arada 41. bölümümüze 41 kere maşallah diyelim :)

@ipeknisa ile röportaj gerçekleştirdik okursanız sevinirim :) Diğer linklerde verdim linkini :)

Bölümlere olan ilgi aşırı düşmüş. Beğeniler birden azalmış şaşkınlık içerisindeyim. Umarım düzelir biliyorsunuz yorum ve votelerle moral bulup yazıyorum.

Herkese keyifli okumalar. :)



"Zeynep mutlu olman tabi ki önceliğimiz ancak yeter! Ben seni sırf gelip başkaları üzsün diye doğurmadım! İki senedir yaşadığın hayat mı?" diyor annem.

Salonda oturan annem babam beni bahçeye çıkartıyor ve içlerini döküyorlar. Keremse sadece pencereden bize daha doğrusu bana bakmakla kalıyor.

"Anne farkındayım üzülmemi istemiyorsunuz bunu Kerem de istemiyor zaten. Lütfen onu suçlamayın." diyorum çaresizce.

"Ben kimseyi suçlamıyorum kızım. Bir daha üzülmeyeceğinden emin olmalıyız." diyor babam.

"Üzülmeyeceğim."

"Bu haber ne? Esra kim? Sen biliyor musun?" diyor annem.

"Şey... Kerem'in eski bir arkadaşı o."

"Zeynep! Karşında çocuk yok! Sevgilisiydi değil mi? Rahatsız olmuyor musun? Canın yanmıyor mu kızım? Acı çektiriyorsun kendine! Bırak gel her şeyi İzmir'e... Yeni bir hayat kur kendine." diyor annem.

"Anne yeter! Yeter!" diye bağırıyorum.

"Görmedin mi? Ben içeriye nasıl mutlu girdim görmedin mi? Ya beni görmüyor musunuz? Ben onunla mutluyum! Onunla! Ben onun yanında yaşadığımı hissediyorum. Onun yanında huzur buluyorum! Tüm bunları elimden almak mı istiyorsun? Evet canım yandı, yanıyor! Evet Esra'yı düşününce sinirden ölüyorum ama onunla olmaktan vazgeçemiyorum! Olmuyor anne... Biliyorsun... Olmadı." diye devam ediyorum bağırmaya.

Sinirle ellerimi saçlarıma geçiriyorum ve annemlerden uzaklaşarak derin nefesler alıyorum. Biraz volta atıp geriye dönüyorum yanlarına.

"Anne, baba... Lütfen beni siz de üzmeyin. Benim için endişeleniyorsunuz farkındayım ama ben mutlu olacağım. Yaklaşık yarım saat önce ben bu eve mutlu girdim zaten. Kimin ne dediği ne düşündüğü umurumda değil. Ben sadece değer verdiklerimin düşüncelerini önemsiyorum. Size çok değer veriyorum ve eğer gerçekten her şeyi, mutluluğumu bırakıp İzmir'e gelmemi isterseniz beni çok büyük bir arafta bırakırsınız." diyorum.

"Zeynep... Annem... Bak sen mutluysan tabi ki senden böyle bir şey istemeyiz. Bizi de anla ama. Sen gözümüzün önünde eridin, hastanede yattın... Suçlu Kerem değil evet ama babası. Ben seni bir daha üzmeyeceğine inanmıyorum. Bu yüzden senden böyle bir şey istedim."

"O adam Kerem'in babası değil! O adam bile değildi! Kerem gibi birinin babası olmayı hak etmiyor. Kerem ondan bir gün bile sevgi görememiş ne babalığı ya? Kerem'in annesi de babası da Sevim annedir! O adamın yaptıklarını Kerem'e yıkmaya çalışırsanız gerçekten aramız bozulur..."

"Bizi böyle tehdit edemezsin!" diye bağırıyor annem.

"Tehdit değil anne! Gerçek bu! Seviyorum diyorum! Beni en iyi senin anlaman lazım! Babama kaçtın sen... Anneannemlerle ben doğduktan sonra barışmadınız mı? Aşkın için aileni karşına almadın mı?"

KaraborsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin