31.Bölüm - Tehlikeli Yakınlaşma

3.5K 141 79
                                    

Lütfen bu yazıyı okuyun.

Böyle konuşmaları hiçbir zaman yapmadım ve yapmak da istemiyordum ancak bunaldım. Bir günden bir güne iki satır yorumunu görmediğim insanlar "yb", "yb ne zaman", "karaborsa yb" tarzı cümlelerle karşıma çıkıyor ya pes diyorum! Ben size sormayın veya yazmayın demiyorum ancak yazmadan önce keşke bir "ellerine sağlık" deseniz. Gerçekten yazma isteğim sizlerin yorumlarıyla geliyor. Zaten zorlu bir dönemdeyim sizin güzel yorumlarınızla mutlu oluyorum. Okunma sayısıyla beğeni/yorum sayısı arasında zaten dağlar kadar fark var bir de böyle yorumlar cidden üzüyor beni. Okuyunca bir ellerine sağlık demeniz veya beni eleştirmeniz daha hızlı yazmamı sağlıyor. Zaten size söylemiştim her bölümde bir daha bölüm gelmeyebilir diye. Rica ediyorum o yeni bölümü soracaklar il önce yorum yapsınlar. Bu kadar merak ettikleri hikayenin yazarına biraz saygıları varsa tabii. Okuyanlar da oy verirse sevinirim. Bilmem kaç bin okumaya kaç beğeni geliyor, şok oluyorum. İnsan yazınca emeğinin karşılığını almak istiyor çünkü. Beni yazanlar anlar zaten.


Bölüm arası baya uzun oldu bu sefer farkındayım ama lysye az kaldı. Bir daha ki bölüm büyük ihtimalle sınavdan sonra gelir. Bunu da kaç haftadır parça parça yazıyorum sırf sizin için. Lütfen bunu düşünerek yanımda olun.


Herkese keyifli okumalar. ^^



Bir anlık donup kalsam da akmak için hazırda bekleyen göz yaşlarımı engelleyerek gülümsüyorum.

"Merhaba. Ben de Zeynep.Kerem'in hem rol arkadaşı hem de eskilerden bir arkadaşıyım." diyorum.

"Biliyorum, bahsetmişti."

"Bana da senden bahsetti ancak bu kadar güzel olduğunu söylememişti. Aşk olsun Kerem! Ye-yenge-miz çok güzelmiş hiç söylemiyorsun." diyorum yapmacık bir kızgınlıkla ve zorla.

Kerem'e baktığımda en az benim kadar sarsılmış görüyorum. Tabi dediklerimden sonra baya da bir şaşırmış.

" Ah tatlım. O senini güzelliğin. Saçların özellikle harika."

"Teşekkürler. Ah pardon." diyorum çalan telefonumu açmak için arkamı dönerken.


"Canım?"

"Nerdesin cadı? Bitti mi çekim?" diyor telefonun ucundaki Yağız.

"Bitti eve döneceğim şimdi."

"Motorla sanırım. Yavaş sür."

"Motoru yavaş sürmek için mi aldık adamım? Hadi bana gel yarım saate gelirim ben de." diyorum.

"Lan yavaş sür! Kırarım bacaklarını!"

"Tamam hayatım, tamam canım. Tamam mavilim. Tamam en en en bitanem."

"Yalaka! Abiye yaranmaya çalışıyorsun ama yemezler."

"Anahtarın var mı?"

"Yok lan."

"O zaman kapıda bekle, öptüm." diyorum ve telefonu kapatıp arkama dönüyorum.

Kerem tek elini yumruk yapmış sinirle bana bakıyor.

"Sevgilin miydi arayan?" diye soruyor Esra.

"Hayır."

"Takılmaca diyorsun yani?"

"Sayılır." diyorum Kerem'i sinir etmek için.

"Ben çıkayım artık, Esracım görüşelim mutlaka."

KaraborsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin