2◑ Karışık Duygular

157 6 0
                                    

Elimdeki nota bakakaldım. Bu Cem'di. Rüya'nın bunu Koray'dan sanması bile başımdan aşağı kaynar suların dökülmesine yetiyordu. Nasıl olabilir de Rüya ona utanç verici şeyler yaşatan bir adamdan böyle şeyler bekliyordu.

"Eslemm bu ondan .."

"Rüya bu anlam veremediğim yüz ifadeside ne böyle. Dünki olan olayı ne çabuk unuttun.! Sana 1 adım gelene sen 10 adım mı gideceksin?  Sana önünde bir sürü güven vericek olan insanlar varken arkaya dönüp bakman saçmalık.!" Dedim sinirlenmiştim.

 Rüya'nın elinden gül buketini alarak;

"Bak Rüya ben sana güvenerek evimi açtım. Sen, seni üzen bu insana yapıcak olduğu bi hareketiyle gitmeye meyilliysen hiç durma. Bu çiçekler benim arkadaşımdan geldi. Ortada sana ait hiç birşey yok." Dedim.

"Eslem çiçekleri görünce ben bi an bana geldi Koraydan.. Yani çok üzgünüm. Ne diyceğimi bilmiyorum, duygusal yönden bakmamam gerekirdi aptalın tekiyim ben. Bir daha onun yüzünü bile görmek istemiyorum. Özür dilerim." Dedi.

Rüyanın bu davranışı içimde bir huzursuzluk olmasına sebepti. Daha ilk günden böyle birşey yapması hoşuma gitmedi. Çiçeklere bile konsantre olamamıştım. 2 gündür hiç birşeyin tadını alamıyo gibiyim yani karışık duygular içerisindeyim. Ne yapacağımı ne düşünüceğimi bilemiyorum.

"Peki Rüya bunu hiç olmamış sayalım." Dedim.

Konuyu ikimizinde canı sıkılmadan daha fazla uzatmak istemedim. Uzadıkca ikimizde kırılıcaktık.. Ben çiçeklerle odama geçtim. Gerçekten mis gibi kokuyordu. Bir anda yüzümün küçük bir tebessüme sebep olan kişiyle görüşüp görüşmemek arasında gidip geldim. Bu görüşme benimde kafamı biraz dağıtıcaktı. Bu olaydan sonrada akşam Rüya'yla yüz yüze gelmemiş oluruz. Onunda, benimde kafamızı biraz olsun toplamamız gerek. 

Herşeyi bir kenara bırakıp elimdeki çiçeklerle mutlu oldum. Akşam için hazırlanmaya karar verdim. Uzun bir süre kendimi hazırlamakla geçti. Tamamen hazır olduğumda aynadaki yansımama bakıp kendimi iyi hissettiğimi düşündüm. Üzerime siyah, bedenimi saran mini çok şık bir elbise giydim, ayakkabılarımda kırmızı stilettolardı. Saat 20:00'e gelmişti bile. Rüya'yla aramızdaki buzların bir nebze erimesi için evden çıkarken onu öptüm. Bu hareketimle yüzü gülmüştü. Sonuçta aynı evde kalıyorduk, küs kalmamız olmazdı. Kapının önünden hemen bir taksi çevirip restorantın adresini vererek gitmeye başladım. Acaba doğru mu yapıyordum? Sadece kafamın dağılmısını istediğim için mi gidiyordum oraya? Emin olamadım ama oraya gitmek istediğimden emindim.

Restorantın önünde inip taksiye parasını verdim. Yavaş ve sakin adımlarla etrafta onu arayan gözlerle restoranta girdim ve masada saatine bakan Cem'le karşılaştım. Çokta geç kalmamıştım ama gelmeyeceğimi düşünüyordu kesin. Hemen kalkıp sandalyeyi oturmam için çekti. Gözleri ışıl ışıl bakıyordu, sanki büyülenmiş gibiydi. İkimizde masaya yerleştikden sonra konuşmaya başladı. 

"Geldiğin için  sana minnettarım ... Adını bile daha bilmiyorum ama beni senin için çabalamaya iten bişeyler oluştu o günden sonra. Çok bir zaman değil ama bana sanki ay-yıl gibi geldi. O gün yaptığım şey için gerçekten çok özür dilerim . Olmamış saysak ve yeniden tanışsak? Ben CEM :)"

Allah'ım elim ayağıma dolaştı sanki ne diyeceğimi nasıl hareket edeceğimi neden burda olduğumu kendime sorgular oldum. Masaya serpiştirdiği gül yaprakları ve mumlar o kadar göz alıcıydı ki ortam deseniz bir ayrı, söylediği sözler deseniz apayrı, gözlerinden hiç bahsetmiycem bile. Eslem kendine gelmelisin.

"Bende Eslem. O günün şokuyla kaba davrandım sana üzgünüm.. Çiçek için ayriyeten teşekkür ederim. Çok naziksin. Birşey sormak istiyorum evimi nereden buldun?"        

Hayatın TonlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin