0.9

839 54 1
                                    

~DM~

Kim_jennie: Neden söylemedin?

Parkchimchim: Neyi?

Kim_jennie:Sevgilin olduğunu.

Parkchimchim: Unutmuşum.

Kim_jennie: Keşke söyleseydin.

Parkchimchim: Neden söyleyeyim ki?

ParkchimchimSen benim hiç bir şeyim değilsin ki?

Kim_jennie: Doğru.

Kim_jennie: Özür dilerim.

Parkchimchim: Kırıldın mı?

Parkchimchim: Kırmak istemedim

Kim_jennie: Neden kırılayım?

Kim_jennie: Sonuçta hiç bir şey değiliz.

Parkchimchim: Jennie trip mi atıyorsun?

Kim_jennie: Ne alaka?

Kim_jennie: Yok öyle bir şey.

Parkchimchim: Özür dilerim.

Kim_jennie: Kırılmadım Park.

Kim_jennie: Bence konuşmayı kesmeliyiz.

Kim_jennie: Sevgilin kızabilir.

Parkchimchim: O böyle şeyleri umursamaz.

Kim_jennie: Jimin her kız böyle şeylerden rahatsız olur.

Parkchimchim: Benim sevgilim olmaz.

Kim_jennie: Ben konuşmak istemiyorum.

Kim_jennie: Senin bir sevgilin var konuşmamız doğru değil.

Parkchimchim: Jennie abartıyorsun.

Kim_jennie: Abartmıyorum. Sevgilin ile kavga edebilirsiniz.

Parkchimchim: Dedim gibi o bunları umursamaz.

Kim_jennie: Ben umursuyorum ve sevgilisi olna birisi ile konuşmayı doğru bulmuyorum.

Parkchimchim: Jennie saçmalama lütfen.

Kim_jennie: Ben çok ciddiyim Jimin. Benim sevgilim başka bir kız ile. konuşsaydı ben çok üzülürdüm

Parkchimchim: Anlamıyor musun? Benim sevgilim umursamıyor!

Kim_jennie: O umursamıyor olabilir.
Ama ben umursuyorum ve sevgilisi olan bir erkek ile konuşmak istemiyorum.

Kim_jennie: Umarım anlamışsındır.

Kim_jennie: Israr etme Jimin.

Parkchimchim: Jennie lütfen. Birnirimizi fazla iyi tanımıyoruz ama seninle konuşmak eğlenceli

Parkchimchim: Seni kafede öyle bırakmak istemezdim. Üzgünüm. Bir şans daha versen?

Parkchimchim: Konuşmaya devam edelim istiyorum

Kim_jennie: Hayır.

Kim_jennie: Konuşmaya devam etmeyeceğiz.

Parkchimchim: Lütfen. Biz arkadaşız

Kim_jennie: Yanılıyorsın. Biz arkadaş değiliz. Biz hiç bir şey değiliz. Kendin söyledin.

Parkchimchim: Kafede seni bıraktım diye böyle yapıyorsun değil mi?

Parkchimchim: Jennie seninle konuşmak istiyorum. Lütfen.

  Kim_jennie: Böyle bir şey olmayacak.

Kim_jennie: Hayır Jimin. Sevgilisi olan birisi ile konuşmayı doğru bulmuyorum.

Parkchimchim:  O zaman neden artık benimle konuşmak istemiyorsun?

Parkchimchim: Ben söyleyeyim. Sevgilim olduğu için değil. Kafede seni öyle bırakıp gittiğim için değil mi?

Kim_jennie: Keşke bana ilk yazdığın gün seni engelleseydim. O gün yapmadım ama şimdi yapacağım    Park Jimin.

Parkchimchim: Ne?
(mesajınız gönderilemedi)

Parkchimchim: Şaka mı bu?
(mesajınız gönderilemedi)

Parkchimchim: Pişman olucaksın!
(mesajınız gönderilemedi)

Parkchimchim: O zaman da ben sana trip atacağım.
(mesajınız gönderilemedi)

Parkchimchim: Bence benden korkmalısın çünkü engeli kaldırdığında sana tahmin edemeyeceğin kadar fazla trip atacağım.
(mesajınız gönderilemedi)

Jimin telefonunu yanına koydu. Rose için buna katlanıyordu.

Sevdiği kızı üzdüğünü hissetti. Yarın okulda kendini affettirmek için bir şeyler yapması gerektiğini düşündü.

Yarın Jennie'ye çikolatalı süt alacaktı.  Jennie'yi tanıyordu ve çikolatalı sütü çok sevdiğini biliyordu.

Odasının kapısı çalındığında uzandığı yatağında doğruldu.

"Gir"

Yakın arkadaşı Jungkook odasına girdi ve Jimin'in yanına oturdu.

"Hyung ne oldu sana?"

"Jennie ile konuştum ve beni engelledi"

Jungkook kahkaha atmaya başladı. Jimin onun koluna vurdu.

"Komik mi?"

"Kıza ne yaptında engelledi?" Jungkook hala gülerken konuştu.

"Dün buluştuğumuzda Rose mesaj attı. Ben de salak gibi Jennie'yi tek başına bırakıp Rose'un yanına gittim."

Jungkook gülmeyi bırakıp Jimin'e bakmaya başladı.

"Ciddi misin sen?"

"Evet."

"Jennie'yi uzun zamandır tanıyorum. Çok kırılmış olmalı."

"Gerçekten mi?"

"Evet."

"Ne yaparsam affeder?"

"Affetmez."

"Yarın onun ile konuşmalıyım."

"Umarım yarın seni dövmez."

Jungkook tekrar gülmeye başladığında Jimin onu orada bırakarak odadan çıktı.

Instagram [jenmin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin