Yaz Böğürtleni

Bi' Küçük 'Eylül' Meselesi

Merhaba^^ Bu bölüm ve hepsi biraz kısa oldu, kızmayın. Bu bölümü hemen şimdi yazdım. Eğer hemen vote+yorum gelirse diğer bölüm hem çok uzun hem de çok güzel olucaktır^^ Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Ben beğendim sayılır. Daha amatör olduğum için kırıcı yorumlar yapmazsanız sevirinirim. Yorum yaparsanız hevesim daha artar ve daha güzel bir bölüm yazarım yani siz bilirsiniz. :d.  Ayrıca Multi'deki yakışıklı Bartu. Diğer bölüm Mira gelicek. Neyse siz okuyun.. Seviliyorsunuz, -D 

Bartu'ya mal mal bakıyordum. Tanısam kesinlikle böyle bir yüz hafızamda kalırdı. O kadar çok arkadaşım olmamıştı ama olanlar Bartu kadar yakışıklı değillerdi. Evet,  evet kesinlikle hatırlıyor olmam lazımdı.  ''Nasıl daha önce görüşmüş olabiliriz ki?'' dedim.

''Babam eskiden babanın çok yakın bir arkadaşıydı. Hatırlamaman normal, çok eskiden beri seni göremiyordum. Özlemişim seni.'' dedi. 

''Sen beni nasıl hatırlıyorsun peki?'' diyebildim sadece. Sesim çıkmıyordu. Bu çocuk neyin nesi hemen öğrenmem gerekiyor. 

''Çok önemli değil o konular Mira.'' dedi en samimi gülümsemesini takınarak.

''Nasıl önemli değil? Kendi geçmişim ile ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum eğer söylememekte ısrarlıysan başka bir şekilde öğrenirim! Sana kalmadım! Görüşürüz,gitmem gerek. Bana mesaj atarsın.'' diyip hızlı bir şekilde toparlanıp, çıktım. 

Arkamdan Bartu bağırıyordu, ''Ama telefon numaran yok ki şebek!'' 

Dur bakıyım, valla gerizekalıyım ben. Gerizekalılıkta tam bir dünya markasıyım. Lanet olsun böyle rezillik, lanet olsun gerizekalılık. :d

Koştura koştura Bartu'nun yanına gelip eline telefon numaramı yazdım. ''Sonra konuşuruz, proje ödevim vardı.'' diyip oradan adeta bir depar attım. 

Bütün gün boşum. Bartu'yu ekip iyi halt ettim. Aynı zamanda küçüklüğümü hatırlamaya çalıştım, hatırlamadım. Mutlu olduğum anılarımı düşünmeye başladım, yok o da yok. 

Hayatımı güzelleştirme işim hiç iyi gitmiyor. Üşengecim ben yani. Yere bir şey düştüğünde bile ilk önce onu kaldırmak için enerji harcamaya değip değmediğini düşünürüm, kafamda değerini falan tartarım o derece üşengeç bir insanım ben. Asla hiçbir şeye kasamam. Ama buna kasacağım. 

Yeni arkadaşlar edinmek için bara falan gitsem bile içim bulanır. Okuldan falan bulsam, onlar salak çıkabilir. En iyisi akışına bırakmak. Ama akışına bırakırsam bana manyak 31'ci bir adam çıkar. Ya ben mi takıntılıyım yoksa başka bir sorun var?

Telefonumdan ''bip'' sesi gelince hemen elimi cebime atıp telefonuma baktım. 

Selam Mira, konuşalım sana her şeyi anlatacağım. Yanımda bir arkadaşım var ama.. -B

Bartu...

Hemen yanıtla tuşuna basıp ''Nerede buluşalım?'' yazdım. Hemen cevap gelince ''Kitapçının oradan seni alırız.'' yazıyordu. Kitapçıya doğru yürüdüm. Zaten bisikletim kitapçının orada olduğu için oradan eve geçebilirdim. 

Kitapçıya geldiğimde kapının önünde iki kişi gördüm. Etrafa bakınan Bartu'nun yüzü ve bana ''masum'' bir şekilde bakmaya çalışan bir kız. Bartu neden arkadaşının kız olduğunu söyleyemiyor Allah aşkına? Kız bana sanırım ''seni geberteceğim pislik'' bakışı atıyor veya ''selam iyi kıza benziyorsun'' bakışı da olabilir. Umrumda değil, sonuçta ikisi benzeyen şeyler. .s

Oraya doğru yürürken en tatlı gülümsememi takınmaya çalıştım. Sanırım başarısız oldum.

Bartu'nun tam karşısına geçtim. ''Sanırım arkadaşın bu.'' dedim gülümseyerek. 

''Evet çok yakın bir arkadaşımdır. Seni tanıştırmak isterim, çok benzer özellikleriniz var.''

Ben ve bu kız mı? Hiç sanmıyorum. 

Kız yanıma gelip, ''Ben Eylül, iyi ki tanışmışız.'' dedi. Elini uzattı, elini sıkıp ''Evet, bence de. Ayrıca ben Mira.'' dedim. 

Bartu konuşmaya başlayınca ikimizde ona doğru döndük. ''Mira sana bir şeyler söylemem gerekiyor.''

 ''Ne ile ilgili?'' dedim. Merakıma yenik düşmüştüm. 

''Aslında Eylül, ben, sen ve biri daha eskiden çok yakındık. Babalarımız çok yakın dostlardı. Biri dediğim kişiyi çağırdım fakat gelemeyeceğini bildirdi bana. Onun adı da Tunç. Eskiden hep beraber dolaşırdık, hep çok yakındık. Eskiden Eylül ile çok yakındın aslında. Hatırlamaman normal, biz bile hatırlamıyorduk, Eylül'ün babası anlattı olayı.''

Aslında öyle bir şey olduğunu hayal meyal hatırlıyorum sanırım. Güzel günlerdi. 

''Hatırlıyorum sanırım.'' dedim gülümseyerek. Gözlerim dolmuştu. Eski günleri ne çok özlemişim be.