0.6

1.9K 130 40
                                    

hakan: neredesin?

erkut: bi arkadaşla takılıyoruz

hakan: bi arkadaş?

kimmiş o arkadaş?

erkut: ne yapacaksın, aramıza mı katılacaksın dkdmmdmdmd

hakan: rahatsız ediyorum sanırım.

erkut: yoo

hakan: sonra görüşürüz.

görüldü

***

Kemal elimdeki telefona bi bakış atıp gözümden akan yaşı sildi. Telefonu elimden alacaktı ki geri çektim.

"Yapma Kemal."

"Acı çekiyorsun lan. Dayanamıyorum oğlum sana."

"Dayanırız be Kemal'im."

Yüzümde ne gördü bilmiyorum ama gözlerini kapatıp saçlarını karıştırdı.

"Oğlum ben seni böyle görmeye dayanamıyorum. Sen sen değilsin, haşarı Erkut değilsin."

"Acı insanı olgunlaştırırmış be Kemal. Ben de olgunlaştım sanırım."

Odama aniden giren annem ile ne yapacağımı bilemedim. Gözlerim ne haldeydi? Ya yüzüm?

"Oğlum ne yapıyorsunuz onca saattir. Akşam yemeği hazır hadi sofraya."

"Zahide teyze ben gideyim, saat geç olmuş."

"Yemekten sonra gidersin Kemal geç hadi."

Annemin ısırarı ile sofraya oturmuştuk. Kemal her sorulan sorulara cevap veriyor, arada ufak tefek espirilerle sessizliğimi göz ardı ediyordu.

Evin kapısı kapısı çaldığında sofradan yeni kalkmıştık. Açılan kapıdan gelen sesler ile bizim çocukların geldiğini anladım.

İçeriye giren Burak babama selam verip boş koltuğa oturduğunda Hakan'ın bir bana bir Kemal'e kayan gözlerine bakmak istemedim.

Gökmen de selam verip oturduğunda sorgulayan gözlerle bize bakıyordu. Annemin getirdiği ikramlıkları yerken, babamda o merak edilen soruyu sordu.

"Siz neden geç geldiniz ki? Kemal sabahtan beri burada."

O an bize dönen bakışlara aldırış etmeden oturduğum yerden kalkıp odama gittim.

Sorgulayan bakışları görmekten bıkmıştım.

Hesap vermekten de sıkılmıştım. Son iki ay, iki ay sonra yeni yaşıma girip hediyem ise hazırdı.

Yeni bir eve taşınmak...

ille de sen (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin