Yer: Türkiye'nin güney doğusunda, Suriye sınırındaki bir askeri tesis
Teğmen Mete, koğuşa girer girmez askerler ayağa kalkıp selam durdu.
-Asker, Hazırlanın! Sınır hattındaki zırhlı devriyelerimizden biri teröristler tarafından saldırıya uğradı.
Askerler hep bir ağızdan "Emredersiniz komutanım!" Deyip hızla hazırlanmaya koyuldular...
Bu hafta ikinciydi bu saldırı. Geçen hafta ise bir karakola saldırı düzenlenmişti. Roket atışları, saldırıya uğrayan askeri konvoylar ve daha niceleri... Ne zaman bitecekti bu saldırılar! Bitmek tükenmek bilmeyen bir cendere... Operasyona hazırlanan askerleri izlerken bunları düşündü.
Sabaha karşı, karakola döndüklerinde onları karakol komutanı karşıladı. Teğmen Mete'nin yüzü asıktı. Tabi askerlerin de öyle...
Komutan:"Aferin! İyi iş çıkardınız çocuklar. zamanında yetişmeseydiniz kaybımız çok daha büyük olurdu." Dedi.
Olay yerine ulaştıklarında yarım saat süren çatışmanın ardından teröristler, ormanlık alana doğru kaçmışlardı. Askerler onları bir süre takip etmiş fakat İki şehit ve üç tane de yaralı vardı. Yaralılardan birinin durumu ağırdı. Ormanlık alanda, gece karanlığında daha fazla kayıp vermemek için takibi sürdürmemişlerdi.
Mete:"Daha gelişmiş ekipmanımız olsaydı onları, saldırdıklarına değil doğduklarına pişman ederdik" diye içinden geçirdi. "Sağolun komutanım" dedi sadece.
Mete, aslında spor akademisi mezunuydu. Diplomasını aldıktan 1 hafta sonra, jandarma astsubay olan erkek kardeşi Bartu terör operasyonunda şehit olmuştu. Bu olay onu çok etkilemişti. Daha sonra orduya katılmaya karar verdi. Çevresindekilerin ikna çabalarına rağmen, genç yaşta dul kalan annesinin rızasını alıp askeri sınavlara girmiş ve asteğmen olmaya hak kazanmıştı. Kısa sürede komutanlarına ve silah arkadaşlarına kendini sevdirmeyi başarmıştı. 1.85 boyunda, 85 kilo ağırlığında, buğday tenli, siyah saçlı, kara gözlü bir İstanbul çocuğuydu. Güçlü, çevik, cesur ve yetenekli bir askerdi...
Yer: İleri savunma araştırmaları kurumu (İsark) tesisi toplantı salonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefer
Ficção Científicaİnsan bedeni sınırlıdır fakat insanoğlu, hayal gücüyle bedenin sınırlarını aştı... Nefer projesi, insan ve makineyi birleştiriyor... Yüksek teknolojili savaş zırhı kuşanmış askerlerin, amansız düşmanlara karşı çetin mücadelesi...