BİR HAYAT YETER BİZE

-12-

Bu günlerde en sevdiğim hobim karşı eve taşınan yeni komşuya küfürler saydırmak. Bi insan bu kadar kendini beğenmiş züppenin teki olabilir mi? Oluyormuş demek ki. Hayvan herif umarım en yakın zamanda eve bi kaç kız atar bizde polis çağırırız sonra apartman bu çirkefliği duyarda Okay'ı atarlar. Ha bu arada taş ve ukala beyimizin adı OKAY. Ona olan gıcığımın sebebide şöyle başladı

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Sabah apartmandan gelen taktuk zartzurt sesleriyle uyandım. Saat daha 8di ve beni sikseler bu saatte uyanmazdım. Hemen ayıcıklı geceliğimle kapıya fırladım.
"Noluyo lan bu saatte"

"Sanada günaydın"

"Oğlum ne günaydını bu satte, şu zırıltıyı kesersen güzellik uykuma geri döneceğim."

"Taşınıyoruz görmüyormusun, ayak altında dolanma git ne uykunu uyuyacaksan kulaklarına pamuk tıkayıp uyu."

"gerizekalı" diyip kapıyı çarptım. Artık nasıl çarptıydam Hilal o derin uykusundan uyandı "Hayvan mısın kızım bu saatte napıyon?"

"Bir hayvan varsa o da karşı komşumuzdur."

"Karşıda biri yok ki lan"

"Malesef artık var. Taş ve ukala"

"Hemen taş damgasını yapıştırmışsın"

15 dk sonra...

Kapı çaldı. Of ne kapıydı lan bu. Eve taşındığımızdan beri dur durak bilmedi hem uykumuda alamadım. Uykumu alamayınca hipertansiyon hastasına dönüşüyorum üstüne birde sarışın mod on oluyorum. Umarım beni kimse böyle görmezde aptal sanmaz.

Hilal gidip kapıyı açtı taş ve ukala kapıdaydı, onlara bakarak mutfağa giderken kafamı duvara çarptım. Resmen rezil oldum, ben yerin dibine girmek isterken Hilal 2 yumurta diye bağırdı. Çok akıllı ve sağlıklı kafa yapısına sahip olduğum için yumurta yerine 2 bardak su getirdim. Yumurta ile suyu nasıl bağdaştırdıysam artık. Tanrım Aklıma mukayyet ol.

"Bu ne kızım yumurta istedik"

"haa? Olsun ya su iyidir su için" (Evet utanmadan birde bu cümleyi kurdum bir akıllı benim ya)

"Arkadaş pek uyanamadı galiba"

"Uff sanane be salak" repliğini yapıştırarak yatagıma geçtim.

30 dk sonra...

Salona geçtiğimde Okayla Hilal çay içiyorlardı. Ne oluyor burda diye düşünerek afalladım, ayrıca saçım başım dağınıkken daha sexy oluyorum.
Okayla aynı ortamda bulunmamak için mutfağa geçtim. Hilal akıllısıda

"Gel gel poaça var" diye bağırdı. Bu kız bazen gerçekten sersem olabiliyor. Ayrıca daha bugün taşındı, evimizden çıkamadı bir türlü. Sonradan öğrendim ki Hilal "Yorulmuştur eşya taşımaktan" diye düşünüp çağırmış. Of şimdi bu çocuk evde olduğu için rahat rahat dolaşamıyorum bu sıcakta şort atlet dolaşıyorum. Normalde kulot südyen dolanmam gerekirdi. Bunlar muhabbeti o kadar ilerletmişler ki en sevdiği romandan tut sanatçıya kadar her boku konuşmuşlar. (İlk okul cocukları gibi en sevdiginiz rengide konuşsaydınız yahu çekinmeyin.)
Hilal: "Bende romantik kitaplar okumayı severim ARYA aksine hiç sevmez."
Okay: " Belli zaten her şeyden"
Ben: " Sanane ya sende seri katillere benziyorsun ben sana sadist kitaplar okuyor musun diye soruyormuyum? sormuyorum beni ilgilendirmiyor çünkü."
Okay: "Neden bu kadar diksin?"
Ben: " Neden bu kadar bıdı bıdı yapıyorsun? Neyse seni görmeye tahammül edemiyorum." diyip odama geçtim. Kahvaltımda yarıda kaldı. Gerci kahvaltı denemez çay ve poaça.
Bu çocuk gerizekalı değilse beni siksinler. Hep bir laf sokma çabasında evimizi ilk günden işgal etti. Yok yumurta yok poaça sanki apartmanda bizden başka kapı yok yani. Demek ki neymiş azıcık karakterli olmak lazımmış yoksa tip hiçbir boka yaramıyormuş. Yoksa oooooooo çoktan kapmıştım ben bu çocuğu. Evde Okay bey var diye birde kendi evimizde odaya tıkıldık.