-16-

47 19 0
                                    

Berk en sonunda sakinleşti ve bir sigara yaktı. Arkadaşlarıyla ilerde bir şeyler konuşmaya başladılar. Birkaç dakika sonra yanıma geldiler. Kolumu sıkıp beni ayağa kaldırdı ve sürüklemeye başladı. O bayıltıcı tokattan sonra dudağım patlamıştı ve bir gözüm morarmıştı, dizlerim paramparçaydı. (Birkaç ay boyunca elveda mini eteklerim.)

Acaba bunları hak etmişmiydim? Bunlar bana ders olsun diye düşünürken beni arabaya attılar. Önde iki arkadaşı oturuyordu. Kesin beni kuytu bir köşede sikip sonra bıçaklayıp bir çöp konteynırına atacaklardı. Ama ben demiştim, kızlarda demişti sonunda böyle bir şey olacağını. Sinirlerim doğal olarak o kadar bozulmuştu ki yeniden ağlamaya başlamıştım. Bu seferde "Zırlamayı kes yaptıklarından sonra asla kendini acındıramazsın." dedi. Kedimiyim olum ben ha? Kedimiyim? Canım acıyor şurda dimi?

Nihayet apartmanın önüne geldik. "Ben aramadan dışarı çıkmayacaksın anladın mı?" dedi. Cevap vermedim omuz silktim hala neyin tribinde olduğumu bende bilmiyorum. Tekrar "Anladın mı?" diyerek yüzümü sıktı. Korkudan "Anladım" dedim.

Apartmana girdim, yürüyemiyordum. Merdiven korkuluklarına tutunarak 5. kata çıktım. Kapıyı çalmadan yere yığılıp kaldı. Birkaç dakika sonra Okay kapıya çıktı. Sanırım Hilal beni arayıp ulaşamayınca Okay'a haber vermiş. Hayır yani Okay kim oluyormuş ki ona haber veriyor. Neyse Okayda bana ulaşamadığı için Hilal'e sormaya geliyormuşki beni kapının önünde annesi tarafından terk edilen bebekler gibi bulmuş.

"Kim yaptı lan sana bunu iyimisin" dedi ve bizim kapıyı yumruklamaya başladı.

"İyi gibi mi görünüyorum görmüyormusun ayrıca sana laf yetiştiremeyeceğim bu haldeyken."

Hilal beni öyle görünce bir çığlık kopardı daha sonra Okay beni kucağına alarak salondaki üçlü koltuğa yatırdı. Hilal bana bir bardak su verdi. Saçlarım birbirine girmişti ve çalı süpürgesi gibi olmuşlardı. Okay buz gibi elleriyle saçlarımı geriye attı, bana ilk defa dokunmuştu. O anki acı ve korkunun içinde bile Okay'ın ne kadar tatlı olduğunu düşündüm. Hilal'in verdiği suyu zorlada olsa içtikten sonra dizlerime pansuman yapmaya başladılar. Canım acıdığı 'ah,uh' gibi sesler çıkarıyorum. Okay sakinleşmem için beni dizlerine yatırdı ve ellerimi tuttu. O an kendimi fazlasıyla güvende hissettim. Okay çok şevkatli biriydi. Aslında ona gıcık olmuyordum, icimde tamamen farklı bir duygu vardı. Galiba ilk kez aşık ve mutsuz olmaktan korkuyordum. Ben bunları yarı baygın bir şekilde düşünürken onlar panik içinde bir an önce ne olup bittiğini öğrenmek istiyorlardı. Yorgundum. Bunu onlarda anladıkları içinde beni yatağıma yatırdılar. Okayda bir sey lazım olur diye bizde kaldı ve salonda yattı.

Sonuç olarak aldatıyorsunuz bari çaktırmayın. Eğer çaktırırsanız sizede böyle çakarlar.

BİR HAYAT YETER BİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin