Merhaba.
Giriş bölümü ile karşınızdayım. Bu hesap yan bir hesaptır. Asıl Hesabım OkyanusYazar adlı hesaptır. Beni tanıyan okurlarım varsa. Bu hesaba hoşgeldiniz. :)
Bu hesabı açma amacım: amaçsızlık. Daha önce açılan bir hesaptı.
- Alkın Kurtaran & İlkim Yasım -
Neyse.
İyi Okumalar.
"Her şey ölümden..."
Genç kız usulca uzandığı yataktan doğrulup, karşısında dönen annesini izledi. Siyah kirpikleri iç içe geçmiş, görüşünde bazı tırtıklar meydana getiriyorlardı. Uzun bir nefes çekti içine karanlık odadan. Hafifçe hareket eden omuzları ile beraber, siyah saçları küçük dalgalar eşlinde sırtına döküldü. Kirpiklerini kırpıştırarak buz mavisi gözlerini annesinden sakınmadı. Oda da kanlı bir koku vardı, mide bulandırıcıydı. Bu kokunun annesinin karnındaki yaradan geldiğini bildiği için ses etmedi. Annesinin düştüğü gafleti yalnızca izledi. Yatağın üzerinde diz çöker konuma gelirken karşısında dönüp duran annesine bakmaktan çekindi.
"Sana odandan çıkmaman gerektiğini söylemiştim." dedi Genç Kadın. O genç bir kadındı. Anne olmak için küçücüktü. Onları gören hep abla-kardeş sanırdı. Bu yüzden bunu kullanmıştı. O 14 yaşında anne olan bir kadındı. Buna rağmen çocuğunu bırakmamış, içindeki annelik iç güdüsü ile ona sahip çıkmıştı. Ama bu ne olursa olsun, hayatın gerçeklerini değiştirmezdi. Hayat acıtırdı, bir tokat vururdu insana. Hiçbir şey, mutlu sonla bitemezdi. Para ise yaşama tutunmak için en büyük kaynaktı ona göre, onun kaynağını bulmalıydı.
Genç Kızın ince bedeni odadaki soğuk havadan dolayı titredi. Kollarını usul usul gövdesine sararken, vişne çürüğü rengini andıran dolgun alt dudağı titredi hafifçe. Kirpikleri iç içe geçerken, kalbinde oluşan yangın daha da büyüdü. Acıma duygusu ve üzüntü birbirine girmiş, evlat olduğunu hissettiren bir kırgınlık çökmüştü üzerine. Anlamsız düşünceler beynini kovalıyordu. Pencereden esen soğuk rüzgar, genç kızın bedenini okşayarak odaya dağılırken, Genç kızın güneş ışığı vuran yüzü annesini andırıyordu. Genç kadın, karşısındaki kızının kendisinin görünüşünü aldığını görebiliyordu.
İlkim Yasım...
Kızına verebileceği tek isim buydu belki de. 18 yaşına basar basmaz soyadını değiştirmiş ve kızının soyadını da Yasım yapmıştı. Çünkü onun ilki yasıydı, bunu kızına yansıtmıştı. Yaptığı vicdansızlık değildi, emindi kendinden. Bu kız, bir soysuzun kanını taşıyordu. Kendi kızı olduğu için büyütse de ona karşı hep derin bir nefret vardı içinde. Karşısındaki kızın gözleri tamamen babasıydı, o gözleri gördükçe midesi bulanıyordu. Kızın dalgalı siyah saçları ise tamamen annesinin saçları gibiydi. Dolgun ve dalgalıydı genç kızın saçları. Bakımsız oldukları zamanda bile herkesin saçlarını sollar nitelikteydi. Küçüklükten beri hep kesilen ve aynı boya getirdiği, gözlerinin hemen üstündeki kahkülleri ile sevimli kız çocuklarını andırırdı. Beyaz teni ve incecik bedeni ile gerçekten güzeldi.
Soğuktan burnunun ucu kızarmış, dudakları morarmıştı genç kızın. Annesinin karşısında iç çamaşırları ile tir tir titrerken, bu cezayı ağır buluyordu. Zaten hep öyle değil miydi? Ağır değil miydi cezaları?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Ruhun Yangınları
ChickLit*Klişe olan mafya, kötü çocuk hikayelerinin hepsini bir kenara atın. Bu hikaye yalnızca içinde ölenlerin ruhundaki yangınları anlatmaktadır. * Her şey ölümden... "Biri şunu öldürebilir mi Allah'ım?" Başlama Tarihi: 10.02.2019