Bir nefes almak gibi değiliş aslında gerçekten de yaşamak diye bir şey varmış. Biz insanlar nefes alıp vermek kadar basit birşey diye bakarken yaşamak yeniden bu kadar basit olmadığını hatırlatıyor bize. Bilmezdik yaşamak denen şeyin aslında hayatında yaşadığın ve yaşayacağın anıların anlamı olduğunu. Verdiğimiz kararlar attığımız adımlar ve hafızamıza biriktirdiğimiz bütün anılarmış yaşamak. Küçük bir gülümsemenin ardında saklı olan anılar gibi akan göz yaşlarının ardındaki gizli hüzünlermiş. Pişmanlıklarla beraber iyikilerin var olmasıymış. Kırgınken bile içten içe umut etmekmiş. Ağlarken söylenen sözlerin asıl anlamlarında saklıymış yaşamak. Sevmek kadar kuvvetli hislerin kişilerin seçimiyle nefrete dönüşmesi gibiymiş yaşarken ölmek. Doğduğumuz da dökülen ilk göz yaşlarının başardım anlamına gelmesiymiş. Her gecenin ardından sabahın olacağını bile bile uyanamamakmış. Hayallere dalıp kaçırmakmış gözünün önündeki mutlulukları. Gelecek teleşından anı kaçırmakmış. Yaz mevsimini severim kış'ı sevmem derken kışın sana sunduğu sıcaklığı farkedememekmiş. Tecribelerinin sana anlatmaya çalıştığı gerçekleri bir türlü kabullenememekmiş. Hiç bitmeyen bir yolculuğun sonunu beklemekmiş. Ellerinden kayıp gidenlerin ardından sessiz ve usulca ağlamakmış. Her yenilginin ardından yeniden inadına kalkmakmış. Her yaşta yeni şeyler öğrenmekmiş hayata dair. Beklentilerin içinde boğulurken seni sevenin elinden tutmasıymış. Yorgunlukların ardından hayata mola vermek isterken yaşanacak güzellikleri görmekmiş. Yaşadığın şehri acı çektiriyor diye değiştirmek isterken senin burda olma sebeplerini hatırlamakmış. Bir limandan ayrılmak istediğinde hep derler ya bu limanda olmana sebep olanlar ne onu düşün ve sonra karar ver. Bu kararların ardındaki sevdiklerinin gülüşüymüş seni tutan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT
NezařaditelnéNe senle ne de sensiz yapamıyoruz. iste buyüzden yaşamaya devam ediyoruz.