Rengi Gören Adam

475 49 112
                                    

"Doğada, en güzel çiçekler hep zehirli olanlardı.
Lahza'nın güzelliğinin ne kadar acı verici olabileceğini
düşündükçe tüylerim ürperiyordu."

Acı önce bedene, sonra ruha düşen kızıl bir kordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Acı önce bedene, sonra ruha düşen kızıl bir kordu. Önce vücudu kanata kanata koca bir delik açar, sonra sinsice açtığı delikten ruha sinerdi. Ruhu zehirleyip bedeni yatağa mahkum eden acı, öyle büyük bir kor olur da insanı sarardı ki daha ne olduğunu anlamadan için için bitirirdi.

Nefes nefese gözlerini açtı Lahza. Kendine geldiğinde, kendini kesif bir acının kollarında bulacağını düşünüyordu ancak tuhaf bir şekilde acı hissetmiyordu. Oysa en son yaşadıklarını düşündüğünde ömründe bu kadar çok acı çektiğini hatırlamıyordu. Kısık gözler ile etrafına göz attı. Bir hastane odasındaydı. Sağ tarafında babası başı omzuna düşmüş bir şekilde huzursuz bir uykudaydı. Kır düşmüş saçları, gömleğinin sol cebine iliştirdiği yakını görmesini sağlayan gözlüğü ve Lahza her hastalandığında ona okuduğu kitap kucağındaydı. Tam da Lahza'nın babası gibi görünüyordu. Yıllardır görmeye alışkın olduğu ama son bir yıldır göremediği bir görüntüydü. Çocukluğu geldi aklına. Belli belirsiz gülümsedi. Küçük bir çam ağacının bile sakladığı küçücük bedenini hatırladı. Babasıyla beş taş oynamak için küçücük ellerine sığdırmaya çalıştığı küçük taşları, arkadaşlarıyla istop diyerek sokağı inlettikleri stop oyununda kaçırdığı topları, yazmayı ilk öğrendiğinde ipin ucuna annesine yazdığı kağıdı asıp kan ter içinde yükseğe uçurmaya çalıştığı pembe uçurtmasını...

"Uyandın mı kızım?" dedi babası. Bir baba için evladını bu halde görmek oldukça zordu.

"En son hatırladığım şey keskin bir acıydı. Şu an neden hiçbir şey hissetmiyorum baba?"

Lahza'nın geçirmiş olduğu tren kazasının şiddeti oldukça büyüktü. İki trenin çarpışması ve yolcu treninin alev alması oldukça büyük bir patlamayı da beraberinde getirmişti. Her iki trenin makinistleri dahil olmak üzere trendeki insanların çoğu hayatını kaybetmişti. Henüz 5 aylık olan bir bebek, yaşlı bir kadın, genç bir erkek... Kimilerinin annesi, kimilerinin babası, kimilerinin de eşi... Lahza o kazadan kurtulanlar arasında şanslı sayılanlardan birisiydi. 1 haftadır acısını hafifletmek için çeşitli tedaviler uygulanıyor ve onu uyutuyorlardı.

Yattığı yerden doğrulmak istedi Lahza. Hala bir şeyler eksikti bu yapbozda.

"Lütfen, dikkat et. Ben doktoru çağıracağım." diyerek Lahza'yı engelledi babası. İşte o zaman hayatının en sancılı dönemine girdiğini anladı Lahza.

Doktor, kaza sırasında bir parça demirin sol kalçasından girerek leğen kemiğini kırıp geçtiğini ve vücudunda çeşitli kırıkların olduğunu söylediğinde dünyasının başına yıkıldığını hissetti.

"Bundan sonraki süreçte kırıklarınızdan dolayı maalesef yatakta kalmanız gerekecek Lahza Hanım. Bunun kabullenilmesi zor bir durum olduğunun farkındayım ancak ne kadar şanslı olduğunuzu da unutmayın."

LahzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin