Sevgilim....
Artık sana sevgilim diye seslenmeyi bile o kadar özledim ki....
Geçen seferki mektubumdan sonra biraz rahatlamış hissettim sanırım. Bu yüzden devam etmek istiyorum.
Sana söyleyemediğim, hatta kendime söyleyemediğim şeyleri itiraf edeceğim...
Aynalarla olan sorunumu anlattım ama ondan sonrasını da anlatmak istiyorum.
Babam yüzünden asla özgüvenli biri olamadım. Ayna gördüğümde orada oluşan görüntüden hep nefret ettim. Hep dedim ama bu sen bana çıkma teklif edinceye kadardı.
Benim için sarfettiğin kelimeler, sevgili oldukdan sonra bana kurduğun sevgi cümleleri, sürekli bana çok güzel olduğumu söylemen ve daha bir sürü şey benim kendimle barışmamı sağladı.
Sen beni sevdin ya Jungkook, ben hayatı sevmeye başladım.
Her defa seni reddetmeme rağmen yine ve yeniden denemen, benim hakkımda en ufak şeyleri dahi ayrıntısına kadar öğrenmek istemen, karakterimi benden daha iyi çözmen o kadar tatlı ve güzel haraketlerdi ki, kendimi sana kapılmakdan alıkoyamadım.
Üzgünüm, seni kaybettiğim için.
Şimdi sevebileceğim bir kendime sahip olabilirim ama sevebileceğim bir sana sahip değilim.Gerçekden beni terk etme sebebin yalan söylemem mi? Çok merak ediyorum nefesim....
Ama merak etme. Ben çok güçlü biri değilim. Vazgeçeceğimi biliyorum..
Sadece asla kendini kötü hiss etme. Suçluluk duyma tamam mı??
Birde bu sana yazdığım 7ci mektub. Biraz uzun oldu ama olsun. Zaten son mektublarım.
Neyse... yedi ingilizce "seven" demek. Keşke ben de bir "seven"-e sahipken yazsaydım bu mektubu. Veda niyyetiyle değil de sevgi sözcükleriyle yazsaydım.
İstemiyorum... Artık sevgi sözcükleri bile canımı yakıyor, istemiyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪I don't want▪ ~Jikook~ [✔]
Fanfictionİstemiyorum, Jungkook. Artık canım acısın istemiyorum. { Tamamlandı }