Bölüm 2

10 1 0
                                    

12 Temmuz 2014
Helena ve Tobias artık amaçlarına ulaşmışlardı. Ölümsüz bir aşk yaşıyacaklardı. Beth Lee ve Jung Lee'yi buldukları kitabım gösterdiği şekilde konumlandırdılar. Çarmığa gerilmiş İsa gibiydiler. Mağaranın içine taşıdıkları inşaat demirleriyle bir haç şekli yapmışlardı. Ellerini göğe gitmek istercesine bağlamış etrafa mum koymuşlardı. Mağara daha masum gözüküyordu bu mumlar ile. Masumluğu kadar ürkütücü içindeki cesetler sayesinde.
Tobias, Beth Lee'nin intikamını sonunda almıştı. Sevdiği kıza yaptığının intikamını almışlardı.

30 Mayıs 2001
Tobias ve Helena kendilerinden büyükler okulda iken odalarına giriyor ve bazı oyuncaklarını ödünç alıyorlardı. Okulun arazisinin karşısında bir göl vardı. Çocuklar genelde orada bulunurlardı. Oyun oynar, hava güzelse göle girerlerdi. 10 yaşındaki Amy'nin plastik tenceresi ve tavası vardı ellerinde. Evcilik oynayacaklardu. Beth Lee iki hırsızı göle kadar takip etti. Küçük Helena ve Tobias çamurlaşmış toprağı ile pasta yapmaya başlamışlardı. Beth Lee, Helena'yı kolundan tuttu ve kaldırdı "Neden diğerlerinin eşyalarını alıyorsunuz?!" diye bağırmaya ve vurmaya başladı. Tobias Beth Lee'nin elinden Helena'yı kurtarmaya, Beth'i iktirmeye çalışıyordu. Beth Tobias'a vurmak için Helena'yı iktirdi. Tobias'ın herkese karşı nefret tohumları atmaya başlamasının anısı bu. Helena'nın ise sudan korkması ve asla yüzmeyi öğrenmemesinin anısı. Helena gölün kendi boyuna göre derin kısmına düşmüştü. Tobias, kaçan Beth'e ve Helena'ya baktı. Şaşkındı. Tobias suya girmeye çalıştı ama o da Helena gibi yüzme bilmiyordu. İlk arkadaşı gözlerinin önünde suya batıyırdu. Tobias müdürlerinin kurtaracağından emindi. Yetimhaneye doğru koşmaya başladı. İlk kattaki müdürün odasına gitmesi gerekliydi. Müdürün odasına kadar koştu. İçeri girdiğinde rahat bir şekilde oturan Beth Lee'yi ve işleri ile ilgilenen Jung Lee'yi gördü. Sadece "Helena göle düştü" diyebildi.

30 Mayıs 2001(Akşamı)
Tobias her ne kadar gerçeği anlatsafa Jung Kee ona inanmamış Tobias'ın Helena'yı kıskandığı için göle iktirdiğini düşünmüştü ya da en azından karısının düşünceleri bu yöndeydi. Jung Lee olaya inanmasada yeni evlendiği karısının böyle bir şey yapma ihtimali aklına gelmiyor ve gelmesini bile istemiyordu.
Tobias, Helena'nın odasında eskimiş yatağının ucunda oturuyordu. O gün ikisininde ilk nefret tohumları atılmış ve fidanlaşmayı bekliyordu. Helena'yı kurtarmış olmaları ilk başta onu ölüme terk edilmiş olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

12 Temmuz 2014
Helena ve Tobias buldukları kitabın sayfasındaki sözleri tekrar etmeye başladılar "Ekavada ardav, oxn, perusimı, pectesum smra, ekavada ardav, oxn, perusimı, pectesum smra, ekavada ardav, oxn, perısimı, pectesum smra." Odadaki mumlar titremeye ve yavaş yavaş sönmeye başlamıştı. Helena ne zaman tuttuğunu hatırlamadığı Tobias'ın elini dahada sıkmaya başladı. Karşılarındaki iki beden sanki canlanırcasına titremeye ve birden yanmaya başladı. Tobias geri adım atmaya çalışan Helena'yı sabit tutmaya çalışıyordu. Ama ikiside birden karanlığa yenildi ve yere yığıldılar.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AthanasiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin