Bölüm 3

9 1 0
                                    

6 Eylül 2010
Tobias ve Helena bugün liseye başlamışlardı. Birbiri dışında kimseyle konuşmak istemeyen iki kişiydiler artık. Tonias, Helena'yı kolunun altına almış okul yolundaydılar. Helena'nın en sevdiği şey kesinlikle buydu Tobias'ın korumacı sarılışı.
Okula vardılar ve sınıfa girdiler. Helena zorlanacağını bilsede Tobias'ın seçtiği dersleri seçmişti böylelikle Helena her zaman Tobias'ın yanında olucak hiç ayrılmayacaklardı. O sayısal derslerde iyi olamamıştı. Tobias yardım ettiğinde daha iyi anlıyordu. O öğretmenlerin gözdesiydi ve her zaman böyle olacağını biliyordu. Çünkü öğretmenler kişilikten çok derste ne kadar söz aldığına ne kadar çalıştığına bakıyordu artık ya da Tobias'ın yüzü kalbinden daha masumdu.

Helena Tobias'ın oturduğu sıranın yanındaki sıraya oturdu. Helena sıraların tekli olmasına sinirlendi. Eskiden derste uyurken ya da en azından yatarken Tobias onun saçlarıyla oynuyordu. Şimdi kim onun saçıyla oynuyacaktı? Helena kendi kendinin moralini bozarken sınıfa bir öğretmen girdi. Tahtaya yaklaştı ve "Louis Edward NORTH" yazdı. Tobias dersin kitabını çıkarmış artık derse başlamayı ve öğretmenin boş konuşmasını bırakmasını bekliyordu. Tobias kafasını yanında oturan Helena'ya çevirdi. Kendisine bakıyordu ama Helena çoktan hayal dünyasındaydı ve Tobias'ın kafasını ona çevirdiğini fark etmemişti. Helena Tobias'ın kirpiklerine bakarken gözü yüzündeki iki bene güzel burnuna konuştukça insanı etkisi altına alan dudaklarına baktı. Gözleri en ölümcül yere yeşil gözlerine vardı. Kıvırcık saçları altında insanları etkisi altına alan yeşil gözleri. Dudakları ile birleşince her şeyi yaptırabilen gözleri Helena'yı da etkisi altına almıştı.

Tobias'ın ve öğretmenin kendisine seslendiğini fark etmeden hayal dünyasında gezinirken sorasına vurulan kalemıin tok sesiyle hayalleri peşini bırakmıştı. Helena kafasını çevirdi Mr North'a " Kendinizi tanıtmayı düşünüyor musunuz?" Helena'nın Tobias'a bakarken yüzünü kaplayan gülücüğü solmuştu. Ayağa kalktığında her zamanki alışkanlıklarından biri olan ayağı ile sessiz bir ritim tutmaya başlamıştı. Yeni bir ortama girmeyi sevmiyor çekiniyordu.

"Helena McAdams" dedi sadece. Mr North "Nereden geliyorsun? Ailen ne iş yapıyor? Bence kendinizi daha detaylı tanıtmalısımız Mrss McAdams." Helena Tobias'a baktı çekinerek. Konuşmak istemiyordu ama Tobias başını hafifçe sallıyarak konuşmasına devam etmesini istedi. Tobias, Helena'ya hep kızardı çekingen olduğu için. Kendisinden düşük seviyede insanlardan çekinmemeliydi. Helena kendisi dahil tüm tanıdıkları insanlar fark etmesede gücünü Tobias biliyordu. O aşırı güçlüydü. Tobias bilmesede Helena'yı sevgisi daha çok güçlendiriyordu.

Helena ciğerlerini oksijen ile doldurdu ve kısıl bir ses ile "Walsh Yetimhanesin'de yaşıyorum. Ailem - biraz durakladı, düşündü ve bir heyecan ile- Tobias. -Yanında oturan Tobias'ı işaret etti minik parmakları- 5 yaşımızdan beri beraberiz ve kimse bizi kimse ayıramaz." Yerine oturdu Helena. Tobias ise Helena'nın bu sahiplenici tavrına alışmış birazda sıkılmıştı. Ama Helena olmasa bir dayanağı en kötü anında yanı a koşacak biri olamayacaktı. Helena Tobias'ı masumlaştırıyordu. Ama Tobias masumlaştıkça Helena onun kötülüğünde boğuluyordu. Onu beyazlaştırdıkça kendisi griye yavaş yavaş siyaha bulanıyordu. Helena en azından o masumlaşırsa mutlu olucaktı. Ama son ana kadar haberi olmuyacaktı siyah asla küçük bir beyazlıkla grileşmez.

Mr. North ise pişmandı yetim bir çocuğa ailesini sorduğu için. Helena ise sıranın Tobias'a gelmesini ve tek dostu tek sevebileceği kişinin kendisi olabileceğini tüm sınıfın öğrenmesini istiyordu. Sıra Tobias'a geldiğinde Helena kendisini işaret etmiş ve kalp yapmıştı. Tobias başını hafifçe sallamıştı sersem bir gülümse ile.

Tobias sırasından kalkmadan "Tobias O'Neill. Walsh Yetimhanesinden geliyorum. Hmmm -Helena gibi düşünüyor gözüküyordu sanki bir şey hatırlamıasına parmaklarını şıklatmış ve- Ahh doğru Helena. O benim tek yakın arkadaşım. 5 yaşımızdan beri sıkı dostuz." demişti. Sınıftaki bazı kızlar sevinmişti sevgili olmamalarına. Tobias'ı sadece güzel yüzüne göre yargılıyorlardı. Her insanın içi yüzü kadar güzel değildir ve bunu son yıllarda Helena'nın çöküşle fark eden kızlar Tobias ile yakınlaşmadıkları için şükretmelilerdi.

AthanasiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin