Şaşırdım, içtiği boş içki bardağını bıraktı ayağa kalktı "Ne bakıyon kalksana camış" ayağa kalktım "Ben camış değilim bir kere meteor gibiyim" Dedim kendimi savunarak.
"O meteor bir kızın başına düşüp korkutmakla meşgul" dedi iğneleyici bir sesle sıkkınlıkla ofladım. Yürümeye başladık uzun kalın bir koridordan -Bu koridordan çok geçtim kızlarla oyuncak oynuyordum- demir bir kapının önünde durduk "Hımmm tahmin et bakalım biz buraya normalde niçin geliriz?"
-Ha birde adam dövmek için birazdan anlarsınız-
"Peki bu çok iyi olur" dedi bu cümlenin altında onu sikeceğim yatıyordu. Kapıyı açtı baygın bir bakış attım etrafa. Demirlerle iki eli havada bağlanmış ayakları elektrik şok makinesiniyle birleştirilmiş demirler vardı. Bu çok iyi.
"Bizim Musti Görkemlerin barına yaptığımız planları su gibi sızdırıyormuş" dediğinde gözlerim demek öyle der gibi açıldı ona baktım. Tabiki yalvarır gibi bir ifadesi vardı.
Yanına gidip tam yumruğumu havaya kaldıracaktım Suzan beni durdurdu "Dostum dur"Dedi sinsice.
"Ateş abi vallahi ben onların planlarını getiriyordum o iş bende ne arasın?"
Suzan kahkaha attı tehlikeli bir kahkaha "Ah bebeğim.... Telefonunu çıkarın şunun!" diye yanındaki korumalara emir verdi onlarda hemen çıkardı eline aldı ve kurcuklamaya başladı "Evet kanki çok doğru söylüyor:
Kime: Görkem Başkan.
Abi bu seferki planları çok kötü bence onları önceden basalım.
Ben seninkini basarsam. Sen beni kolay bir kız mı sandın. Getirin şu kumandayı!" Sırıttım. Kumandayı eline aldı bana uzattı.
"Ateş. Bu şok makinesini senin için yaptırdım nasıl?" dedi küçük bir kız gibi "Vallaha bana her şey olur" deyip kumandayı elime aldım "Çatlakları kaldırmak bizim işimiz değil mi? Musti" dedim ve kumandaya bastım. Resmen elektrik tüm vücuduna yayıldı her yeri titredi bazı kıvılcımlar çıktı. Elimi butonun üstünden çektim. Adamın üstünden buharlar çıkıyordu bu makine süpermiş.
Suzan keyifle izliyordu Mustafa ise bağırıyordu. Kapıyı korumlar kapattığı için demir kapının ardından ses çıkmıyordu.
"Aa bak kim arıyormuş" dedi ve ekranı bana doğrulttu sonra kulağına koydu. Bende o tam konuşacakken aldım telefonu konuşmaya başladım.
-Mustafa nasıl gidiyor işler.
Onun sesini taklit ettim
+Abi bu seferki planları -Normal sese döndüm- Seni sikmek Görkem.
-Ooo Ateş sende mi vardın?
+Evet vardım
-Hımm demek farkettin.
+Oğlum canını fena yakarım güvenme kendine.
-Ah ahh Ateşciğim fazla atar göte batar kuralı gibisin şu an.
+Sende tam bir fahişe gibisin.
-Neyse bir işim var sonra konuşuruz.
Dedi ve bir kadın inlemesi duyuldu "Siktiğimin salağı!" deyip telefonu duvara fırlattım. Mustafa'ya ölümcül bakışlarımı attım cidden bu oğlanın canı fena yanacak. Çünkü bütün hıncımı ondan çıkaracağım Suzan köşedeki sandalyeyi alıp bize doğru çevirdi ve rahatça oturdu "E başla" dedi tabii bu cümlenin altında çok zevkli olacak ifadesi yatıyordu. Kafamı tekrar Mustafa'ua çevirdim sinsice sırıttım.
Ve yumruğumu geçirdim havada olan elleri buz kesilmişti ben vurdukça sallanıyordu. Bir daha, bir daha, bir daha karnına geçirdim. İyice benzettim Suzan kolumu tutunca sinirle ona döndüm "Bu yardımcu olur belki" dedi sandalyeyi kaldırarak. Bende aldım paslı sandalyeyi adamın kafasına geçirdim. Tabii bağırmayla kaslarını germekle karşılık verdi. Sandalyenin bir bacağı kırılmıştı. Ayrıca bazı tarafları kandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Yellozlar
HumorBirden bağırdım "Kızlar başımıza DAŞ düşmüş!" "Ne diyon amk!" dedi Gökçe. "Ne diyon Melisa! Ben göremiyorum" diye baygın bir şekilde bana bakan Asya'ya ve Gökçe'ye "Şu çılgın kafanızı çalıştırın. Ben çalıştırdım. Aha bak -Elimle gösterdim- Şu ikisi...