Gitara bir kez daha baktım cidden çok güzeldi "Üzgünüm" dedi yine kafamı biraz geriledim "Bunun bir önemi kalmadı artık" dedim saçını dağıtarak sanırım fazla dağıttım gülmeye başladım "Ne oldu niye gülüyon?" o fark etmeden saçını düzelttim o ise bana tatlı tatlı bakıyordu tam saçını düzenlemeyi bırakırken beni öpmeye başladı. Bunu çok istiyordu sanki ona işkence ettiriyorum gibi geliyordu bu yüzden işler kötüye gidiyordu.
Beni bıraktığında her zaman sormak istediğim soru geldi aklıma "Şeyy... Ateş annen neden, yanımıza gelmedi?" bu soruyu sormak canımı sıkmıştı "Annem tahtalı köyde" dedi buruk gülümsemeyle "Ne yani hiç üzülmüyor musun?"
"Hayır zaten annem ile babam boşanmıştı onu az çok görüyordum" dediğinde şaşırmıştım.
"Baban ile mi kalıyorsun?"
"Bazen onunla bazen kendi evimde" saat gece yarısını geçmişti ve hiç kimse yoktu biraz düşündüm.
"Sende kalsam olur mu?" şimdi dersiniz bununla kalırsan seni siker.
Hayır sikmez görürsünüz.
İlk şaşırdı kaşlarını havaya kaldırdı "Ne yani kalmayayım mı?"
"Bende sorun yokda ailen ne der?"
"Sen bir dur! yarım saatte geliyorum" dedim yanından ayrıldım gizlice kapıyı açtım telefonumun ışığını açtım yukarı çıktım. Odamın kapısını yavaşça açtım hırsız gibi telefonun ışığını bir oraya bir buraya savurdum sonra içeri girdim.
Çantamı çıkardım büyük bir çantaydı. Aklıma ne gelirse koydum sonra banyoya gittim ihtiyaçlarımı aldım. Ama az kalsın düşüyordum kapıya ulaştım eşyaları kattım. Fermuarını geçirdim masamdan kağıt kalem aldım anama not yazdım.
Annecim ben kafa dağıtmak için Ateşlerde kalacağım... Ne olur itiraz etme hem biraz eğlenirim.
Seni seviyorum pazar günü dönerim.
:*
Yazarak notla beraber aşağı indim mutfak masasına koydum. Dışarı çıktım Ateş arabada beni bekliyordu koşarak arabanın yanına gittim kapıyı açtım çantamı gitarımın yanına koydum ön kapıyı açıp arabaya girdim "Ee hadi bakalım"dedim elimle ileriyi göstererek "Evi sen toplarsın"
"Nedenmiş?"
"Hizmetçilerim izinde" dedi sinsice.
"Beraber toplarız hayatta kendim toplamam"
"İyi tamam" omuz silkti ve arabayı çalıştırdı. Yolu ezberlemeye çalıştım fakat karanlıktan bir şey göremedim.
Biraz uzun bir yoldu ve evini daha çok merak etmiştim bahçeli olacağı kesin, dublex olacağı felan bu merakım için yeterde artar lan. Araba durduğunda hemen dışarı fırladım baykuş sesleri vardı ve hava azıcık serindi. Ceketim saolsun buna engel oldu. Arabadan çantamı Ateş çıkardı bende gitarımııııııı!
Onu resmen kollarımla sardım Ateş nereye gidiyorsa oraya gittim onun durduğunu fark etmemişim donk diye çarptım "Ayy acıdı lan" alnımı ovuşturdum, kısık bir kahkaha attı. Sonra kilit sesleri duydum içeri girdiğini farkettim bende girdim. Işıkları açtı odaya girdi ve bir baktım "Sen bu odayı cingenlerle mi oynadın amk?" çıkıvermiş ağzımdan resmen bok alanı içki şişeleri yerde, cips kırıntıları ve poşedi masalarda dans ediyor, giysilerin bazısı koltukta bazısı koltuğun altında. Ve bir ne o? Südyen mi?
O fark etmeden hemen elime aldım Ateş bana döndüğünde hemen tokadımı suratına geçirdim ilk yüzü dönsede sonra elini refleks olarak yanağında tuttu. Elimdeki südyeni gösterdim "Bu ne Ateş?! Sen benimle alay mı ediyorsun?!" sinirlerim oynamıştı bana yalan söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Yellozlar
HumorBirden bağırdım "Kızlar başımıza DAŞ düşmüş!" "Ne diyon amk!" dedi Gökçe. "Ne diyon Melisa! Ben göremiyorum" diye baygın bir şekilde bana bakan Asya'ya ve Gökçe'ye "Şu çılgın kafanızı çalıştırın. Ben çalıştırdım. Aha bak -Elimle gösterdim- Şu ikisi...