EDUSA

》2《

Muta Edusa yı bir savaşçı olarak yetiştirmişti. Edusa oniki yaşına geldiğinde güçlerini kendi keşfetmeye başlamıştı. Zekasıyla başa çıkmaya herkezden daha güçlü olmaya alışmışdı lakin bunların hiçbiri Edusa yı mutlu etmiyordu. Hayatında bir eksiklik var gibiydi. Sevgisizce büyümüştü insani tarafı olduğu yeri yadırgamıştı belkide hissettikleri bu yüzdendi. Hep daha güçlü olmaya çalışdı elinde olan hiç bir şeyle yetinmedi. Hayatındaki o büyük boşluğu kapamakla uğraştı ama bilmediği bir şey vardı. Paranise ait olmadığı. Seneler geçdi Edusa daha da güçleniyor ve büyüyordu. Edusa büyüdükçe yaramazlıkları azalacağına artıyordu herkezi canından bezdirmişdi. Yapmadığı haylazlık kalmamıştı... Zaman geçiyordu ama bu zamanda Edusa nın kimseyle arkadaşlık kurmasına vakit geçirmesine izin verilmedi. Zamanla kendi de anlamıştı pars olmadığını ve farklı olduğunu. Edusanın benliği yok olsada içindeki insani duygular asla yok olmadı. İçinde hep keşfetme yaşama çoşkusu vardı. Bir de hiç unutmadığı annesinin yüzü vardı. Edusa yalanlarla büyütüldü annesinin ve babasınım bile bir pars olduğuna inandırıldı hatta insanlar tarafında öldürüldüğüne. Evet edusa gördüğü, bildiği hiçbir şeyi unutmuyordu lakin muta öyle bir plan yapmıştıki Edusa nın anılarıyla oynamış ve onu farklı bir gerçekliğe inandırmıştı. Fakat muta nın bilmediği şey ne kadar plan yaparsa yapsın herkez bir gün ait olduğu yere geri döner.

Zaman su gibi akıp geçti muta planın bir kısmını tamamlamış, Dünyada kıtlığı başlatmıştı. Dünyada ki insanlar artık savaşı bitirmişti ve can derdine düşmüştü. Dünyaya düzenlediği saldırılar insanlığı uzaydan gelen istilayla savaşmaya mecbur bıraktı. İnsanların Dünyaya bırakmaya hiç niyeti yoktu. Muta bunun farkındaydı ve insanlarla savaşacak ordusu yoktu, bunun nedeni evrendeki büyük savaşdı muta aynı zamanda diğer gezegenlerle savaşıyordu. Bu yüzden Dünya ya karşı sadece teknolojisi ve zekası bir de Edusa vardı. Muta paranise geri döndüğünde lider gezegenlerin yeni bir savaşa girdigin gördü ama bir gezegen yenilmiş ve halkı teslim olmuştu. Muta gördüklerine çok şaşırdı. Paranise gemisiyle indi. Hemen durum raporu istedi. Komutan olanları. Baştan sona kadar anlattı. İlk başta komor gezegeninin savaşçıları paranise saldırıldığı söyledi ve sonra devam etti. Edusa pars halkını ayaklandırmış ve direniş başlatmıştı. Çok sayıda asker kaybedildiğini ve paranisin git gide daha çok güç kaybettiğini söyledi. Muta telaşlanmışdı. Artık Edusa yı devreye sokmanın zamanı gelmişdi. Muta edusanın nerde olduğunu sordu. Komutanın mahçup ve tedirgin bir hali vardı. Muta Edusa nın nerde olduğunu tekrar sordu. Komutan tedirgin ses tonuyla konuşdu" bu işi kökten bitireceğini söyleyip gitti."Muta duyduklarının karşında sinirden öfkeye döndü komutanın yakasına yapıştı mor gözleri göz bebeğinin hepsini kapladı." Bana Edusa yı bulup getirin, Hemen!" Komutan olur şekilde kafasını salladı. Ve koşar adımlarla yanındaki askerlerle oradan uzaklaştı.

--------1 GÜN ÖNCE------

Ay ışığı paranisi aydınlatmışdı. Paranis de birbirinden ayrı iki tane büyük kıta vardı. Kıtaların dışındaki heryer gezegenin merkezine kadar oyuk şeklindeydi. Bütün yaşam kıtaların içindeydi. Doğu tarafındaki kıta ordu ve savaş akerleri ile doluydu pars liderleri doğu kıtasında yaşamaktaydı. Batı kıtası ise başka gezegenlerin ırkları ile doluydu. Ay ışığı iki kıtanın tam ortasından başlayarak bütün paranisi  aydınlattı. Doğu kıtasında muta nın evinde yaşayan Edusa büyümüş ve eğitimlerini tamamlamıştı. Bu ay doğuşunda on sekiz yaşına girecekti.

Paranis de kimse ayrı yerlerde oturmaz büyük binalar yapılarak bütün ırk aynı yerde yaşardı. Edusa da kendine ait büyük bir düzenle inşa edilmiş bölmede kalıyordu. Ay ışığını zaman olarak kullanan Dinlenme kapsülleri vardı. Paranis çökmek üzereydi kaynaklarının çoğu yok olmuş ama bu durumda bile  çevresindeki diger gezegenlerden daha iyi bir durumdaydı. Paranis bu hale geldiği için gezegende değişik hastalıklar çıkmıştı. Gezegende ki hava parsları uzun bir döngüyle zehirliyordu. Dinlenme kapsülleri vücudu yeniliyor. Vucudun Alması gerek enerjiyi veriyordu. Evrende beş tane ay vardı her biri herhangi bir gezegenin uydusuydu. En büyük ay paranisin uydusu ve aydınlatıcısıydı.

Ay ışığın doğuşuyla dinlenme kapsülü aktif hale geldi ve birden açıldı Edusa nın yüzü belirdi. Ela gözleri açık kahve saç tonuyla sis dumanın içinde kalmışdı. Sis dumanı hızlıca dağıldı. Kapsül açılınca Edusa da kendine geldi. Kapsülden çıkdı. Kapsülün yanında duran direnç iğnesini alıp boynuna batırdı. Kafasını sağa sola salladı. Esnek hareketler yaparak kendine geldi. Edusa nın genleri pars geniyle karışdırdığı için yaşlanması ve metabolizması yavaşlamışdı. Dünyada ki yaşıtları otuz otuz beş yaşındayken edusa daha yeni on sekizine girmişdi. Ve bunun yanında ışık yılı mesafesi gezegenler arasına girdiği için zaman kavramı yüzünden Edusa iki kuşak atlamış oldu. Yani Edusa dan kırk sene sonra doğmuş biri bile yıllar önce öldü.

Kendine gelen edusa büyük duvara doğru yürüdü. Hafifçe gülümsedi. Muta yarın paranise gelicekdi. Edusa nın Manevi babası olarak kabul ettiği muta dan başka kimsesi yoktu. Muta yı sabırsızlıkla gittiği günden beri beklemeye koyulmuşdu ama önce bugün önemli bir güdündü edusanın hayalini kurduğu bir şey vardı. Evren yıldızları adlı özel kişilerden oluşturulan guruba katılmak. Edusa tam onsekiz yaşına girdiğinde seçmeler vardı