Hepimiz olayın şokuyla olduğumuz yere kitlenmişken slytherin kahkahalarla gülüyordu. Yerdeki cesede bakarak komada gibi gülüyordu. Gözyaşlarını silerek "Biliyordum, yüzleşecek kadar güçlü değildi"diyordu.
Ancak rowena ağlıyordu. Ve... ben yanlış mı görüyordum yoksa karnını mı tutuyordu! Bir yandan kendimi sakinleştirmeye çalışırken mırıldandığını duydum. "Baban bizi terk etti, artık yalnızız!"
Nasıl yani, rowena ve o...o! Kendimi bir anda onun saçlarına yapışırken buldum. "Bunu nasıl yaptın!! Onu sevdiğimi biliyordun!" Bir büyüyle ondan ayrıldım. Çok tuhaf hissediyordum, bu duygunun adı öfke olmalıydı en son ne zaman yaşadığımı hatırlamıyorum.
Ardından büyüyü yapan slytherin bize baktı. "Romantizmi bölmek istemem ama gidiyorum, sakın unutmayın, oda bir gün açılacak ve ilk hedefi kartallar olacak, nasıl olsa yılanlar kuş yumurtası yer!" dedi ve cisimlendi.
Ondan bir daha haber alamadık.
20 yıl sonra
Rowena da terk edip gitmişti ve ben tek başımaydım. Şeçim işini onun şapkasına bırakıyordum, gayet güzel hallettiğini görmek beni memnun etti. Bu arada öğretmen bulmuştum! Her derse bir tane. Artık bitkibilime girmiyordum çünkü moralim çok kötüydü.
Artık bir müdür tayin edip benim de bu okuldan gitme vaktim geldi. Bu işi yani müdürlüğü yapacak kişiyi uzun zaman önce belirlemiştim. Yanıma çağırdım. Şaşırıp ağlasa da müdürlüğü kabul etti.
Ardından astronomi kulesine çıktım ve gece olmasını bekledim.
...
Gece oldu. Yıldızlar çok güzeldi ve bana onu hatırlatıyordu. Kendimi korkuluklardan bıraktım ve huzura kavuştum, nereden bilebilirdim, o sırada bir rawenclaw, helena da ormanda can veriyordu.
Bu arada yeni müdürü söyleyeyim;
Hufflepuf değildi, slytherin hiç değildi, rawenclaw da değil, müdürün o olmasını istedim çünkü üvey kardeşiydi. Müdürün adı;Ermangard POTTER
Tam emin değilim ama bir yerde ilk müdürün adı buydu öyleyse harry ve müdür akraba oluyor.