Arkadaşlar kusura bakmayın uzun zamandır yeni bölüm yükleyemedik umarız bu bölümü beğenirsiniz :)
Ben sesimi çıkaramadan Toprak Eva'ya doğru ilerlemeye başlamıştı bile.
"Merhaba ben Toprak"
"Ben de Evelyn" Eva'nın tokalaşmak için uzattığı elini dudağına götürdü ve nazikçe öptü. Neden rahatsız oluyorum ki diye kendimi uyarsam da Toprak'ı yakaladığım gibi dışarı çıkarma isteğim kaybolmuş değil.
"Tanıştığımıza memnun oldum Evelyn, keşke Rüzgar bizi daha önce tanıştırsaymış"
"Ee tanışma faslı bittiğine göre ayakta dikilmeye son verelim mi arkadaşlar" cümlenin içindeki müdahale etmek zorunda hissetmek dedikleri durumu bulunuz!.
"Ee Eva nerelisin?"
"İngiltere"
"Hmm peki niye buraya geldin?"
"Ben üniversiti için geldim benim anne türk ben annenin ailesini bulmaya çalışacak"
"Annenin ailesinden kimseyi tanımıyor musun?"
"Hayır benim anne öldü ben sekiz yaşındayken biz hep yalnızdık"
"Peki ya baban?"
"O bir yıldır öldü. Sen napıyor? Hep sen sordu ben soricam"
"Ben işletme okuyorum üçüncü sınıftayım gerçi bu bölüm yerine konservatuar (nasıl yazıldığını bilmiyom djsj) okumak istiyordum ama işte babam zorladı yani işletme okumasam da şirketi bana kitliycektiler de laf olsun diye okuyoruz işte. Başkaaa işte akşam yatmıyorum sabah kalkmıyorum falan tipik yakışıklı genç çocuk yani"
Daha önce bu arkadaşın ne kadar egoist olduğunu söyledim mi?!?
"Ee ben anlamadı"
"Haha o da güzel şöyle yapalım (burda demin dediklerini ingilizce olarak anlatıyo tekrardan ingilizce olarak yazmaya gerek yok dedik)"
************************
Yarım saattir birbirlerinin soyunu sopunu öğrenmekle meşgul iki gevezeyle aynı odaya tıkılmış bir adet Rüzgar itemleri:
+İki adet stres topu -biri fazla sıkıntıdan yırtılmışsa demek ki-
+Beşinci kez okunan gazetenin futbol sayfası
+Tüm TV ünitesi darmadağın edilene kadar aranıp koltuk arasından çıkan kumanda
+Bir miktar sinir
"Rüzgar, sen cevap söyle" Adımı duymamla irkildim. Ne güzel dalmıştım, beş dakika daha dürtmeselerdi uyuycaktım ne vardı ya
"He ne oldu?"
"Nasıl tanıştığınızı sordum da Evelyn senin cevap vermeni istedi" Ne vardı da beni muhabbete katıyordu ki şimdi kendisi anlatıyor gayet güzel, hatta hiç susmuyor bile denilebilir.
"Önemli değil ya geçen gece bardan eve dönerken karşılaştık kalacak yeri yoktu ben de burada kalabileceğini söyledim"
"Güzeel, Eva bira içicez sen de alır mısın?"
"Bira?"
"Neyse boşver ne olduğunu kimse içmiyo zaten, Toprak gel biz seninle mutfağa gidelim bi" Toprak'ı kolundan kaptığım gibi mutfağa çekiştirdim
"Napıyosun amık kolumu kapıya geçirdin"
"Sana bir şey olmaz boşver içine düştün lan kızın göt herif asılacak başkası mı kalmadı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İngiliz
Teen FictionGecenin köründe karşınıza çıkan bir yabancı hayatınızı en fazla ne kadar değiştirebilir ki?