Yanda multimediaya koyduğum şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz :)
Yine kan ter içinde uyanmıştım.İki aydır her gece rüyamda annemi görüyorum.Bu sefer annemle birlikte şarkı söylediğimi görmüştüm. O kadar güzeldi ki rüyamın sadece rüya olarak kalmasından nefret ediyorum. Keşke hiç uyanmasam, sonsuza kadar annemle olsam...
Yataktan kalkıp lavaboya gittim.Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı yapmak için aşağıya indim.Masaya oturup birkaç şey atıştırdım. Evdeki çalışanlardan Şeyma ablayı çağırdım:
''Yukarıdaki eşyalarımı toplayıp,arabaya taşımanızı istiyorum.''
''Küçük hanım bir yere mi gidiyorsunuz?''dedi Şeyma abla.
''Evet,teyzemin yanına taşınacağım.Muhasabeyi aradım.Hepinize aylık maaşınızın iki katını ödeyecekler.''deyip masadan kalktım.Tekrar odama döndüm.Dolabımdan kot pantolonumu ve beyaz tişörtümü çıkardım ve giydim.
Aynanın karşısına geçtim.Saçlarımı incelemeye başladım.Annemin,saçlarımı örüşü geldi aklıma...Narin elleriyle canımı acıtmamaya dikkat ederek örerdi.Saçlarımı ördükten sonra yüzümü incelemeye başladım.Annem öldüğünden beri hiç gülmediğim için yüzüm solmuştu.Gözlerimin altı morarmıştı.
O kadar dalmıştım ki alt kattan müzik sesi geldiğini son anda fark ettim.Hangi densiz bu evde müzik açmaya cüret edebilir? Öfkeyle aşağıya indim.Şarkının geldiği tarafa doğru yürüdüm.Televizyonun karşısına oturan Mine'nin yanına gittim.Mine evdeki çalışanlardan biriydi ama bir şey vardı ki bu kız benden nefret ediyordu.Kesinlikle kasıtlı olarak müziğin sesini son ses açmıştı.Yanına vardığımda direk ayağa kalktı:
''Bir şey mi istediniz?''Resmen benimle dalga geçiyordu.
''İki ay önce koyduğum kuralı hatırlıyor musun?'' diye bağırdım.
''E-evet b-ben çok üzgünüm.''dedi kekeleyerek.
''Şansın var ki bugün evdeki son günüm.Yoksa seni şu an kovmuştum!'' dedim tekrar bağırarak.
''Çok üzgünüm küçük hanım.'' diyerek müziği kapattı ve salondan çıktı.
Hıh! Üzgünmüş...Beni sevmediğini evdeki çoğu kişi biliyor.Annem öldüğünden beri bu evde müziği yasaklamıştım.Birkaç hafta önce çalışırken şarkı söyleyen bir hizmetçiyi bile kovmuştum.Ama defalarca uyarmama rağmen gıcıklık olsun diye söylüyordu.Ben de dayanamadım,kovdum.
Telefonumun titreştiğini hissettim.Pantolonumun cebinden çıkardım.Arayan teyzemdi.
''Alo Başak!''
''Linascığım,on beş dakikaya hazır olmalısın ,gelip seni alacağım.Eşyaların geldi.''dedi.
''Tamam ben hazırım,görüşürüz.'' deyip telefonu kapattım.Uzatmaya gerek yoktu.Koltuğa oturup düşünmeye başladım.İki ay içinde tüm hayatım değişmişti.Öncesinde evin neşe kaynağı olarak bilinen ben,şu an ruh gibi dolanıyorum.Teyzemin evine taşınacaktım.Bunu o istemişti.Ben de ısrarı üzerine kabul etmiştim.
İsmimi duyunca etrafıma baktım.Teyzem salon kapısından içeriye geldi.Meğer bu şeyleri düşünürken 15 dakikanın geçtiğini bile anlayamamıştım.Teyzem kollarını açarak gülümsedi.Ben de gidip teyzeme sarıldım.Kokusu annemin kokusuna benziyordu.
Sarılma faslı bittikten sonra teyzem,aslında Başak diyeyim.Çünkü küçüklüğümden beri ona ismiyle seslenmeye alışmıştım.25 yaşında olması da buna bir etkendi.Başak beni baştan aşağıya süzdü. Sonra konuşmaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTALİÇE (Askıya Alındı)
Fiksi RemajaO bir Notaliçe. Okulda popüler. -Annesinden başka arkadaşı yok. -Sesi mükemmel. -Kibirli,sivri dilli,ukala ve zengin.Yani herkes öyle tanıyor. Bir gün hayatının en değerli varlığını kaybeder.İşte o zaman müziğe olan inancını kaybeder.Acaba tekrar ş...