Çekirdek aile tanımını biliyoruz.
Bunu ta hayat bilgisi dersinde gören nesillerden olabilirsin. Şimdi hangi dersler gösteriliyor en ufak bir bilgim yok.
Önceden msn sözleri vardı.
Aklıma takılanlardan bir tanesi şuydu.
Hayat okulunda okudu.
Ne var şu hayatta ?
Büyüdükçe öğrendiğin tüm gerçeklerin inanılmaz derecede söylemlere çıktığını gördük hepsinin.
Tüm atasözleri yaşadığımız geçmişe tek tek rivayet etmeye başladı.
Kalp akılın önüne geçti.
Yağmur altında ıslanma duygusallığı yerini yağmurlu havada sevişmeye bıraktı.
Tüm masumluklar kayboldu.
Sokakta yürüyen hayvanlar kayboldu...
...
Dinlediğin en iyi müzik yerine kafayı bulurken hatırlamadığın tonlarca müziğe haksızlık ettin.
On sekizinden sonra hayat su gibi akmaya başladı.
Bir gün birisi çıkageldi.
Keşke marsta yaşasaydım orda bir gün daha uzun dedi.
Dünyada zaman çok acımasız.
Geçen yıl ki fotoğrafına bak.
Ne kadar kötü davrandığına kendine ancak o zaman inanabilirsin belki de.
En fazla iki yıl öncesine git ya da.
İki tane kadeh var. Şarap kırmızı değil beyaz göstermiş bardağı.
Küçük jestlere bayılıyoruz ama sevmediğimiz insandan olunca nasılda tiksiniyoruz.
Kırmızı gül aldığın gün.
Alınınca bitiyor.
Hiçbir şey yetmiyor. Ama acıların da yetmediğinin farkında değiliz.
Bütün kötülükleri güzel anılarla birleştirirsek nolur ki?,
En sevdiğin makarnayı yediğinde bir de yalnızlığını katabilir misin o makarnaya?,
İnsanoğlu kendine acı çektirmeyi çok seviyor.
Ama hepimiz aptalca fedakarız.
Kendimize iyi davranmıyoruz.
Ölüm döşeğindeyken en sevdiğimiz şeyleri yemek yemek gibi.
Kendine parası gitmesin diye yatak alamayan insan yatağa bağımlı kaldığında en iyi yatağı almıştı.
Peki o duyguyu?
Duygular silik.
Bazen sevemiyorsun unutuyorsun sevmenin nasıl bir şey olduğunu.
Sigaranın zararlı olduğunu unutup ardındna bir tane daha yakarken dumanında bile güzel hayaller kurabiliyorsun.
Yarını hiçbir şekilde tevekkül etmiyorsun.
Allahım beni affet.
Evet bu seninle Allah arasında.
Sen ve Allah arasında yaşanan bu içsel savaşta herkesin her şeyine karışması?
Ve bizim başkaları ne der diye yaşamamız
Kendimizi kandırırken yaratıcının bunu sendrn daha iyi bilmesi.
Güzel çocuktuk be.
Dizlerimizdeki yara kabuklarının izleri bile kayboldu oysa.
Hiçbirisi yok.
Bazen özlediğin şeyleri hatırlar insan.
Bazen özler.
Eski sevgilisini bile özler.
Ölen hayvanını.
Kötü olan her şeyi yapmaktan korkma bu yüzden. Onları yaptıkça özlemez sadece öğrenirsin çünkü.
Bir kere ben evlenmeden hamile kalmam diyen birisi hamile kalmıştı.
Farkında değildi.
Aldırmaya çok geçti.
Bu bazen kötğ bir şey ama o kötülükte bir şey öğrendi.
Dünyanın en güzel duygusu anneliği.
İyi olunca kimse hatırlamıyor.
Dünya üzerinde savaşma seviş denilse de sevişmek ayıp diye düşünceler kısıtlı.
Anlamsız bir özgürlük vardı geçmişte.
İlerledikçe düşünceler daraldı.
Neyi kıskanıyorsun?
İşte en çok olmak istediğin şey bu.
Ben hep güzel saçlı kadınları kıskanırdım.
Dansözleri kıskanırdım.
Uçağı kullanabilen pilotları...
Sen?,
...
Kendin gibi olabilmek kıskanmamakta.
Cesur olabilirsin ve bu her şeyde işe yarar.
Yüzme bilmiyorsun diye denize mi girmiyoruz sanki?
Korkusuzluktan en güzel icatlar çıkar.
Kendini icat edersin.
Yanlışlıkla kalp kırarsın karşındakinin getçek yüzünü görürsün.
Bir icat edersin ki; karşında bambaşka bir insan oluverir.
İşte bu da senin icadın olur.
Biz mutlu olalım diye her şey var.
Köpükteki baloncuklar var.
Buluttaki pamuk şeker görüntüsü var.
Duştaki sıcak su etkisi var.
Güneşteki bronzluk var.
Var da var.
Diyor ki; ... ben düşünmüyorum,
Ama sen onun düşünmediğini düşünüyorsun.
Bazen en güzeli bırakmak.
En güzeli gitmektir.
Peki gitmek mi daha zor kalmak mı?,
Yargı insandır.
Gözlerine bakıp bunu kendinde görebilirsin.
Dişlerin göründüğü zaman fotoğraflarda çirkin çıkmaktan asla korkma.
Gülen bir insan gördüğünde gülesin gelir.
Seni gören herkesin gülesi gelsin.
Mutluluk vermek çok önemli.
Bir bunu kullan.
Üzüldüğünde kimsenin umurunda değilsin!
Bu yüzden herkes senin umurunda olmasın diye sen sadece gül.
Birisini birisinden ayırma yöntemlerinden en basiti budur.
Daha mutlusunu bulduk mu satarız
Daha çok seveni gördüğümüzde ?
Acı gerçek işte tam bu.
İnsan sevilmeye doyamazken sen çok seven asla olma.
Çok sevince hiçbir bok olmuyor.
Sen çok sevildikçe o sevicek mecbur çünkü.
Seven peki hiç mi sevilmek istemicek?,
Onun hakkı ne ?
Kazancı ne peki?,
İşte bu da hiç önemli değil.
Bunu düşünme.
Düşünmesi gereken hiçbir şeyi düşünme.
Çünkü düşünmememiz gereken her şeyi düşünmekte mantık vardır?
Nasıl, demi?
İşte şöyle.
Hayatımızda işimize yaramadığımız her şeyi düşündüğümüzde kazanıyoeuz.
Sen sırf birisi mutlu olsun diye istediği yere gitmeyi düşünüyorsun ama sen kendini düşünmüyorsun.
Düşünseydin zaten kazanırdın,
Bu bencillik değil.
Düşünmemek saygıdır.
Bir öğreti kazanımdır.
Otobüste yer vermek düşünmemektir saygıdır...
Artık her şey meslek.
Yalan söylemek ticarette meslek.
Öğretmenlerin öğrencilere bir şey öğretmesi artık sevgi değil meslek.
Devletin başına geçmek devleti düşünmek değil bir meslek.
Çıkarım ve kazanç.
Güçlü olan hayatta kalır devri bu devir.
Yapılan her hata bir doğruyu götürmüyor ama kendinden seni götürüyor olabilir.
Hadi sende mutlu olmak için yaptığın bir sırrı söyle.
Mastürbasyon olabilir belki.
Belki bir yumurta kırarsın.
Belki paran yetecek kadar bir çikolata bulursun
Belki çalarsın
Belki bir rap açarsın
Belki duşta ağlamak mümkün olmadığı için duşa girersin.
Kendinle kal yeter ki.
Sana yeticek olacak şey mutlaka kendin.
Kendinden çok başkasını düşünüp sevdiğinde kendini harcama.
Zaman çok kıymetli.
Erken kalkıp gününü uzat.
Uyumak acıları hafifletmiyor ve seni daha dinç kılmıyor.
Günde yedi saat uyku yeterli mi?,
Hiç uyumadığım zaman uyuduğum zamanlara hep kızdım.
Üç saat uyku tabikide sağlıksız ama geceninde ayrı güzelliği var.
Bazen onu da görmeli insan.
Sen mükemmel olduğunda mükemmelik göz yorucak bir süre sonra.
Çünkü gerçek rahatlık ellerinle patates yiyebilmekte.
Sokakta kavga edebilmekte.
Gerçek mutluluk lunaparka gidip gondola kusana kadar binebilmekte.
İşin aslı gerçek mutluluk iğrençlik değildir ama doğallıktır.
Sen ağladığında bırak ağlasın diyen mi yoksa ağlama diyip sseni mutlu etmeye çalışan mı?
İşte bunu asla anlayamazsın.
İnsanların niyetlerini anlayamazsın.
Kendini bilirsin sen.
Kendim de bu yüzden.
Canım kendim.
Çok güzelim de.
Çok seksiyim de.
Kendini kendin ödüllendir.
Aynayı küçükken ruj sürüp öperdik.
Kırmızı rujların izi çıkardı tüm aynalarda.
Ayakkabı aldığımız zaman en heyecanlı günümüz olurdu. Çümkü kendimiz için en güzel ayakkabıyı seçerdik.
Şimdi ise kombinler için ayakkabı seçiyoruz.
O zamanlar daha mutluyduk çümkü çocukken kendimiz için iyi olan en güzel şeyleri yapardık.
Kendimiz öğrenirdik.
Şimdi yeteneksiziz. Kendimizi üzme konusunda çok yeteneksiziz.
Bazende yapamadıklarımızda...
Sinemada sevişen birisine çok iğrenç deriz ama biz de yapamadığımız için yeteneksiziz.
Amaç kötülükte değil.
Sinemada sevişmeyi kötü görme.
Bırak insanları yaptıklarıyla görme.
O zaman yapamadığın şey olarak kalmasın o.
Kimseye rahatsızlık verilmediği sürece o şey ahlaksızlık değildir.
Çiçekleri koparmak günah değildir.
Çocukken bakkaldan sakız çalardım. Annem yanlış olduğunu söylerdi sonra sakız çalmayı bıraktım ama başka bir şey çaldım.
İnsan kendinden şaşmaz.
Doğruyu öğretirsin ama yanlıştan doğruyu bulursun.
Bazen şıklardan gitmek gerçek çözümden daha mantıklıdır.
Bütün şıkları denemeden gerçek çözümü bulamazsın...
Tüm şıkları dene.
Gerçek eninde sonunda seni buluyor.
Sakız çalmayı bıraktıktan sonra şeker çalmaya başlamıştım.
Hatta o şekerleri yerdik içine taş koyar yenileriyle değiştirirdik.
Bakkalda adam birlikte çaldığımız kişinin amcasıydı.
Yani insan ister istemez en sevdği en yakınındakilere bile sevse bile zarar verebiliyor.
Çok sevsen de hiç sevmesende sen o hasarı vericeksin.
Şekerler lezzetliydi.
Taşları öğrenen bakkalcı bize de hiç kızmadı.
Çünkü işin büyüsü öğrenildiği zaman tadının kaçması.
Çaldığımızda güzeldi tatları.
Bize o şekerlerden kendisi verdiğinde almamıştık.
Çümkü bir işin büyüsünü öğrendiğinizde o artık problemin çözümü oluyor.
Etrafında yanlış yapan insanlar varsa bazen kaçma oradan.
İzle.
İzle ve öğren.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hipnoza Var Mısın? ( Dikkat Kendine Güvenen Gelsin.)
RomanceSus. Sadece zihnini ver. Senin ve benim kim olduğum önemli değil. Sende insansın bende. İkimizinde yaratıcısı ortak. Ne sen bana benzersin ne ben sana. Neden mi burdasın? Çünkü snde haklısın bende haklıyım. Bir ortak noktası yok. Ama siktir...