Bölüm 4

761 36 2
                                    

Merhabalar. Yavaş yavaş ana konuya yaklaşıyoruz. Bakalım..

‘Esra uyan.’

‘Anne 5 dakika daha n’olur?’

‘Kızım benim Rüya kalk hadi çok önemli, Rüzgar arıyor.’

Esra hemen koltukta doğruldu;

‘Açsana ne duruyorsun Rüya?’

‘Bilemiyorum affetmem ben onu daha.’

‘Affetmesen bile aç pişman olursun sonra, ne diyormuş dinle bakalım.’

‘Tamam.’

Biraz öksürerek sesimi düzelttim. Telefonu açtım;

‘Rüya, merhaba.’

‘Ne diyeceksen çabuk de Rüzgar, işim var.’

‘Ben düşündüm ki sen gidene kadar bir şeyler yapabiliriz, lunaparka gideriz, kamp yaparız bizimkilerle falan, sana uyar mı?’

‘Uymaz Rüzgar, açıkçası dediklerinden sonra seninle yüz yüze gelmek bile istemiyorum.’

‘Bu kadar mı nefret ettin benden?’

‘Artık konuşmasak, duyacağımı duyduğumu hatırlıyorum.’

‘Peki Rüya, yolun açık olsun, sen benden daha iyilerini hak ediyorsun her zaman.’

‘Tamam sağol.’

‘Tamam o zaman gitmeden önce bir ara buluşsaydık bari?’

‘Olabilir bilemiyorum.’

‘Bay bay’

Telefonumu kapattıktan sonra gözlerim doldu ve birkaç damla gözyaşımın akmasına izin verdim. Esra hemen bana sarıldı;

‘Biraz sert olmadı mı?’

‘Olmadı, az bile oldu.’

‘Sen bilirsin birtanem ben her zaman yanındayım, bunu bil.’

‘Sağol meleğim benim.’

‘Bugün ne yapmayı düşünüyorsun?’

‘Odamı toplayacağım, sonra da eski anılarımı düşünüp biraz uyurum. Uyandığımda erkense saat, kısa bir yürüyüş yaparım.’

‘Tamam canım kendine iyi bak.’

‘Görüşürüz.’

‘Kahvaltıya gidelim mi beraber?’

‘İşin yoksa neden olmasın?’

‘Aman Rüya, ne işim olacak gel hadi hazırlanalım.’

‘Peki madem hazırlanıyorum ben.’

Hazırlandıktan sonra her zamanki yerimize beraber gittik. Ne tesadüf? Rüzgar başka bir masada bir kızın elini tutmuş oturuyor? Hemen yanlarına gidecektim ki;

‘Rüya dur lütfen, bırak.’

‘Olmaz Esra içimde kalır.’ Dedim ve kolumu Esra’nın elinden kurtararak onların masasına gittim.

‘Yazık seninle bir de 3 sene geçirmiştim değil mi? Ne kadar aptalmışım?’

Rüzgar kolumu tuttu;

‘Bırak beni hayvan!’

‘Sen ne yaptığını sanıyorsun? Mekan basmak da neymiş?’

‘Senin gibilere erkek diyorlardı değil mi? Bence şerefsiz desinler, yalancı desinler.’

Rüzgar iyice sinirlenmiş olacak ki kıza pişman bir şekilde göz atıp bana sinirlice baktı. Ben de kıza dönüp;

‘Bu arada takıldığın yerde bana sorabilirsin, malum 3 sene bu hayvanla vakit geçirdim.’ Dedim ve yanlarından ayrıldım. Rüzgar arkamdan seslendi ama ben hemen Esra’nın kolundan sürükleyip yürümeye başladık. Esra bana dönüp;

‘Oha kızım ne yaptın sen? Helal olsun vallahi iyi yaptın. Canımıza değsin.’

‘Rahatladım ya.’

‘Aynen.’

‘Canım neyse benim karnım doydu, içimin de yağları güzel bir eridi, ben eve gideyim artık.’

‘Tamam canım görüşürüz.’

‘Görüşürüz.’

Evet yeni bölümle tekrar burada olacağım… : )

Ormantik RomantikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin