Bunlar artık beni sıkmış belliki uyuyakalmışım. Babamın sesiyle uyandım başucumda beni uyandırmak için çok çaba sarfetmiş olmalı' ki artık bu durumdan sıkılmış tamda odadan çıkmak üzereyken onu gördüm..
Başucumda'ki telefonuma saate bakmak için yeltendim;
– Ooo saat 9 olmuş ! kaç saattir uyuyorum ben?
Yatağımdan kalkıp üzerimi giyinmek niyetiyle eski ama şirin dolabımı açtım. En sevdiğim tarzımı yansıtmak için dolaptan ; siyah pantolonum, beyaz göbekten üzerinde "smile" yazan t- shirt'imle , beyaz kenarları siyah detaylı ayakkabımı aldım , bir çırpıda giydim çünkü acele etmeme gerek olmasa bile, savsaklamadan bir an önce okula gitmeliydim . Saçlarımı düzleştirip hafif bir makyaj' dan sonra işimin biteceğinin planını yaparken , uçlarına doğru sarı yaptığım kumral saçlarımı düzleştirilmiş hafif bir rujla , bol rimel çektim uzun ve gür kipriklerime fondöten kullanmayı sevmiyorum evet çünkü yüzüme zarar verdiğini düşünüyorum ...
Saat daha fazla ilerlemeden siyah deri sırt çantamı kaptığım gibi hızlıca odadan çıkıp mutfakta kahvaltı yapan annemlerin yanına indim onlarda da birer şans öpücüğü alıp tabi bu arada unutmayalım babamdan da ;
–“kendine dikkat et canım” cümlesini duymak iyi geldi.
Bende birşey varmış gibi aptalca siritarak mutfaktan çıktım, zaten ayakkabılarımı yukarıda giydiğimde ayakkabı giyme gibi bir derdim yoktu hızlıca yapıya yöneldigimde babamın ;
–“ Eylül harçlığın salondaki masanın üstünde güzel kızım dikkatli olmayı unutma.” dediğini duydum ve yüzümdeki tebessüme engel olamadım ...Buraya yeni taşındığımızdan dolayı okula daha önce gitmemistim ama yeni okulumun hemen iki sokak ötede olduğunu bildiğimden tek başıma gidebilirdim biraz benim için zor bir durum fakat eninde sonunda gidicem bunu adım gibi biliyorum çünkü mecburum...
Evden çıkınca hemen kendimi sokağa attım - sanki okula gitmeye çok hevesliymişsim gibi- hızlı ama tedirgin adımlarla dar ve ara sokağa girdim, biraz ürkütücü bir sokak evler çok ne bileyim'ki boğuyor insanı ve bu benimde korkmama sebep oluyor, ( aslında çok korkak bir insan değilimdir fakat derken ta beynimin derinliklerinden gelen bir uyarı yalan söylemenin manası yok eylül hanım evet korkak bir kızsın sen ondan bundan herseyden korkuyorsun diyerek kendime telkinler verdim. )
Biran önce bu sokaktan çıkıp okula gitmeliyim çünkü içimdeki sesle tartışmak istemiyorum sebebi hep o haklı çıkıyordu , cebimdeki telefonumu çıkarıp saatin 10:00 olduğunu gördüm normalde ders 08:00 da başlıyor . Fakat ilk günüm olduğu için sınıfımda daha bilmediğimden acele etmeme gerek olmadığını düşündüm ve sonunda nihayet okulun kapısına yaklaşmıştım. Karşıya geçersem okulda olacaktım , sonunda okula vardığımda çok sevindim yani surda yolun ortasında dans edebilirdim o derece haa bu arada okula geldiğime sevindim sevindim ama başıma bir bela açmadan geldiğim için sevindim aslında . Hızlı adımlarla yolun kenarına yaklaştığımda yolun müsait olduğunu gördüm. O sırada tam yola adımı atmıştım’ ki önümden bir yarış motoru çok hızlı bir şekilde geçti .
Akşamdan yağmur yağdığından dolayı bütün su birikintilerinin hepsi üstüme geldi , tabi bende tepki olarak –“önüne baksana yaa aptal üstümü mahvettin ”diyerek bağırdım ama maalesef iş işten geçip çoktan okulun kapısından içeri girmişti ...“ Yeni bölüm pazar günü gelicek.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopatmısın?
Actionİnsanlar gider. Ama öylece değil. Umutlarını çalar da gider. Mutluluğunu alır da gider. Hayallerini parçalar ve kırıkları suratına atar da gider. İnsanlar arkada bıraktığını kanatır da gider. Evet Eylül SAMER'inde hikayesi boyle hep hayatinda birsey...