Arkana Bakma *Calling
meowizm_İlk olarak kapak güzel. Sade, hoş. Daha süslü şeylere gerek olduğunu düşünmüyorum çünkü bu bir calling kitabı -ve benim ilk calling okuyuşum:'D- Daha süslü bir şeyler belki bir genç kurgu havası taşıyabilir ve okuyucunun beklentisi karşılanmayabilirdi. Burada gözüme takılan şey, kapak biraz daha ürkütücü olmalıydı, sanırım farklı bir efekte ihtiyaç duydum ben zira gerilim kitabı okuyacağımı yalnızca adından anlayabildik diyebilirim.
"Kendi yetiştirdiği çiçeğin gölgesinden korkan ağaçlar, kurumaya mahkumdur her zaman." Bu kısım beni çok etkiledi ve tanıtımda bu şekilde yazması da herhangi bir konuşmada olabileceğinden daha dikkatimi çekti açıkçası, çok güzel bir söz.
İlk bölüm, sorunlu katilimizin ortaya çıktığı ilk kısım. Burada iki kez yavru kedi benzetmesi yapılmış, sanki kendisini tekrarlamış ve bu biraz gerilim kısmını azaltmış gibi hissettim, belki sadece biri kalabilir fakat, 'ben senin gölgenim' şeklinde bitişi çok güzel.
İkinci bölümde de bu tekrar sürüyor, hatta sonrasında da. 'gölge' ifadesi aşırıya kaçılmadıkça güzel fakat çok da kullanılan bir ifade açıkçası, bu hikayede sırıtmıyor ama bahsi geçen psikopatımız tekrar tekrar aynı ifadeyi yinelediğinde göze batıyor, özellikle tekrarlama ile başlıyorsa, kendisinin ilk veya son cümlesi genelde "Ben senin gölgenim." oluyor.
Beşinci bölümde kız ağlıyor ve rahat bırakılmak istiyor, sonrasında "arkana bakma" ifadesini duyuyoruz ki hayal edildiğinde çok da ürkütücü, tebrik ederim. Ama sonraki bölümde bunun sadece ensesine üflenen bir nefes olması beni şaşırttı, kıza acı veren bir şey şeklinde yansıtılmıştı çünkü. Onun dışında, madem adam arkasında neden "arkana bakma" ifadesini kullanıyor ki? Eğer arkasındaysa ve kendini henüz göstermeyecekse dikkatini dağıtıp bunu beklemediği bir anda da yapabilirdi sanki
Burada anlamadığım iki nokta var: Birincisi, bir iki bölüm önce ağlayarak merhamet dilenen kızımız nasıl tek bir bölümde hissizleşti? İnsanın hissizleşmek için neler yaşayacağını tahmin etmek dahi ürkütücü.. Sanırım burayı biraz anlatabilirdin; hem karakterin iç dünyasına inip aldığı kararları empati yoluyla anlamamız, hem de neler döndüğünü saptamamız için. Korkuyorsa kızımızın hâlâ umudu vardır, bu yüzden "sana yenildim" ifadesi şaşırttı beni, belki de çok hızlı oldu bilemiyorum.
Son bölüm kızın doğrudan ölüme gidişini anlatıyor. Beni bir diğer şaşırtan yer de burası galiba, nasıl gitti? neden gitti? o gidene dek neler yaşandı? diye düşünmeden edemiyorum. Sanırım yazar o kısımları bilerek atlamış, belki daha gizemli ve ürkütücü kılmıştır:')
Bir de, kızın adamı çok güzel bulmasını garipsedim. Biri hissizleşmişse bu yalnızca fiziksel olmaz kanımca. O ana dek yaşadıkları bedenindeki her hissi, etkiyi götürdüyse şayet duygularından da pek bir şey kalmaz geriye. Kaldıysa dahi yüzü parçalanırken, parmakları koparken böylesine sakin tepki verebilir mi?
Ben bunlara takıldım açıkçası. Yine de hikayeni bir nefeste okudum. Sanırım on bölü oluşundan kaynaklanıyor, on beş tarzı olabilirdi, hem daha içimize sinerdi hem de bu hikayeye dair yeni şeyler görürdük. Benim kafamda soru işaretleri var ve her hikaye soru işareti bırakmaz, bu güzel. Tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wattpad Kitap Eleştirileri
Novela JuvenilKitap eleştirisi hakkında bilgi almak istiyorsanız ilk bölümü okuyabilirsiniz, eleştiriler düzenli bir şekilde paylaşılacaktır:')