3

2.1K 191 192
                                    

Seokjin elinde kitaplarla eve geleli yarım saat olmuştu.
Yüzünde bir gülümseme, aklı sürekli Namjoon'un iltifatındaydı.

Projesi ile ilgili bir şeyler yapması gerekiyordu. Ama dayanamayıp Jimin'e bir mesaj çekti.

Ksj: Jimin?

Pjm: Evet?

Ksj: NAMJOON DOLAYLI YOLDAN BANA TATLI OLDUĞUMU SÖYLEDİ!

Pjm: nE

Ksj: GERÇEKTEN!

Pjm: Ne güzel feels geçirecektim işim çıktı -_-
*görüldü*

Seokjin telefonunu bırakıp tekrardan projesine dönmüştü. Kütüphaneden aldığı kitaplarına bakarken bir an donakaldı.
Kütüphanede biraz göz attığı ama almadığı şiir kitabı oradaydı.

Kitabı karıştırmaya başlamıştı ki bir not kağıdı gördü sayfaların arasında,
'Kütüphanede kitaba baktığını gördüm ve bu şiiri tekrar tekrar okuduğunu da. Son zamanlarda aşk hakkında düşünüyorsun sanırsam?'

Seokjin gülümsemiş ve Namjoon'a bir mesaj çekmişti.

Ksj: Beni mi izledin yani?

Knj: Evet, sonuçta arkadaşlar birbirini izleyebilirler. Değil mi?

Ksj: Evet.

Utanmıştı.

Ksj: Ve doğru, aşk hakkında düşünüyorum.

Knj: Hmm...

Ksj: Hmm?

Seokjin gülümsemişti ve bilmiyordu ki Namjoon da gülümsüyordu evinde. Seokjin tekrardan Jimin'e yazdı,

Ksj: LAN

Seokjin tüm olayları Jimin'e yazdı. Namjoon ile olan konuşmalarını da ekran görüntüsü alıp attı.

Pjm: BU FLÖRT DEĞİL DE NE?

Ksj: Ne flörtü?
Saçmalamaya başladın.

Pjm: Ne demek saçmalamaya başladın? Asıl sen saçmalıyorsun.
NAMJOON HYUNG'A AŞIKSIN VE O DA SANA AŞIK ANLAYIN DA EVLENİN ARTIK AQ

Ksj: Küfür bile ettiysen... Çok dolmuşsun kardeşim. Allah yardımcın olsun.

Pjm: Sağol kardeşim.

Seokjin göz devirerek telefonunu bıraktı ve dakikalardır dönemediği projesine döndü.

~
Namjoon, Seokjin'in mesajından sonra gülümsemişti.
Bunu fark eden Taehyung, Namjoon'un telefonuna hızlıca göz attı.
"Birileri aşık olmuş demek ha?"

Namjoon hızlıca telefonu kapatıp aptal aptal sırıtan Taehyung'a ifadesizce baktı ve konuştu,
"Saçmalama, o benim arkadaşım ve hyung'um."

"Ona dört yıldır aşık olduğunu herkes biliyor hyung."

"Aşık değilim-

"Bana onu gördüğünde ne hissettiğini, onunla neler yapmak istediğini anlat hyung."

Ertesi Gün, 10.25
Namjoon aşık olduğunu kabul etmişti.

Kabul etmese bile Taehyung'un inatçılığı yüzünden kabul etmek zorunda kalacaktı.

Seokjin koridorda, dolabını açmış içinden kitaplarını alıyordu.
Siyah saçları, krem rengi kazağı, mavi kot pantolonu ve beyaz spor ayakkabıları ile fazla harika gözüküyordu.

Namjoon onun yanına doğru ilerledi. Seokjin dolabının kapağını kapattığında onu gördü.

"Hyung? Ders başlamadan kütüphaneye gidebilir miyiz?"

"Olur da-
Seokjin'in sözünü kesen şey Namjoon'un onu elinden tutup sürüklemesiydi.

~
"Kime aşık oldun da aşk hakkında düşünüyorsun hyung?"
İkili raflara bakarken Namjoon bozmuştu sessizliği.

"Bunu söyleyemem."

"Neden? Biz en yakın arkadaş değil miyiz?"

Seokjin telaşlanmıştı ve Namjoon'un sorusundan sıyrılması gerekliydi,
"Üzgünüm ama gerçekten sana bile söyleyemem Namjoon."

Namjoon'un konuyu uzatmadığını susmasından anladığında rahatlamıştı.

Seokjin raftaki bir kitabı almak için uzanmıştı fakat düşürmek üzereydi ve tutmak için çabalarken dengesini kaybetmişti. Onu yere kapaklanmaktan Namjoon'un beline sarılı elleri kurtarmıştı. Namjoon onu tutarak kendine çekmişti. Saniyeler içerisinde olmuştu bunlar.

Yüzleri birbirine yakındı. Seokjin zaten nefes nefeseydi ve bu yakınlık onu heyecanlandırmış, yüzünü domatese döndürmüştü.

"İyi misin hyung?" diye sordu Namjoon şaşkın bakışlarla.

"Ah, şey e-evet." dedi ve karşısındakinin kollarından yavaşça sıyrıldı.
"Hadi gidelim artık. G-geç kalacağız." Seokjin'in kalbi çok hızlı atıyordu hala.

Namjoon'un da ondan farkı yoktu aslında. Sadece yüzüne yansıtmamıştı. Az önce sevdiği adamın belindeydi elleri ve yüz yüzelerdi. Bu kimi heyecanlandırmazdı ki?
"Peki, gidelim."

Selam
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazar mısınız? Teşekkür ederim.

Sizi seviyorum💜

flechazo | namjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin