Çok geç yüklüyorum bunun farkındayım ama derslerden fırsat buldukça anca yazıyorum :) Geçen bölümde girişteki yazının üstüne tıklayarak yorum yapmıştınız. Çok hoşuma gittiğini belirteyim :) Multimediadaki Bora Duran - Yan yana şarkısını dinleyerek okuyabilirsiniz. Yorumlarınızı dikkate aldığımı tekrar belirtiyorum :) Okuduktan sonra beğenirseniz vote verebilirsiniz , seviliyorsunuz .. Bu arada yeni kapağımızı Melike_Kc yaptı, çok teşekkür ediyorum <3
*
Arkamdan bağıran kızın cırtlak sesi kulağımı sağır edecekti.''Seni kovdurtacağım!!''
Arkamı dönerek ona gülümsedim;
''Elindeyse neden olmasın?''
Kız merakla bana baktıktan sonra topuklu ayakkabısının topuğuyla yere vurarak öfkesini bana gösterdi. Ben ise önüme dönerek merdivenlerden çıkmaya başladım. Burası çok eğlenceliydi. Acaba burada neler yaşayacağım?
Merdivenden çıktıktan sonra karşıma bir bayan çıktı.
''Aaa sende kimsin?'' diyerek bana yaklaştı.
''Ben Elif'' diyerek elimi uzattım.Mavi gözlü kızıl saçlı, çok güzel bir kızdı. Gülümseyerek bana elini uzattı.
''Halil'in küçüğüm dediği kızsın sen'' derken gülümsemesi yüzüne yayılmıştı. ''Kaç yaşındasın ki sen?'' diye ekledi cümlesine.
''Yirmi yaşındayım '' diyerek elini bıraktım.
''Bende yirmi yaşındayım. Yaşasın ! Sonunda kendi yaşımda birini bulabildim'' dedikten sonra ellerini çırptı. Bu kızda benim gibi biraz manyak sanırım. Acaba kimdi? Halil'in neyi oluyordu? Of kafamda bir sürü cevapsız soru vardı.
''Ben Günce, Halil'in kuzeniyim'' diyerek bana göz kırptığında gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. Kız sanki benim içimi okuyordu.
''Ya öyle mi , memnun oldum'' diyerek gülümsedim.
''NadideTeyzem bizi bekler, hadi gidelim'' dedikten sonra yürümeye başladı. Bende onun arkasına takıldım. Koridorun sonundaki kapıdan içeri girdiğimizde kocaman bir salonda bulmuştum kendimi. Salonun ihtişamı gözlerimi kamaştırmıştı. Etrafa şaşkınca bakarken koluma birisinin çarpmasıyla kendime geldim.Kız bana çarptıktan sonra yanıma yaklaştı,saçımı çekerek kafamı aşağı doğru çekti. Bu yaptığı hareket hoşuma gitmişti. Daha 18 yaşında bile olmayan bu sarışın kendinde bu cesareti nasıl bulmuştu anlamadım.
Kızın boyu yaklaşık benden 10 cm kısaydı. Dudaklarına pembe şeker gibi bir ruj sürmüştü. Konuşmak için dudaklarını araladığında ne diyeceğini merak etmiştim. Saçlarımı hala çekiyordu. Ama acımıyordu.
"Sen bana nasıl saygısızlık yaparsın? Ha!"
Çocuksu sesi yeniden bende bir gülme hissi oluşturmuştu.Ben bu kızı burada döverim. Ama ilk günden böyle bir şey olmamalı.
Aklıma ablamı arada kızdırdığım bir şey gelmişti.
"Dişine ruj sürülmüş" diyerek sırıttığımda kız birden saçlarımı bırakarak duvarda asılı duran aynaya koştu. Ben ise kahkaha atıyordum. Kapıya baktığımda Halil kaşını çatmış bana bakıyordu.Gülümseyerek yanına gittim.
"Nerde kaldın?"
"Geldim işte. Bizim kızdan dayak yiyordun sanırım" dedikten sonra pis pis sırıttı.
"Ya ne demezsin" diyerek sarışın kıza baktım. Sakince yanımıza geliyordu. Ama gözlerinden bana kızgın olduğu belliydi.
"Halil bak bu kız yeni hizmetçimiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
Teen Fiction"Evet ben küçükken evlenme teklifi etmiştim. Ama adı Halil değil. Güneşti." "Evet işte o ben oluyorum. Ben Halil Güneş. Soyadım Güneş." "Ne yani Güneş sen misin? Senden olsa olsa kış güneşi olur." Halil'in gülümsemesi yüzüne yayılmıştı. "Kış güneşi...