''Ben de seni bekliyordum Yoora''
Ayağa kalktı ve bana doğru yaklaştı, tam önümde durup gülümsemesini büyülttü ve bana bir şey yapacakken uyandım. Tanrım hepsi kabusmuş.
Yatağımdan kalktım ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. odama dönüp saate baktım 09.08 normalde hafta sonları öğlen 2 ye kadar uyurum, bu gün çok erken kalktım sanırım gördüğüm kabus yüzünden.
Aşağı indim annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı, beni görünce şaşırdılar.
''Ne oldu? Neden bu kadar erken kalktın?'' diye sordu babam
''Öylesine'' diye cevap verdim ve dolaptan mısır gevreği ile süt alıp bende masaya oturdum.
Kahvaltımı yaptıktan sonra salona gittim ve televizyon izlemeye başladım.
Saat çoktan 11 olmuştu ve ben televizyon izlemekten çok sıkılmıştım, bir anda telefon çalmaya başlayınca irkildim.
PANDİCORN ARIYOR..
"Efendim?"
"Uyandırdım mı?"
"Hayır, zaten uyanıktım"
"Sen? Zaten uyanıktın? Cidden mi?"
Göremediğini bildiğim halde göz devirdim.
"Evet zaten uyanıktım. Artık neden aradığını söyleyecek misin?"
"Birlikte alışveriş yapmaya gidelim mi?. Hem Namjoon ve Hoseok da gelecekmiş"
"Olur"
"Tamam o zamn sen hazırlan ben seni almaya gelirim"
"Tamam görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Duş almak için banyoya gittim. Duş aldıktan sonra odama gittm ve giyecek bir şeyler aramaya başladım.
En sonunda her zaman ki klasikliğimi bozmadan siyah kapişonlu ve siyah dar pantalonumu giymeye karar verdim. Üzerimi giyindikten sonrada braz parfüm sıktım ve Yonna yı beklemeye başladım.
Ben genelde makyaj yapmam ve elbise giymeyi sevmem.
birkaç dakika sonra zil çaldı. Gidip kapıyı açtım Yoona Namjoon ve Hoseok gelmişti. Anne ve babama gideceğimi haber verip evden çıktım.
4 ümüz birlikte alışveriş merkezine gittik ve bir mağazaya girdik. Ben her zaman ki gibi siyah kıyafetlere bakarken Yoona da elbiselere bakıyordu. Hoseok ve Namjoon ise boy aynalarının önünde ki sandalyelere oturmuş sohbet ediyordu.
Yoona ile seçtiklerimizi aldıktan sonra oradan çıktık ve bir kaç mağazayı daha gezdikten sonra yemek bölümüne gittik.
Hoseok, Namjoon ve Yoona yemek yerken diğer yandan da sohbet ediyorlardı. Ben ise onların sohbetine katılmadan sadece uyuşukça yemeğimi yiyordum.
"Lee Yoora"
Yoora nın bana seslenmesiyle onlara döndüm ve 'Ne var?' der gibi baktım.
"Bu gün çok dalgınsın bir şey mi oldu?"
Hoseok ve Namjoon gözlerini büyültüp "Ne? Sen sabah erkenmi kalktın?" diye sordular.
Ben onlara anlamsızca bakarken Yoona gülmeyi kesip konuştu.
"Evet cidden Lee Yoora sabah erken kalktı ilk duyduğumda bende çok şaşırmıştım"
"Ne var be! Çok önemli bir şey sanki, yemeğinize dönün siz" dediğimde üçüde kıkırdayıp yemeklerini yemeye devam ettiler.
Hepimi yemeklerimizi bitirip gezmeye devam ettik. Saat geç olunca da evlerimize gitmek üzere ayrıldık.
Katilin olduğu sokağın önünden geçerken içimi bit korku kapladı. Başımı çevirip sokağa bakmak istiyordum ama korkuyordum.
Cesaretimi toplayıp başımı çevirdim fakat karanlık sokakta kimse yoktu. Katil orada değildi, bu beni biraz rahatlatmıştı.
Eve gittim ve aldığım kıyafetleri dolabıma yerleştirip geceliklerimi giydim.
Mutfağa gidip patlamış mısır hazırladım ve salona gidip korku filmi açtım.
Korku filmleri bana korkutucu gelmiyordu ama yine de izliyordum.
Film katillerle ilgiliydi ve bu film aklıma sokaktaki katili getiriyordu. Tabii filmdeki katil maske takmıyordu ve bir sokakta durup sadece o sokaktan geçenleri öldürmüyordu.
Bir de sokaktaki katil kadar ünlü değildi filmdeki katil.
Filmde katili kimse tanımıyor ve katil geceleri bara gidip her seferinde farklı bir kızla yatıyor, daha sonra yattığı kızların hepsini öldürüyor. Sadece yattığı kızları değil kadı, erkek, çocuk ayır etmeden hepsini öldürüyor. Daha sonra organlarını satıp para kazanıyor.
Sanırım filmdeki katil ile sokaktaki katilin tek benzer yönü; ikisininde kadın, erkek, çocuk fark etmeden öldürmesiydi. Yani, en azından benim bildiğim buydu.
Tabii sokaktaki katil öldürdüğü kişilerin organlarını satıp para kazanıyormu ya da farklı kızlarla yatıyormu bilemem.
Belki sokaktaki katil de filmdeki katil gibi hayvanları seviyordur.
Tüm film boyunca filmdeki katil ile sokaktaki katili karşılaştırdım.
Saat çok geç olmuştu 02.53 Televizyonu kapatıp odama gittim ve uyudum.
Bir çığlık sesiyle gözlerimi açtım. Yine rüya olabileceğini düşündüm ama değildi. Saate baktım 03.32 çığlık sesi evin içinden gelmediği için takmadım ve uyumaya devam ettim.