Yine zaman hızla geçmişti. Hepimiz duygusuzlaşmıştık, içimizde olan ve tek hissettiğimiz duygu üzüntüydü.
Bir aydır bir kere bile gülmemiştik. Ağlamıştık, bağırmıştık, çağırmıştık ama yalandan da olsa gülmemiştik.
Sıra kimdeydi bilmiyorduk fakat katilin beni en sona bırakacağı kesindi. Uzun süredir katilden mesaj almamıştım ve bir şey fark etmiştim, katil bana her mesaj attığında biri ölüyordu. Eğer doğru tahmin ediyorsam uzun bir süre daha mesaj atmasını istemiyorum.
Bir kabus gördüğüm için uyanmıştım, saat gece 2. Kalktım, mutfağa gidip bir bardak su içtim ve odama geri döndüm.
Sabah uyandığımda Taehyung dolabımı kurcalıyordu.
"Taehyung, ne yapıyorsun? "
Taehyung bana döndü ve elindeki tulumla ince pembe renkli kazağı bana uzattı. "Hadi hazırlan, kahvaltıdan sonra parka gideceğiz. "
Uyuşuk bir şekilde yataktan kalkıp banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve odama döndüm, Taehyung'un çıkardığı kıyafetleri giyip aşağı indim.
Sessiz bir kahvaltıydı.Tek duyulan ses, çatalın tabağa deydiği zaman ki o çirkin sesti.
Kahvaltımız bittikten sonra bulaşıkları yıkadık ve hep birlikte parka gittik, bir bank a oturup sohbet etmeye başladık.
Bir süre sonra yanımıza bir kız çocuğu geldi, 5-6 yaşlarındaydı. Jimin'in yanına gitti.
"Abi, sen çok yakışıklısın. " Dedi Jimine.
Jimin güldü. "Teşekkür ederim. "
"Sevgilin var mı? " Diye sordu kız merakla.
"Evet, var. " Dedi Jimin.
Kız beni gösterdi. "Bu abla mı? "
"Hayır, o benim arkadaşım. Sevgilim burada değil. "
Kız gülümsedi. "Çok şanslı biriymiş. Peki o nerede? "
Jimin'in gözleri doldu. "Cennette." Dediği an gözünden bir yaş aktı.
Kızın yüzündeki gülümseme solmuştu. Uzandı ve Jimin'in göz yaşlarını silip sarıldı.
"Üzülme, eğer cennetteyse neden üzülüyorsun? Onun için sevinmelisin. O, buradan çok daha güzel bir yerde. "
Kız, çocukluğunu bir kenara bırakmıştı sanki bir yetişkine dönüşmüş gibiydi.
"Evet, haklısın. Üzülmeyeceğim. " Dedi Jimin ve yüzüne bir gülümseme koydu.
Kız da gülümsedi ve annesi gelip elinden tuttu. "Hadi kızım, gitmeliyiz."
Kız Jimin e döndü, "benim gitmem gerekiyor. Üzülme tamammı? " Dedi ve bize el sallayıp annesi ile birlikte gitti.
---
Yatağıma yatalı neredeyse 1 saat olacaktı ama ben uyuyamıyordum.
Yatağımdan kalktım ve kapıya doğru ilerledim, ben ilerlerken bir mesaj gelmiş olacak ki telefonun bildirim sesi geldi. Fakat geri dönüp bakmadım.
Odama en yakın olan oda Jin'in odasıydı, yavaş bir şekilde kapıyı açtım ve Jin'in yanına gittim. "Jin." Gözlerini açmadan "hm" Diye bir ses çıkardı. "Yanına yatabilir miyim?" Kayabileceği kadar yana kaydı ve bana arkasını döndü. Jin'in yanına yatıp ben de ona sırtımı döndüm. Tek başıma yatıp yatakta debelenmekten çok daha iyiydi. En azından Jin i rahatsız etmemek için fazla hareket etmem ve hareket etmeyince de uykum gelir ve uyuyabilirim.
---
Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Arkamda bir ıslaklık hissettim, kafam ve belim sanki birisi kovayla su dökmüş gibiydi ama ılıktı.
Arkamı döndüğümde korkudan çığlık atıp geri gidince yataktan düştüm. Jin sırt üstü yatıyordu ve belinin üstünden ikiye ayrılmıştı. Gözleri açıktı ve yüzünde korku dolu bir ifade vardı.
Hemen Taehyung, Namjoon ve Jimin e seslendim.