Mardin'e adım atmaz Alyanin içini bir gariplik kaplamıştı. Sanki sanki daha önce burada bulunmuş gibi. Evden çıkarken her ne kadar Hanne ikaz etsede o toplulukları giyinip gelmişti. İçten içe bir kerede söz dinle Alya diyordu fakat dışarıya da hala yok canım ne ayak agrimasi şu an burdan Istanbul'a bile yürürüm bakışı atiyordu. Ta ki Uğur elini tutana kadar. Dönüp napiyorsun bakışlarını yolladı fakat Uğur çok ta umrumun köşesindesin der gibi güneş gözlüklerini takip gülümsedi ışte o an o an Alyanin kalbi tekledi ve içinden dediki sen bu oyunu nasıl devam ettiricen. Fakat kaderin ona ve Hanneye oynadığı küçük mü küçük oyundan habersizdi.
Alya Dua PAŞAZADE
Bitmiyordu bu yol git git bitmiyordu.Zzaten böyle bir oyuna kalkıştığım için kendime çok kizginim. Yeter iç sesim Allah askina bir sus ya Istanbuldan yola çiktiğimızdan beri bir susmadın. İşte geldik mi Allahım Uğur'un o tok sesinı duyduğumamı seviniyim yoksa heyecanlanayım bilemedim ama geldik ya geresi teferruat. Yuh burası ev mi diye düşünürken Mehmetin sesini duydum burası bizim konak Atamaların konağina hoşgelmişsiniz gelinağam dedi. Ney gerçek mi hadi ama siveli konuşuyor şiveli konuşmasının dışında gelin ağam dedi neyse kızım topla kendini.
"Mehmet bence bu iğrenç şakalarını kendine sakla " diye söylemedim ve o sıra Uğurun sesini duydum" Mehmet haklı gelin ağam sen yakında Sinan ağanın büyük oğlu küçük ağa Uğurun karısı olacaksın" dedi. Allahım sana geliyorum vallahi sana geliyorum bu adam böyle konuşurken ben nasıl eriyip bitmiyim ki.
Heyecanla bize doğru koşan bir kadın gördüm bu bu Uğurun annesi olmalı Sinan Beyin dur hanım koşma demesiyle düşüncem doğrulanmış oldu. Hoşgeldiniz dedi düzgün türkçesiyle.
Hanne benden önce atılıp "Hoşbulduk efendim" dedi ve kadının elini öptü sıra bana gelmişti "Merhabalar hoşbulduk efendim dedim ve kadının elini öptüm o sırada kadın "efendimde nedir bana anne dıyeceksin gelinim benim" dedi vallahi zaman durdu gibi hissettim. Yapabildiğim tek şey büyük bir gülümsemeydi nasıl diyecektim ki ben birine anne. Odalarımız gösterildiğinde duş alıp uyumaktı tek hedefim taa ki duştan çıkıp ıslak saçlarıyla yatağımda oturan bir adet Hanne görene kadar.
"Hannecim acaba soluğu burada alma sebebi ziyaretini öğrenebilirmiyim ?"
"Tabi ki Alyacım acaba sen ve Uğur aranızda gerçekten bir çekim olma ihtimali varmıydı ?
"Acaba böyle saçma saçma şeyleri nerenden çıkardığını sorabilirmiyim ? Bence Mardinin havası çarptı seni. Hadi çık odamdan uyuyacağim."
"Cııkk olmaz yemeğe bekliyorlar hadi giyim inelim."
Herkes aşağıdaki avluda toplanmış masada bizi bekliyordu. Çekine cekine masaya oturdum. Hoşgeldiniz kızlar tekrardan dedi Sine hanım. Haydi yemeğe başlayalım. Eee oğul gelinimi buraya da getirdiğine göre ne zaman istemeye gidecez soyle dedi ve Alyanin içtiği su boğazında kaldı. Bir anda öksürük krizine girdi gen ç kız.
Uğur "ana dur daha yeni geldik hele bir zaman geçsin yemek yiyelim, kahve içelim ondan sonra ne istersen sor" dedi ama Alya kadar o da şaşkındı. Şaşkın ve mutlu bu güzel ve inatçı kadın numarada olsa karısı olacaktı. Kelimelerle anlatmaya yetmezdi hissettikleri aşk mı asla ama yine de tatlı şeylerdi. Her masal gibi bu da bitecekti peki bunun sonu mutlumu hiçte değil.
Mardin'in kuru sıcağı hem Alya yı hem Hanneyi bunaltmıştı ve çevreyi turlamak için odalarına çıkıp üstlerini değiştirmeye karar verdiler. Evet Alya Uğuru sınıyordu normalde asla bu kadar açık giyinmezdi ama sırf Uğur'a inat açık giyiniyordu. Şimdide sırtı kalp desenli dizlerinin bir karış yukarısında bir elbise giyinip saçını topuz yapmıştı yanında getirdiği spreyl boyayla saçlarının arasına su mavisi tonunu atmıştı. İşte böyle daha güzel olmuştu ayaklarınada beyaz sandaletleri giyip her yürüdüğünde ses çıkaran halhalıda takınca tamam olmuştu. Makyajmı evet onsuz dışarı adım dahi atmazdı. İlk yaptığı şey zaten makyajdı. Şimdi avluya inebilirdi acaba üstündekiler çok mu olmuştu diye düşündü ama vazgeçti değiştirmeyecekti sonuçta inat. En itiş Hannenin odasına gitmek diye düşündü ama odaya girdiğinde ne görsün ganine duştan çıkıp bornozuyla uyuya kalmış ah deli kız deyip aşağıya avluya inmeye başladı avluya indikçe erkek kahkahaları çoğalmaya başlamıştı sonra Mehmet'in sesini duydu Ayla diyordu biraz daha yaklaşacaktı ki Beril hanım gelinini gördü ve Ayla gel kızım gel gelinim dedi. Ayla yüzüne takındığı mükemmel gülümsemeyle arkasını döndü ve Sine hanımın yanına ulaştı bir kaç adımda. Merak ediyordu Beril hamım yıllardır oğlunu aşık edemeyenlerle doluydu çevresi nasıl olmuştuda böyle aşık olmuştu oğlu aklı almıyordu. Derin bir Nefes aldı Hanımağa sonrada Alya hadi güzel gelinim bize birer kahve yaşta içelim dedi. Aylanın mutfağa gitmesi için Uğur'un yanından geçmesi gerekti ve fazlasıyla heyecanlanmıştı ve o sıra Uğur kafasını kaldırıp beyazlar içinde ki melek kıza baktı içinden bildiği tüm dualarla birlikte inşallah benim ol dedi ve Alya yanından geçip gitti. Etek boyuna her ne kadar kızsada bir şey diyemedi sonuçta gerçek değildi bu hikaye hele yanından geçerkenki o gülüş bakış deli etmişti Uğuru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMA ?
ChickLitBir yokmuş bir varmış. Gökten 2 elma düşmüş biri Alya'ya biri Hanne'ye. İşte masal böyle başlamış.