saudade, luwoo.

nueve

wongcas: yüzüne ne oldu?

jjuwu: ne olmuş ki yüzüme ya?
yok ki bir şey yüzümde.

wongcas: Jungwoo

jjuwu: kapıya çarptım
koridorda yürüyordum sonra birden
bir sınıfın kapısı açıldı
ve ben de çarptım

wongcas: o zaman kapıya sadece yüzün değil bütün bedenin çarpmış olmalı
kollarındaki morlukları görebiliyorum, bana yalan söyleme
kim yaptı?

jjuwu: kapı

wongcas: tanrım
çok inatçısın

jjuwu: inatçı değilim
sana ne olduğunu söyledim işte
daha ne istiyorsun?

wongcas: bak,
eğer kimin yaptığını sen söylersen rahat duracağım
ama kimin yaptığını kendim öğrenirsem, ki bunu yapabileceğimi biliyorsun
sana dokunan parmaklarını
teker teker kıracağım

jjuwu: başına bela almana izin veremem
kavga etmene de izin veremem

wongcas: kavga etmeyeceğim zaten
bunu yapan her kimse onu bu yaptığına pişman edeceğim
emin ol tek dayak yiyen o olacak

jjuwu: sadece boş versek ya?

wongcas: canının ne kadar yandığını görebiliyorum,
her ne kadar saklamaya çalışsan da

jjuwu: sen de benim canımı çok kez yaktın Yukhei
sayamayacağım kadar çok kez hem de
şimdi sadece boş ver gitsin, tamam mı?

wongcas: tamam, madem söylememekte bu kadar kararlısın
ben de kendim bulurum o hâlde

jjuwu: TAMAM
SÖYLEYECEĞİM TAMAM

wongcas: bekliyorum

jjuwu: bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor ki?
canımın yanmasından zevk aldığını sanıyordum

wongcas: kapıdan çıkmak üzereyim

jjuwu: bana bunu yapan kişi üst sınıflardan lee taeyong
kim olduğunu öğrendin, şimdi bana söz ver Yukhei
çocuğa bir şey yapmayacağına dair

wongcas: tabii güzelim
hiçbir şey yapmayacağım o çocuğa,
sen hiç merak etme