Hira tek kaşını kaldırmış olanları düşünüyordu, gözünü hırs bürümüştü.
Yarım bir gülümseme ve çatık kaşlarla eğitmene bakmaya başlamıştı. Bu bir nevi meydan okumaydı. Yapa bileceğine olan inancı çok büyüktü, belkide bu yüzden bu şekilde bakıyordu eğitmenine.
Eğitmen ise her zamanki ukala bakışlarına karışık alay ile cevap verdi.
Şu an aralarında soğuk bir savaş bulunuyordu. Hira bu adamın hiç olgun olmadığını fark etmişti. Esasinda kendi on altı yaşında eğitmen ise otuz yaşlarında idi. Bu şekilde çocukça davranması Hira'nın hoşuna da gitmişti, işin sonunda karşısındakinden daha zeki olduğunun bir kanıtı idi.
Eğitmene olan cevabını bakışarak değil yeteneğini göstererek vermenin daha mantıklı olacağını biliyordu. Ancak şimdi yeteneğini kanıtlayamacağını bildiği için ağırlık çalışmaya başladı.
1 saat sonra:
Kurs bitmiş kulüpten çıkıyordu. Çıkışta dört yaşından beridir tanıdığı en yakın arkadaşları Mehmet, Arda, ve Cengiz'i görmesiyle gülümsedi.
Mehmet esmer tenli, kahve tonu saçları ve saçlarıyla uyumlu kahverengi gözlere sahipti. Uzun boylu ve yapılıydı. 17 yaşında grubun diğerlerine göre daha ağır başlı olanı idi. Hira'ya karşı aşırı korumacı bir tavır gösteriyordu.
Cengiz siyah saçlı, siyaha yakın koyu kahve gözleri ve yine ortalamanın üstünde boyu ile dikkat çekiyordu. Hobisi, aynı zamanda Hira'nin da hobisi arabalardı. Beraber hurdalari alıp modifiye ederler daha sonra satarlardı. Ancak en sevdikleri iş Cengiz'in babasının arabasını kaçırmaktı.
Arda Kumral saçları, kehribar rengi gözleri ile grubun en yakışıklısi sayıla bilirdi. Uzun boylu yeri geldiğinde olgun ama genellikle çocuk gibi sempatik bir karaktere sahipti.
Küçük bir çocukken tanışıp yıllarca sürdürdükleri bir dostluklari vardı.
Ukala bir sırıtma ile:
-Ah işte bunlar da bensiz yapamaz. Her gün kapımda "Hira, Hira" diye ağlarlar. N'apıcam hiç bilmiyorum.Diye kendi kendine konuşurken, kafasında bir acı hissetti.
Kıt beyin der gibi akan Mehmet'e yine aynı sırıtma ile:
-Anladım beni çok özlediniz.
Cengiz gülerek" Mahallede toplanacağız seni götürmeye geldik"
"İyi güzel de, ben kendim de gelebilirdim."
Bir taraftan yürürler iken Mehmet göz Devirerek" Bu saatte tek başına mı gelecektin".
"16 yaşındaydım,kendimi koruya bilirim." Arda gayet ciddi bir şekilde:
-Biz seni korumuyoruz ki, karşılaşa bileceğin her hangi birini senden koruyoruz
-Ben Hira'yı da koruyorum.
-Sen sus kısa Mehmet.
-Arda kardeşim aramızda 3 cm var nedir bu kısa Mehmet muhabbeti? Hayır dayak yemek istiyorsan , gel bana adam gibi Mehmet canım kardeşim ben bir şer**sizim, gel beni adam edene kadar döv de, bitsin bu muhabbet.
Herkesin Güldüğü bu sözlerin ardından Arda sırıtarak:
-Döv beni bebeğimmm.
-Arda bak oğlum az delikanlı ol l*n. Bebeğim ne?!
-Sus l*n kısa Mehmet.
Mehmet yürümeyi bırakıp uzun uzun Arda'nın gözlerine baktı. En son Arda'nin omzuna kolunu atıp:
-Sus da yürü hadi.
Gülüşerek yurudükleri yolda en son hepsinin gözü gibi baktığı çok sevdikleri motorlarına ulasmışlardı. Klübe dolmuş ile gelmesinden dolayi bir tek Hira'nin motorsikleti yoktu.
Kendisininki olmayınca Cengiz'in motoruna bindi.
Cengiz grupta Hira'dan sonraki en hızlı motorsiklet kullanandı. Onun motoruna binmeye yalnızca Hira'nın cesareti vardı.
***10 dakikalık bir yolculuğun akabinde mahallelerine varmişlardı. Ancak mahallede her zaman olan Kargaların aksine daha büyük bir kavga oluyordu. Arka mahalleden gelen bir grupla kendi mahallerindeki bir grup kavga ediyordu.
Hira olanları sessizce izlerken arka mahalledeki birinin bıçak çıkardığını gördü. Öfkeyle resmen kükredi:
-N'oluyor a*ına koyayım burda.
Hira'nin sesini duyan öbür mahalledeki grup korkarak bir adım geri çekildiler. Kendi mahallesindekiler ise saygı gösterdiklerini belli eder şekilde pozisyon değiştirdiler.
Mehmet, Cengiz ve Arda ileri atılıp kavgaya yardim etmek istediler ama Hira onlara durmalarını söyledi.
Hira'nin guven veren bakışlarını görünce yerlerinde kaldılar.
Yavaş adımlarla elindeki bıçağı kullanmayı bildiği belli olan esmer tenli kişiye yöneldi.
-O bıçakla ne yapacaktın?
Esmer genç yutkundu o dahil Herkes Hira'nın gücünü biliyorlardı her kavgada kazanan o olurdu önce teke tek yenmeyi denemişler kaybedince ise bir kaç kişi karşısında tek Hira'nın olduğu kavgalar denenmiş ama yine de Hira kazanmıştı. Bu nedenlerden dolayı esmer gencin Hira'dan korkması normaldı.
- Hiç bir ş-şey.
Hira öfke ile gülümsedi:
-Henüz kekelemeden bile konuşamayan bir veled bıçakla mı oynuyor?
Sessiz geçen bir kaç gergin saniyeden sonra Hira kükredi:
-Bir daha bu mahalleye Ayak
basmayacaksın.Sözlerinin ardından bir yumruk savurdu. Darbenin etkisiyle yere dusen gencin hemen arkasından bir ses duyuldu.
-Hira!