En son size bebek bakacağımızı söylemiştim. Onun devamı...
...
Derya'nın kuzeni - Selin üç-dört yaşında şımarık bir çocuktu-Bir eve geldiği zaman o evi darmadağın etmeden çıkmazdı.Evet şimdi biz bu çocuğa bakacaktık. Şimdiden nasıl zorlanacağımızı tahmin edebiliyordum...
"Abla oyun oynayalım mı?" dedi Selin o tatlı sesiyle.Bende ne yapayım dayanamadım "Tabi oynayalım."dedim.O an o kadar mutlu bir şekilde yüzüme bakıyordu ki...Ama ben ne biliyim oyun oynamaktan kastının beni yanına oturtup saçımı çekip şekil vermeye çalışmak olduğunu.Canım o kadar yanıyordu ki... "Selin şu an sen benim saçıma ne yapıyorsun ve biz ne oynuyoruz ?"dedim.Tabi anında cevap geldi." Abla biz kuaförcülük oynuyoruz ben de senin saçını örüyorum birazdan da maşa yapacağım"dedi."NE " Saçımı bir çocuğun eline bırakamazdım.Bu arada Derya ile Deniz halime görüp yardım etmek yerine dalga geçip gülüyorlardı. Haa bu arada şimdi derseniz ki üç dört yaşında ki çocuk maşayı nereden biliyor diye birincisi annesi kuaför Selin'in saçını sık sık değişik model yapıyor ikinci ise yeni nesil çocukların bilmedikleri hiç bir şey yok.Kardeşi olanlar bilirler. Tabikide elinden hemen kaçtım saçlarıma bir şey olmasına izin veremezdim.Neyse zar zor elinden kaçtım.Tamam yani kaçacağım diye iki kez evin etrafında ben kaçmış Selin beni kovalamış olabilir ama başardım.Saat 14.00'dü bu demek oluyor ki Selin'in uyku saatiydi.İlk kim uyutacak kavgasından sonra Deniz'den " herkes sırayla denesin uyutabilene uyutamayanlar pazartesi günü lahmacun,salı günü çiğ köfte,çarşamba günü döner,perşembe günü kebap,cuma günü de büyük ödül olan iskender artı künefe ısmarlasın " demesiyle birlikte "Tamam kabul ama sözünden dönenin kaşığı kırılsın"demem bir oldu.Derya da kabul ettikten sonra ilk Deniz Selin'i uyutabilmek için odaya girdi.Uzun bir süre sessizlik olunca Derya ile ben de odaya girdik ki ne görelim Selin yerine Deniz uyuyakalmış.Deniz'i uyandırıp odadan çıkarttık.Bir rakibi elediğim için seviniyordum.Bu arada ben o şanslı kızlardandım hani var ya yemek yeyip yeyip kilo almayanlardan...Sonra Derya odaya girdi.Bu sefer odada sessizlik hakim değildi.Onun yerine bağırış hakimdi.Selin Derya'yı nasıl kızdırdıysa melek gibi kız şeytana döndü odanın kapısını açınca Derya'nın o halinden ben bile korktum yalan yok şimdi.Zor da olsa Derya'yı odadan çıkarmayı başardık... Bu sefer odaya ben girdim o yemekleri yemek için her şeyi yapardım.Çocuğa yarım saat masal anlattıktan sonra uyudu.Odadan öyle büyük bir sevinçle çıktım ki sanki OSCAR ödünü aldım.Ama bu benim için OSCAR ödülünden daha büyük bir başarıydı .Hira'nın deyimiyle -sınıftan bir arkadaşım-"nerde beleş oraya yerleş"...
Zor da olsa çok büyük bir çocuk bakma eylemini gerçekleştirdik.Aslında daha bakacaktık da 15.30 da annemgil geldi.Ve Derya,Deniz,Selin gitti.
Aslında Selin'i sevmiştim ya saçımı ne kadar mahvetmeye çalışsa da onun sayesinde büyük bir ödül aldım...
.... selam arkadaşlar şu aşağıdaki oy verme tuşuna basıp,yorum yaparsanız çok sevinirim ...Bu arada bazı yazım hataları veya sayfa düzeniyle ile ilgili sorunlar olmuş olabilir ama düzeltemedim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 DE 3 ME #Wattys2019
Roman pour AdolescentsKalabalığın içinde bile yalnız kalabilen sadece dostlarıyla vakit geçirirken mutlu olan bir kızın hayatı sizlerle Defne,Derya,Deniz Mert,Mete,Metin