BEN VE YEĞENİM

4.BÖLÜM

👉SELAMIN ALEYKÜM

👉  Gönül nereye akarsa ayak oraya koşar.

👉İyi okumalar.

Bir elimde valizler bir elimde melek sokakta yürüyordum. Olaylarlaydı sanki hala yaşıyordum. Meleğe baktığımda etrafına bakıyordu ve iyiydi. Ona birşey ya olsaydı ya o silah meleğe gelseydi o zaman ne yapacaktım ben bilmiyorum.

Saat sekiz  civarlarındaydı. Bir kadın yanımdan geçerken bana öyle baktı ki sanki birşey çalmışımda yakalamışım gibu bakıyordu. Yanımdan geçip gittiği. Şimdi ne diye bana böyle baktıki anlamadım yani. Omuz silktim sanki bir daha nerde göreceksem.

Bir dükkanın önünden geçerken kendime baktım. Kadının gerçekden de bana bakması çok normal. Ben olsam domates bile fırlarıydım.

Saçım başım dağılmış yanağımda morarmıştı. Üstüm başım zaten ayrı bir olay. Meleğe baktığımda bana bakıp gülüyordu.

"Ah meleğim ya söylesene güleceğine be teyzem. Evet önce karnımızı bir güzel doyuralım sonra da üstümüzü değiştirelim de sonra demesinler biz bunlara mı? Ev vericez diye... Ilk durak neresi melek hanım?"

"Mamaa"

Bağırıp boynuma sarıldı. İyi ki varsın benim güzel kızım yoksa ben nr yapardım. Yanağından kocaman öpüp yürümeye başladım.

Bir pastaneye girdim. Postaneye girdiğim gibi çalışanların bakması bir oldu. Fazla göz önünde bulunmamak için bir masaya geçtim. Bavulumu ve çantamı sandalyeye koyup meleğide kucağıma otuturdum.

"Buyrun ne alırdınız."

Garsona baktığımda yirmi yaşlarında birşeydi. Siyah saçlı, kahverengi gözlü üstünde de postaneye ait önlüğü vardı.

"Benim önce kızımın üstüne değiştire bileceğim bir yer var mı?"

"Tabiki de buyrun."

Ayağa kalktım çantamı aldım. Bavulumu da alacaktım ki garson aldı. Sağ tarafa dönüp ilk kapıyı açtı.

"Buyrun burası bizim üstümüzü ve ihtiyaçlarımızı gördüğümüz yer burda hal edebilirsiniz. "

"Teşekkür ederim."

Kafasını saladı  bavulu içeriye koyup gitti. İçeriye girip kapıyı kapatıp kilitledim. Asla bir daha güvenmem. Gördük yani güvendiğimiz de ne oldunu.

Bir koltuk bir dolap bir tane de ayna vardı. Meleği koltuğa oturdup. Bavulu açtım. Meleğe bir tane etek bir tane de tşört aldım. Meleğe seçtiklerimi giydirip sonra da kendim için de yüksek bel siyah pantolon. Siyah bir tşört giydim. Makyaj malzemelerimi de alıp aynanın karşısına geçtim.

Saçlarımı arkaya atıp yanağına baktım morarmıştı. Elleri kırılası pislik. Fondateni alıp kapatmaya başladım. Biraz fazla sürdüm ama ancak kapanmıştı. Rümel ve aylaynır çektim. Işim bittikçe malzemeleri toplayıp çantama koydum. Aynı eski deniz olmuştum

Bu makyajı yaptığımda babam bana kızardı. Yapma bu kadar diye. Şimdi ise bana kızacak yapma diyecek kimse bile yok. Akmaya hazır göz yaşlarım hemen zaten hazır. Kendimi hemen toparlayıp meleği kucağıma aldım. Odadan çıktığım da meleğe baktım baya bugün uslu MaşAllah ağlamıyor. Az önce oturduğum masaya oturdum. Meleğin ateşimi var diye dudaklarımı aklına koydum. Ateşi de yok.

Kahvaltı tabağı da geldiği  de meleğe geçirdim. Hiç iştağım yoktu sadece bir bardak çay ıçtim.

Hesabı ödeyip çıktım. Melek ve yollar devam ediyor. Şimdi geldik en zorunda ben ne yapacaktım bilmiyorum. Ev nerde bulacaktım. Emlakçıya gitsem bir sürü para vericem ve elimde hiç birşey kalamayacak bu sever.