^_^ SÜPRİZ ^_^

36 5 0
                                    


        "Mevlana der ki sevdiğinin nazını değil kahrını çekmektir sevda...
    Onunla bir ömür değil, onun için bir ömürdür sevda..
    Eline el değmesini değil, gölgesine gölge değmesini kıskanmaktır sevda..
    Yürürken dikenli yollardan darağacına, son dileğinde onu görebilmeyi istemektir sevda..
    Yani demem o ki :
        Herkesin harcı değildir sevda.. "

           İkimizde ne olduğunu anlamamıştık gece gece bu kadar önemli olan neydi. Sahra bana baktı ve İdil 'in hafta sonu Miraç için süpriz doğum günü partisi yapacağını ve bizi de davet ettiğini  söyledi. Sahra çok sevinmişti. Uzun zamandır bu anı bekliyormuş gibi ne yapacağını şaşırdı. Ankara' da iken böyle hevesleri yoktu. Kuzenine ayak uydurmak istermiş gibi davranıyordu. Ama unuttuğu tek şey o istese de İdil gibi rahat ve umursamaz olamazdı. En küçük olaylarda bile eli ayağı birbirine girerdi.

Sahra : Ne giysek acaba? Ne hediye alacağız? Saçımızı toplasak mı açık mı bıraksak?
Sahra 'ya sakin olmasını söyledim. Haftasonuna daha 6 gün vardı sonuçta bu kadar heycan iyi değildi.

Ayrıca gitmek istemesini anlamamıştım. Tanımıyorduk bile. Sahra' nın hevesini kırmak istemiyordum ama gitmek iyi bir fikir değildi. Somurtkan ve düşünceli suratımdan anlamış olacak ki gitmek istemiyorsun sanırım dedi.

Kararsız bir şekilde '' senin kuzenin gitmek istersen anlarım ama ben gelmek istemiyorum '' dedim. Sahra bozuldu ve '' bunu duymuş olmak istemiyorum eğer sen gelmezsen ben de gitmem'' dedi. Uykum bastırmaya başlamıştı gözlerim yarı kapalı ''daha 6 gün var sonra konuşalım şimdi uyumak istiyorum'' dedim.

Sabah alarmın sesiyle uyandık. O kadar halsiz hissediyordum ki yataktan kalkmak istemedim. Okulda ikinci günümüz olacaktı ve dünkü heyecanımdan eser yoktu. Sanki son senemmiş gibi isteksizce kalktım yataktan, annem kahvaltıyı çoktan hazırlamış bizi bekliyordu. Kahvaltımızı yaptık. Hazırlandık evden çıktık.

Sahra ile fakültenin önünde ayrıldık. Sınıfa geçtim ve bi kızın yanına oturdum. Sınıfımız çok kalabalık değildi ama samimi bir ortam oluşmuştu herkes birbirini uzun zamandır tanıyormuş gibiydi. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan ders yine bitmişti.

     Çizim yaparken kendimi kaybediyorum resmen herşeyi unutuyorum. Sahra'yı arayıp dersinin kaçta biteceğini öğrendim daha 1 saat varmış. Onu beklerken kampüse gidip yeşillikler üzerine oturdum. Hava çok güzeldi ve tuvalimi çıkarıp çizim yapmaya başladım. Arkamdan gelen bir sesle irkildim arkamı dönüp baktım ;
- ' Gazel' dedi. Bu Emir 'di.
- efendim dedim. Yanıma oturdu :
- nasılsın diye sordu.
- iyiyim sen dedim
- bende dedi ve
- güzel resim bende fotoğrafçılık okuyorum dedi.
- Fotoğraf çekmeyi bende seviyorum dedim.
- konu doğum gününe geldi ''gelecek misin'' diye sordu.
- Düşünmedim dedim aslında gitmek istemiyordum ama kesin bişey söylemek istemedim.
- Gelirsen eğlenirsin İdil 'in partiler kaçmaz dedi.
Telefonu çaldı ve yanımdan izin isteyerek kalktı.
- Görüşürüz yine diyerek gitti.

Sahra'yla buluştuk ve olanları anlattım. Gidelim diye çok ısrar etti dünden beri bu doğum günü meselesi canımı çok sıkıyordu. Bişey demedim. O da İdil'le konuşmuş henüz karar vermediğini söylemiş.

Bugün de Sahra' yla deniz kenarında bi yere gittik. Açık havada oturup biraz sohbet ettik. Temiz hava insana huzur veriyordu. Sahra gözlerime bakarak hediye konusunu açtı, tanımadığı birine ne alabilirdi ki insan? Miraç da öyle her hediyeyi beğenecek tipte biri değildi bence.
Telefonum çaldı yabancı bir numaradan biri arıyordu. Sahra aç aç diye ısrar edince merak edip açtım. Arayan Emir 'di aklına Miraç için çok güzel bir hediye gelmiş ve benden yardım istiyordu.

Ben ne yapabilirdim?

Aşk Mucize BeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin